8. Bölüm: Deli Divane

79 14 33
                                    

Bölüm şarkısı: Buray-Deli Divane

Bir sorunu yoktu Ata'nın. Alparslan odaya son anda yetişmiş kardeşini kurtarmıştı. İlk kardeşine koşup ilk müdahalesini yapmış ardından hastaneye gitmişlerdi.

Oğuz ise hayatı boyunca ilk kez Cihan beğden dayak yemişti. Cihan beğ şiddet yanlısı bi adam değildi. Oğullarını hep en doğru şekilde eğittiğini düşünüyordu. Şimdi ise bu düşüncesinden vazgeçmişti. Oğlu kendi öz kardeşini boğmaya çalışmıştı ve tabii ki bunun bir cezası olacaktı!

Cihan beğ normal odada oğlunun uyanmasını  bekliyordu. Bunca yıldır ayrı olduğu, henüz bir kere bile doyarcasına sarılamadığı, geldiği şu altı günde iki kez hasteneye düşen oğluna karşı mahçup hissediyordu kendini.

Doktorda birşey olmadığını söylemişti ama oğlunun boynundaki izi gördükçe kendi oğluna karşı bir kızgınlık veya nefret yeşeriyordu içinde.

Dışarıda camda ağlamaktan harap olmuş Oğuz'u gördü Cihan beğin İçindeki öfke yine canlandı. Hızla dışarı çıkıp oğlunun yakalarına yapıştı. "Niye geldin lan!"

Oğuz ağlamaktan şişen gözlerini yere indirdi. Eğer ki dışarıdan birisi görseydi Oğuz hiçbir şey yapmamış sadece kardeşini merak ediyor sanabilirdi. Ama Cihan beğ karşısındaki sözde 'koca iş adamı dediği çocuğun ne yaptığını biliyordu.

"İyi mi?"
Cihan beğ oğlunun canının yandığını fark etmişti ama içerdeki oğlunun canı daha çok yanmıştı.

"Hayırdır? Bitiremediğim işi mi tamamlayacaksın! Seni bir daha oğlumun yakınında görmeyeceğim Oğuz! O evde kalabiliyorsan  bilki kızım ile torunum hatrına, yoksa bir saniye barınamazdın o evde!"

"Baba.. Ben kendi-"

"Baba deme bana! Ben hiç bir oğlumu kardeşine zarar versin diye yetiştirmedim!"

"Sende Alphan'ı çok görmezden geldin"

Kaşlarını çattı Cihan beğ

"Baba ben kendimi affettireceğim! Ben kendimde değildim sen Alphan'ı çok görmezden geldin! Her gece ağlıyordu. Seni bekledi, sen ona sürekli sonra dedin! Bir tek ben vardım yanında! Sandım ki korkutursam gider biz eski halimize döneriz!"

"Ne yapacaksan oğlumun canını yakmadan yapacaksın! Eğer bir daha oğlumun canını yakarsan bende senin canını yakarım!"

Cihan beğ hatasının farkındaydı. Karşısındakinin kendi kanı olduğunu da farkındaydı belki yapmaması gerekiyordu ama o oğluna bir şans daha verdi.

2 gün sonra

Yeni bir gün yeni bir travma! Dün uyanmıştım nefessizlikten ciğerlerim biraz zarar görmüştü ama iyiydim. Dünden beri elimde kremle gezip her boş bulduğumda sürdüğümden fazla morluk kalmamıştı.  Sadece çok dikkatli baktığın zaman belli oluyordu. Kapının anahtarını çevirdim. Dünden beri Oğuzu görmemiştim. Aslında iyi ki görmemiştim. Gördüğüm an vereceğim tepkiyi kestiremiyordum. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Yemek salonuna doğru sürmeye başladım.

Tabii eğer bir zengin evinde iseniz böyle sırf model olsun diye iki merdivenli girinti çıkıntı koyan insanlar olduğundan rampa olan yere gelince takılıp kalmıştım. "Abi?" Sesin olduğu yere baktığımda Elif'i gördüm. "Eren şimdi seni çağırmaya gidiyordu. Yardım edeyim mi?"

Çok hevesli sormuştu. Elif ile hiç konuşmadığım aklıma gelince kafamı salladım. "Olur." Hevesle arkama geçip rampadan inip yemek salonuna ulaştık. Yavaş yavaş herkes sofraya doluşmaya başladığında gördüğüm beden ile nefesim kesildi sanki..

KESİK (BxB + Aile Klasiği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin