3. BÖLÜM

43 10 112
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

🍀

"İyi misin, nefes nefesesin.” dedi Yavuz.

“Odamdan ses geliyor. Sanırım fare var.” dedi Nazelif hâlâ mahcup sesiyle.

“Ödümü kopardın kızım, sana bir şey oldu sandım.” dedi Yavuz gerçekten duygularını dile getirerek.

“Özür dilerim.” dedi Nazelif bir kez daha.

Anahtarını kapının arkasından alan Yavuz kapıyı kapatıp Nazelif’in evine doğru yürüdü. Kendi evinin aksine cıvıl cıvıl döşenmiş eve kısaca bakıp ardından gelen Nazelif’e döndü. “Odanda mı dedin?”

“Hıhı.” dedi Nazelif.

Ev planları aynı olduğundan odayı bulmak zor olmamıştı. Daha çok mor renkle dizayn edilmiş odaya da kısa bir bakış attı ve sesin geldiği yöne ilerledi. Aradığı fareyi bulması zor olmamışken kaçmadan yakalamaya çalıştı. Ancak elinden kaçan fare kapıya doğru ilerlerken Yavuz kapının önündeki Nazelif’e seslendi. “Kapıyı kapat!”

Sadece üzerine gelen fareye odaklanmış olan Nazelif, Yavuz’u duymamıştı bile. Hızlıca kapıya koşan Yavuz, Nazelif’i kapıya yapıştırıp kapıyı kapattı. Kapıyla Yavuz arasında kalan Nazelif artık farenin nerede olduğuna takılmıyor, Yavuz’la kendi odasında bu kadar yakın oluşuna odaklanıyordu.

“Yavuz?” diyebildi Nazelif.

“Nazelif?” diyebildi Yavuz.

Bu yakınlığa dalmış olan Nazelif andan kurtulmak için etrafına bir bakış attı. Yatağında gördüğü fareyle midesini tutup “Fare yatağımda.” dedi ve Yavuz’un kollarına doğru bayıldı.

Kolları arasındaki Nazelif’e kahkaha atan Yavuz uzun bir aradan sonra böyle gülmüştü. Nazelif’i yavaşça yere uzandırıp yataktaki fareye yöneldi. Sakince yürüyüp tek hamlede kuyruğundan yakaladı. Eline alıp dışarı çıktı. Anahtarı alıp kapıyı kapattı ve aşağı inip onu ağaçlığa bıraktı. Kısa sürede eve geri dönüp anahtarla kapıyı açtı. İçeri girip lavaboya yöneldi. Ellerini yıkayıp tekrar Nazelif’in odasına gitti. Yerde yatan kadını görünce bir kez daha güldü. Yere çöküp bir elini sırtına, bir elini  de bacaklarına yerleştirip kendiyle birlikte onu da kaldırdı. Başta yatağına yatırmayı düşündü ama sonra Nazelif’in o çarşafları yıkamadan yatmayacağı düşüncesi aklına geldi ve salona doğru yürüdü. Onun evinin aksine gayet düzgün olan odaları görünce bu kez kendine güldü. Yavuz ne de güler olmuştu...

Nazelif’i üçlü koltuğa yatırıp kolonya aramak için mutfağa gitti. Birkaç çekmeceye baktıktan sonra sonunda buldu ve salona geri döndü. Nazelif’in yüzüne gelen saçlarını geriye yatırıp eline kolonya döktü. Bir bebeğe dokunuyormuş gibi yavaşça yüzüne sürdü. Ardından koca elini fındık burna getirip kolonyanın kokusunu almasını sağladı ve ardından “Nazelif?” dedi.

Cevap gelmedi.

“Bir kez daha Nazelif?” diyen Yavuz evin bu kadar sıcak oluşundan rahatsız olmuştu. Ya da rahatsız olmak istemişti. Bu sıcak, samimi hayat; yuva gibi hayat ona göre değildi.

Timin dedikleri geldi aklına. Oluru var mı diye düşündü. Şu an karşısındakinin Nazelif değil de eşi olan Nazelif olabileceğini düşündü. Yuvasındaki kadın diye geçirdi. Gerçek bir yuva, gerçek bir aile; sıcacık bir ev, yemek tüten bir ocak. Gelince onu karşılayacak bir eş...

Sonra aklına üvey annesi geldi. Babasını Yavuz’la aldatmayı teklif eden üvey annesi. Neyin hayaliydi ki bu; Yavuz hiç bir kadınla yapabilir miydi ki? Kadınlara nasıl güvenebilirdi ki artık? Nasıl yuva kurabilirdi ki? Babasının onu yanlış anladığı o gün aklına gelmeden bir kadınla nasıl yaşayabilirdi ki...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Âşık-ı MehcurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin