Doğuştan ayrıldıktan sonra eve anca 2 saatte gidebilmiştim. Garip değil miydi? Doğuş gibi birinin bu kadar çabuk yumuşayıp düşüncelerini gizemli de olsa bi şekilde ifade etmesi. Bence garipti. Aşırı derecede afallamıştım. En kötüsü de olmasını çok istediğim bi anı bozmuştum. Resmen yer değiştirmiştik. Rüya felan mı görüyorum acaba? Ah, mantıklı! Yatakta aniden doğruldum ve kendimi cimcikledim. Acıyla inledim. Bu kadar kuvvetli sıkmak zorunda mıydın Güneş? Kolumu tutup yatakta kıvrandım. Gerçek ve garip bir gün. Peki ya Doruk? Onu hiç söylemiyorum bile. Bu kadar çabuk izin vermesi fazla garipti. Çok güzel! Bunları düşünmekten uyuyabilecek miyim acaba?
**
Doğuşla konuştuğumuz günün üstünden tam 4 gün geçmişti. Doğuş beni nerde görse kaçıyordu. Naptım ki ona? Bu arada Doğuş tam da dediği gibi sınava girmemişti. Nasıl giremez ki?
"Berk! " dedim aniden düşüncelerimden sıyrılarak.
" Evet?" dedi önündeki kahvesinden bir yudum alarak.
"Doğuş bana sınava girmeyeceğini söyledi ve büyük ihtimalle de girmedi. Bu nasıl olur? Bi bilgin var mı? " dedim. Şu sıralar arkadaşlığımız cidden çok monotondu. Ben sürekli Doğuşu düşünüp iç çekiyordum. Berk ve Melisa ise çalışıyordu. Sadece bi kaç dersten sınavımız kalmıştı. Ben de elimden geldiğince çalışıyordum. Birbirimize konu anlatıyorduk felan filan. Tatile girdiğimizde bu monotonluğu telafi etmeliyiz!
"Ciddi misin? Bence bundan kimsenin haberi yok. Olsaydı büyük bir kaosa hazırlanmalıydık. Çünkü torpil kokusu alıyorum. Gerçi Doğuş iyi bir öğrencidir. Neden böyle bir şeyi kabuk ettiğini pek anlamadım. " dedi birazcık şaşırarak. Melisa da araya girdi.
"Bize de böyle bir torpil verilsin ya ne güzel!" dedi gözlerini devirerek. Melisanın bu tepkisinden sonra Berk'in bahsettiği kaosu daha iyi anlamıştım. Böyle bir şey nasıl saklanır ki?
"Sınava girmediğinde anlamaları gerekmez mi?" diye sordum. Etrafa bakmayı da unutmadım. Böyle bir şey duyulursa benim için pek iyi olmayabilir.
"Bak, bu aramızda kalsın. " dedi Berk ve bize yaklaşıp etrafı kontrol etti.
"Bu okulun asıl sahibi Doğuş'un babası. Çoğu kişi bilmiyor. Anlayın işte, insanlar çocuklarını buraya göndermezler. Olaylardan sonra. Saçma bence ama böyle çok insan var." dediğinde gözlerimi kocaman açtım. Vay be! Bunu babamın bile bilmediğine yemin edebilirim.
"Mantıklı. " dedi Melisa arkasına yaklaşarak. Öfkeyle ona baktığımda omuz silkti. Melisa Doğuştan pek haz etmiyor. Hatta hiç! Yarış olayından sonra bu dahada arttı. Ya da yeni başladı, bilmiyorum. Her neyse, şuan önemli olan Doğuş. Hangi zeki bir öğrenci üniversite sınavına girmez ki? Ah, tabi. Babasına güvenen bir öğrenci!
"Babasına güveniyor demekki. " dedim kelimeleri ağzımda geveliyerek.
"Hiç sanmıyorum. Doğuş için okul çok önemli. Bence sınıfı yeniden okuyacak. Zaten torpil de burda devreye giriyor. " dedi mantıklı konuşarak. Doğru ya! Bunu nasıl düşünemedim?
**
Son 1 dersimiz kalmıştı ve Doğuşu okulu ekerken yakaladım. Çok rahattı. Eh, babası okulun sahibi olunca! Saklandığım yerden çıkıp koşarak eşyalarımı alıp Doğuşu takip etmeye başladım. Melisaya da küçük bir açıklama yapmayı unutmadım tabiki. Ne? 4 gündür benden kaçıyor. Bu çok sinir bozucu bir şey!
Saklana saklana Doğuşu takip ediyordum. Hey, bu sandığımdan daha eğlenceli ve heyecan vericiymiş!
Doğuş sonunda gideceği yere vardığında küçük çaplı bir şok geçirdim. Onun bir tayfası var! Ya da çetesi mi desem? Yok, yok bunlar futbol takımı kurmuş resmen! Doğuş herkesle tokalaştı ve yanlarına oturdu. Arkadaşları biraz serseri tipliydi. Bazıları da gayet normal duruyordu. Doğuş onlar gibi değildi. O oraya ait değildi. Kafamı iki yana sallayıp izlemeye devam etti. Oturup kahkaha atarak konuşuyorlardı. Hatta Doğuş öyle bir kahkaha atmıştı ki cadı gibi desem yalan söylemiş olmam. Garipti ama çok hoşuma gitmişti. Kendi kendime sırıttım. Aşık olmak bu muydu? O mutlu olduğunda senin de mutlu olman mıydı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Doğuşu
RomansaPlatonik aşık bir kız ve aşka inancı kalmamış bir erkek. Ama "Aşk kapını çaldığında kim o diyecek vaktin olur mu hiç?"