Abim odadan çıktıktan sonra sinirle yatağın üstüne oturdum ve düşünmeye başladım. Napıcaktım şimdi ben eğer o düğüne gidersem hiç tanımadığım bir adamla resmen evlenmeye hazırlanacaktım.
"Uff dede ufff, ne iş açtım başıma" sinirden odanın içinde dört dönüyordum. Belkide bu düğüne gitmek en mantıklısıydı. Belki adamı görünce severdim yada iyi biridir çünkü bu konakta yaşamam artık imkansız gibi bir şeydi. Ayağa kalktı mı aynanın önüne geçtim. Daha sonra saçlarımı hafifçe geriye atıp akan rimelimi sildim. Onlar benim rimelimi akıttıysa ben de onları kanını akıtacaktım. Daha sonra elbisemi düzelttim ve merdivenlerden aşağıya inip dedemin karşısına geçtim.
"Ben hazırım dede hadi gidelim" dedem sözlerimin üzerine şaşırsa da çok fazla çaktırmadı. daha doğrusu bu kadar hızlı alışmamı beklemiyordu.
"Tamamdır o zaman de hayde tez zamanda gidek" daha sonra bütün Konak ayaklanmaya başladı ve dışarıya doğru yürüdüler dedem önceden arabaların hepsini hazırlatmıştı ben dedem babam hepimiz aynı arabada oturup yolculuk etmeye başlamıştık belki de onlarla gitmemin sebebi kaçacağımdan korkmalarıydı.
Yine de sesimi çıkartmadım ve yol boyunca sustum. 2-3 saat sonra Mardin'e ulaşmıştık. Belki de bu topraklar benim hayatımın sonunu getirecekti. Doğrusu Urfa'da benim için bir lütuf değildi ama kader bu olsa gerek.
.........................................................................................Dedem ,babam ve abim önde olmak üzere biz de arkadan yavaşça giderek düğün salonuna giriş yaptık. Dedem düğün salonuna girer girmez bir adam onu karşıladı Büyük ihtimal karşı aşiretin ağası bu olmalıydı . Ama bence kesinlikle damat bu değildi çünkü damat tipi yoktu. Ben ,annem ,nenem ve yengemler hepimiz bir masaya doğru ilerledik ve orada oturmaya başladık daha sonra karşıdan bir kadın geldi ve annemlerle selamlaşmaya başladı. Daha sonra bana döndü:
Kadın:Merhaba kızım nasılsın? Dedi ve beni baştan aşağıya süzmeye başladı ,daha sonra ben de hafifçe sesimi düzelterek
"Merhaba, iyiyim sizde iyisiniz inşallah"dedim ve onun tepkisini beklemeye başladım. Daha sonra kadın hafifçe gülümsedi ve bana;
Kadın: "Şirvan sen olmalısın değil mi kızım? Maşallah pek de güzelsin. Ben senin müstakbel kaynananım. İnşallah tez zamanda gelinim olacaksan"dedi ve gülümsemeye başladı ben de gözlerimi devirerek
"Allah bilir orasını kader kısmet" dedim ve onu geçiştirdim. Ona baktığımda hafif bozulmuştu ama çaktırmamaya çalışıyordu. Daha sonra anneme döndü ve
Dilhun:" maşallah senin kızın da dili pabuç gibi"
Anam da hafif gülerek ;
-ya öyledir küçüklükten beri.
Dedi ve sinirli gözlerle bana bakarak kaş göz yaptı. Daha sonra dedemler ve yanlarında başka aşiretin ağaları ile birlikte bizim yan masaya doğru ilerlemeye başladılar. Dedem nenemleride yanına alarak büyük bir masada oturdular daha sonra abimi benim yanıma gönderdi. Abim kolumdan tutarak masada yanına oturttu. Bende masaya oturduğumda dedem söze girdi;-" bizim kızımız da buradadır. Dün biz konuştuk anlaştık. Şimdi çocuklar konuşsun anlaşsın ." Dedi dedem sert bir sesle. Daha sonra karşı aşiretten bir adam konuşmaya başladı büyük ihtimal bu evleniceğim kişiydi.Ama yaşı çok büyük duruyordu.
Adam:"ağam iyi hoş diyisinde kızın durumumdan haberi varmıdır." Dedi ve bana bakıp beni süzdü.bende gözlerimi devirerek dedeme döndüm. Dedem;
- var yada yok o seni her halinle kabul etti. Dedem bunları derken benim pısırık abim yavaşca masadan kalktı ve gitti.ne olduğunu anlamadım ama dedeme dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maskeli Meftune
Genç Kurgumaskeli ağa diye anılip korkulan adam kardeşi için hiç tanımadığı bir kadınla evlenmek zorunda kalır.eğer hem aşk hem sumut okumak istiyorsan seni buraya alalım 🫦🔥