Ya ÖL, Yada YAŞA (1.KİTAP)

6.BÖLÜM-TEHLİKE BAŞLASIN

Yougi'nin ağızı ile...

Evet,tamtamına 1 saattir Emi'yi bekliyordum çünkü bulunduğum yeri bulacak kadar harita ezberini yaptığını akıl etmiştim. Tabii o gelene kadar ise ateş yakmıştım çünkü bu garip olan İblis ormanlarında her yıl kar yağardı. Şu an bile yağıyordu ancak yaktığım ateşin verdiği ısı ile eriyorlardı.

Hava bir buz misali kadar soğuktu ve benim üzerimde ise lanet olası Avcılık okulunun resmi formaları vardı. Aynı şeklide Emi'nin de üzerinde vardı.

"Yougi!" diyerek seslenen bir kadın sesi ile bunun Emi olduğunu anladım.
Omuzumun üzerinden arkama baktığımda ise bu tarafa geldiğini gördüm. Ancak yüzünün her bir miliminde kılınç çizikleri vardı. Sadece yüzünde değil,üniformasının eteği azda olsa yırtılmıştı ve kan lekeleri üniformasındada vardı. 1 kaşımı çattım,ayakta ki pozisyonumu alarak onu izlemeye devam ettim.

"Bir yaratık saldırısı mı?" dediğimde sinir ile kıkırdadı ve parmağı ile yüzünde ki kana dokunarak parmağını dudaklarının arasına alıp emdi. "Hayır ama bir yaratık olsa idi daha lezzetli kan tadımları alabilirdim." dedi ve alt bakışları ile dudaklarını ısırdı.

"Lanet olası Pre-"

"Prens Fuji'den mi bahsediyorsun?"

1 kaşını şüphe ile çattığında dudaklarımın yerini kıkırdama aldı.
"O düşündüğünden değil,salak."dedim ve elim ile ateşin etrafında herhangi bir yerde oturmasını işaret ettim. Ciddi bir ifade ile, "O zaman ne?" diye bir soru atıp ateşin yanında bir yere oturdu. Bende eski yerime geçerek kollarımı göğsümün altında kenetledim. Bana bakan keskin ve açık mavi gözleri,eminim ki benim yerimde farklı biri olsaydı onu ürkütebilirdi. Vahşi Baykuşların keskin gözleri kadar ince gözlere sahipti.

"Prens Fuji'nin de tıpkı benim ki gibi bir Laneti var. Güçlerini fazlası ile kullanır ise bir İblise dönüşebilir. Ancak sorun şu ki,ben onun esir alınan Krallığından bir İblis kızım." diyerek açıkladım. Keskin bakışlarını Alev Alev yanan Ateşten ayırmıyordu.

"Seni Kullandığını veya Koruduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?" dediğinde başımı olumsuz anlamda ciddi bir ifade ile salladım.
"O daha kendini bile korumakta zorluk çeker iken benim gibi bir İtaatsizi mi koruyacak? Buna aptallık denir." dedim, "Ben onun yıllarca gizlediği muhafızıyım. Ve zamanında onun boktan kararları yüzünden artık beni seven bir halkım veya Ailem yok." ses tonum fazlası ile sert ve intikam istediğini yakaran bir tonda idi.

Mavi bakışları beni bulduğunda,
şaşırmış bir ifadesi vardı.

"Eğer yanlış düşünmüyor isem-"

"Seni yakalamadı,çünkü benim ile beraber olduğunu anladı. Beni bulduğunda tekrar kullanmak isteyecek çünkü ben 1 milyon İblis Muhafızının içinde en doğal güçlere sahip İblisim."diyerek hem onun hemde kendi düşüncelerimi belirttim.

1 kaşını çattı ve başını omuzuna eğerek, "Sende kendini onun kölesi mi edeceksin yani?" Dudaklarımdan şen bir kahkaha patladı.

O az önce bana köle mi dedi?

"Erkeklerin Kadınlardan üstün olmadığını savunan biriyim. Tanrı onlara o Koca Penisleri vermeseydi, büyük ihtimalle sümüklü böcek ile eş değer olurlardı." diyerek bir deli gibi dudaklarımda ki kahkahayı durduramadım. "Kendimi ve Hemcinsimi,karşı cinse ezdirmem." O ise bundan hoşlanmış gibi kahkaha atmaya başladı.

"Sonunda beni anlayan biri."dedi ateşe bakarken kıkırdayıp,
"Korie ve Kuro'lar,Erkeklerin zekasının Kadınlara göre daha güçlü olduğunu savunurdu. Bazen sadece ben Erkeklerin Kadınlardan üstün olmadıklarını düşündüğümü sanardım."dedi.

Tebessüm ederek, "Biz İblisler,Kadınların Erkeklere göre daha güçlü olduğunu savunuruz. Bu diyarda Kadınlara İğrenç şeyler yapmaya kalkamazlar,çünkü Kadın İblislerin genelinde Vahşi bir güç bulunur. Erkeklerde güçlü sayılır ancak Kadınların yanında sadece karınca olabilirler." diye açıkladım.

Bana şaşkınlık ve şok ile bakıp,
"Bu bir harika! Dünyada Kadınlara yapmadıklarını bırakmıyorlar,özellikle Japonya'da gerçekleşen olaylar..." sustu ve yüzünü buruşturdu. Elbette Dünya gezegenindeki Japonyada sadece bu tür olaylar yoktu, Amerika birleşik devletleri ve Türkiye gibi Ülkelerdede bu tür iğrençlikler oluyordu. Orada geçen yıllarım o kadar kötüydü ki,anlatmak bile yetemezdi.

Derin bir nefes verdim,ellerimi siyah saçlarımın içinden geçirdim ve arkaya attım. Ayağa kalktım ve,
"Gitmemiz lazım," dedim. Başını onaylamak ile yetindi ve ayaklandı.
Gözlerim tekrar yırtık ve kanlı üniformasına kaydı. Ona bakarak,
"Ama bu şekilde olmaz,vücudunun öz ısısı düşebilir ve ölebilirsin." diye açıkladığımda bana bakmadan yürümeye başladı. "Sıkıntı yok,bir an önce şu lanet evrenin gerçek merkezine varalım." dedi ve omuz üzerinden bana baykuş gözlerini yolladı. "Ayrıca vücudumun kaldıramayacağı hiçbir şey yoktur,
kaslarımın yapısı bir erkeğin ki ile eş değer,beni dayanıklı yapar." dedi ve önüne dönüp yürümeye devam etti.

Dur bir dakika,o kas mı dedi?

"Kas mı?" Kahkaham büyük ve korkunç ormanın içinde Yankı yapar iken sırıttı ve, "Kadınlarında kasları çıkar,Seni Biyoloji cahili İblis." dediğinde kıkırdamamı bastırarak yanına geldim ve yürür iken kolum ile onu dürterek, "Bir ara onları bana da göstermez misin,Baykuş Kadın?" dedim göz kırparak. Sinsice sırıttı ve,
"Vücudum ilgini mi çekiyor,Kara kafa?" dedi psikopatımsı bir ses tonu ile. Yüzümde ki tebessüm soldu ve yüzümü buruşturup, "Delirdi yine deli." dediğimde büyük bir kahkaha patlattı.

Bu kadın ile çekeceğim var.