:6:

54 12 1
                                    

Yorumlarınızı bekliyorumm

******

"Aman, dikkat et!" Kolumdan tutmuş ve beni evime dikkatli bir şekilde sokmaya çalışan Atakan'la gözlerimi devirdim, hastahanede olduğumu duyar duymaz gelmişti.

Gözlerimi açtığımda başımda bekleyen Ömer, Emre, Atakan ve Ebru vardı. Cenan gitmişti, belkide o'nu duyduğumu anladığından kaçmıştı. Zaten bir şeyler ciddiye binince uyguladığı tek koz kaçmaktı, belkide utancından kaçmıştı ama gitmesi hoş olan bir durum değildi. Teşekkür ettiğimde gitmeliydi en azından, uyandığımı görmeden gittiğinden o teşekkür etme isteğimde pek kalmamıştı. Anladım, artık sevgili değildik ama arkadaştık hani?

"Atakan abartma, ameliyat geçirmedim ufak bir baş dönmesi sadece.." Atakan'ın ciddiyetine isyan ettiğimde sanki çok saçma bir şey söylemişim gibi bana baktı.

"Baş dönmesi? Seni hastahanelik edecek bir baş dönmesi mi ufak olan?" İnanamıyor gibi konuştuğunda ayaklarımı kanapeye doğru uzattım, o da  karşımdaki koltuğa otururken bana endişeyle bakıyordu. Bu kadar değer verilmesi alışık olduğum bir durum değildi. Cenan genelde ilgi gören taraf olurdu, tüm odağım o olurdu bu ilişkideyken. Ufacık bir derdi bile o kadar gözünde büyüterek anlatıyordu ki kendi çilelerimin önemsiz olduğunu hissediyordum.

Daha yeni yeni anlamaya başlamıştım bu ilişkinin nedenini, Cenan beni kullanmıştı. O hastahane odasında söylediği tek bir kelime bile doğru değildi, içinden geldiği için söylememişti. En ufak bir şeyde umuda bağlanmamam gerekirdi, en son hep üzülen taraf ben oluyordum böyle yapınca.

"Yani ama çokta önemli değildi."

"Hiç sanmıyorum.." Koltuktan ayağa kalktı ve amerikan mutfağıma doğru adımladı, o'nu izlerken her bir hereketini dikkatle inceliyordum. Anladığım kadarıyla bana hasta çorbası yapacaktı, hiç tatmadığım bir lezzetti.

Hasta olduğum zaman bana bakan biri yoktu, hasta olduğumu bilen yoktu çünkü. Bende yerimden kalkacak gücü kendimde bulamadığımdan tüm hastalıklarımı örtünün altında gitmesini bekleyerek geçirirdim. İlk kez biri benimle bu kadar yakından ilgileniyordu, belki de Atakan farklı biriydi diğerlerine göre.

İçimde oluşan bir şeyler vardı, bir umut muydu bu?

İlk kez dinleyen değil anlatan taraf ben olabilir miydim? İlk kez kırılan taraf olmayacağım bir ilişkim olabilir miydi Atakan'la? Ben asla kıran taraf olamazdım, nasıl bir şey olduğunu deneyimlediğimden kimseye bu muameleyi yapmamaya özen gösteren biriydim.

"Bak şimdiden söylüyorum bu çorbayı bitirmek zorundasın!" Mutfaktan gelen sesle yüzüme geniş bir gülümseme yayıldı, elimde değildi mutlu olmaya başlamıştım. Uzun zaman sonra ilk defa sahte bir gülüş kullanmamıştım.

"Emredersiniz ama kötü olursa yemem o'na göre!"

"Benim yaptığım çorba kötü olmaz merak etme."

...

Atakan'ın bir işi çıkma sonucu o'nu evimden kovmuştum. Dün hastahanelik olmuş olan birini evde tek başına bırakmak istemiyordu ama ben ittire ittire o'nu evden çıkarınca gitmek zorunda kalmıştı.

Sehpanın üzerinde olan tepsiye baktım, uzun zaman sonra bu kadar içtenlikle bir yemeği bitirmiştim. Aç falan değildim ama bir yemeğin tadı bu kadar güzel olamazdı. Atakan her konuda başarılıydı.

Zilin çalmasıyla büyük ihtimalle Emre gelmişti. Ömer'le vakit geçirmeyi bırakıp hasta olan bir kardeşi olduğunu hatırlamıştı sonunda paşamız!

Eski sevgili ~Arcen~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin