Merhaba arkadaşlar bayram dolayısıyla bölüm yazamadım. Onun için tekrar özür dilerim.
evettt bu bölümde olaylar alevleniyorrr vee şöyle bir karar aldım, her bölümde elimden geldikçe psikolojik not yazacağım. Psikolojik nottan önce yeni bir karakter katılıyor :) yukarıda fotosu var kendisi Taylor Swift Ondan bashsetmeyeceğim bahsedersem bölümün gizemi kaçar :)) kusura bakmayın :)). Bu bölümün psikolojik notuna gelince:
Bölüm Şarkısı: Seksendört - Faili Meçhul
İYİ OKUMALAR ^^
Yağmur
MİNE'DEN...
Abim Gülden'den ayrıldığında Güldenin gözleri dolu dolu dışarıya çıktı. Ona hak verdiğimden onu durdurmak içinde bir çaba sarf etmedim. Abimin kahvesini hızlıca içirdikden sonra yatağa yatırdım. Ve çıktım Gülden'i aradım ama meşgule verdi. Bende olabilecek her yeri araştırdım, yok. Gülden'in canı sıkıldığı zaman deniz kenarına giderdi. Deniz kenarına geldiğimde Gülden'i bulamadım. Yoktu. Tüm denizin etrafını dolaştım ama yoktu. Arabaya doğru ilerlerken kayaların orada bir parlaklık gördüm. Hızlıca oraya gittiğimde Gülden'in telefonunu gördüm. Mesaj kısmına girilmiş ve şöyle bir not yazılmıştı:
'Ahh benim Küçük, Masum Mine'm seni yorduğum için üzgünüm canım yaa. Herneyse sen buraya Gülden'ini aramak için gelmiştin dimi? Evet bak hemen nerede olacağını anlamışsın. Akıllı kız senii. Ayy teleşlanma kuşum Gülden'in emin ellerde merak etme sen. Eğer Gülden'i istiyorsan kendini feda etmen gerekli bebeğim. Ben kim miyim? Tabi kide Emre değilim ama cidden o seni çok seviyo be kanka. Biraz düşün istersen. Ama Emrenin de yakını veya senin yakının olma ihtimalim çok yüksek anam.'
Bunları okurken çoktan gözlerim dolmuştu bile. Kimdi ki bu ? Okuduktan hemen sonra bir adres ve 'Gülden'i kurtarmak için:' yazılı bir mesaj geldi. Hemen abimi uyandırmam gerekliydi. Hızlıca eve gittikten sonra abimi mutfakta (Şarkıyı burada açarsanız çok iyi olur :)) ) Ve bende sessizce şarkı sözlerini dinlemeye başladım:
Yolu yoktu zaten bitti,
Herkes gibi, o da gitti,
Baştan sonu belli olan ucuz br roman gibi,
Acı yok, artık gitti,
Her şey gibi bu da bitti,
Baştan sonu belli olan ucuz bir roman gibi,
Kahramanları ölmeye mahkum, bir film gibi.
Aynaya hiç bakmadan hep birbirimizi kırmışız,
Kanlı ellerimizde faili meçhul bir ayrılık,
Göz göze hiç gelmeden hep başka birine bakmışız,
Yorgun bedenlerimizde faili meçhul bir yalnızlık.
Yazık, ah çok yazık.
Acı yok, artık gitti,
Her şey gibi bu da bitti,
Baştan sonu belli olan ucuz bir roman gibi,
Kahramanları ölmeye mahkum, bir film gibi.
Aynaya hiç bakmadan hep birbirimizi kırmışız,
Kanlı ellerimizde faili meçhul bir ayrılık,
Göz göze hiç gelmeden hep başka birine bakmışız,
Yorgun bedenlerimizde faili meçhul bir yalnızlık.
Yazık, ah çok yazık.
Şarkı bittiğinde abim konuşmaya başladı "Sen bilirmisin be kızım seni her gün evde görüp sana açıklama yapamamak? Ya da köpek gibi durmadan adını sayıklamak? Tatile neden geldim sanıyosun? Eğlenmek için mi ? Tabikide hayır, seni yakından görebilmek için. Neden Mine'ye izin verdim sende kalması, veya senin bizde kalmana ? Size gidip Mine'yi alırken seni görmek için tabi kide. En koyanıda senin beni abi olarak görmen. Ben seni öptüğümde sarhoş değildim... " Abim sözünü bitirdiğinde içeriye girdim. Onun konuşmasına izin vermeden elindeki fotoğrafa bakarak:
"Onu kaçırdılar." dedim titrek sesimle abimin Gülden'i sevmesini sindirememiştim. Hiç te belli etmezdi.
"Na- Nasıl hem sen duydun mu beni?" Onaylarcasına kafamı salladığımda"Siktir." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPIK
Teen Fiction"Ayrıyken işe yaramayan, girintili çıkıntılı bir yapboz parçasıydık. Ama birleştik, bir bütün olduk. Ve artık işe yaramayan olmayacaktık." ⭐⭐⭐ Gülden, Emre, Kerem ve Mine. Bu dörtlünün başı kimin başkanu olduğu bilinmeyen bir grubun etkisi altındal...
