Three

8 3 0
                                        

Simülasyon Hatası
Bölüm 3: Yeni Bir Düzen

Seungyeon, simülasyonda geçirdiği her günün sonunda kendini biraz daha yorgun ve bir o kadar da karmaşık hissetmeye başlamıştı. Kendisine verilen görevi henüz tam olarak kavrayamamıştı. Bu dünya, ona ait değildi; ama buraya zorunlu olarak sürüklenmişti ve burada kalmak zorundaydı.

Kafasını toparlamak için bahçedeki büyük bir ağacın altına oturdu. Etrafındaki öğrencilere bakıyor, onların birbirleriyle kaygısızca gülüp eğlenmesini izliyordu. Bu sıcak ortam ona tanıdık geliyordu, ama yine de içini bir gariplik duygusu kemiriyordu. Derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı. Tam o sırada birinin ona yaklaştığını hissetti. Gözlerini açtığında, tahmin ettiği gibi karşısında yine Minho vardı.

Minho: "Ne oldu, Kaçak? Bu kadar derin düşüncelere dalmak da neyin nesi?"

Seungyeon, Minho’nun ona “Kaçak” demesinden gerçekten bıkmıştı. Onun her hareketinde, her sözünde alaycı bir ton gizliydi; ama yine de Minho’nun bu alaycılığının altında ince bir merak ve çekim olduğunu da seziyordu. Gözlerini devirdi ve sinirlenmiş bir şekilde yanıtladı.

Seungyeon: "Neden her fırsatta yanıma geliyorsun? Bu okulda benimle uğraşmak dışında yapacak başka bir işin yok mu?"

Minho, Seungyeon’un kızgın haline karşı sadece omzunu silkerek gülümsedi. Bir adım daha yaklaşarak ona baktı. Seungyeon onun bu umursamaz tavrından her seferinde biraz daha rahatsız oluyordu.

Minho: "Yanına geliyorum çünkü seni izlemek eğlenceli, güzelim. Bu simülasyonda senin gibi bir kaçakla daha önce karşılaşmamıştık. Ne yaptığını görmek hoşuma gidiyor."

Seungyeon, onun “güzelim” demesiyle hafifçe irkildi ve yanaklarının kızarmaya başladığını fark etti. Minho’nun, alaycı da olsa ona böyle seslenmesi onu şaşırtmıştı. Ama Minho’ya karşı en ufak bir zayıflık belirtisi göstermeyecekti. Derin bir nefes alarak kendini toparladı ve Minho’ya sert bir bakış attı.

Seungyeon: "İstediğin kadar alay et, Minho. Burada olmamın bir sebebi var. Sen anlamazsın belki ama bir gün buradaki varlığımın önemini sen de fark edeceksin."

Minho, ona doğru eğildi ve gözlerini Seungyeon’un gözlerine dikerek hafif bir tebessümle konuştu.

Minho: "Sebep mi? Bak, güzelim, bu simülasyonun kurallarına uyum sağlamazsan seni buraya hiçbir şey bağlayamaz. Bu dünyada gerçekten kaybolup gitmek istemiyorsan, ayak uydurmalısın."

Minho’nun her zamanki gibi kendinden emin tavrı Seungyeon’u daha da sinirlendirdi. Ona adeta üstten bakan bu tavrı, Seungyeon’un sinirlerine dokunuyordu. Ama Minho’nun ona olan ilgisini de sezmeden edemiyordu; her an ona yaklaşıp laf sokma peşindeydi. Seungyeon, sakin kalmaya çalışarak, onu etkisiz hale getirecek bir yanıt vermek için kendini zorladı.

Seungyeon: "Beni buraya ait olmayan bir ‘kaçak’ olarak görüyorsun ama unuttuğun bir şey var: Ben buradaysam bir amacım olduğu içindir. Ve belki de senin düşündüğünden çok daha önemli bir rolüm var burada."

Minho, Seungyeon’un bu kararlı sözlerine hafifçe başını sallayarak gülümsedi. Birkaç saniye ona baktıktan sonra yeniden konuştu.

Minho: "Amacını öğrenmek mi? Sanırım bu biraz zaman alacak. Ama her anını gözlemleyeceğim, Kaçak. Belki o zaman, senin neden burada olduğunu çözerim."

Bu sırada Seungyeon, ona bakarken içinde farklı duyguların yükseldiğini hissetti. Minho her ne kadar rahatsız edici ve kibirli bir tavır takınıyor olsa da, onun kendine güvenli hali, gözlerindeki o alaycı bakış Seungyeon’un kafasını karıştırıyordu. Belki de aralarında bir çeşit bağ oluşmaya başlamıştı. Ama Seungyeon bunu kendine bile itiraf edemiyordu.

Seungyeon: "Peki, Minho. İzlemeye devam et. Ama bir gün adımı öğrendiğinde, bana ‘Kaçak’ değil, ismimle sesleneceksin."

Minho, ona bakarken gülümsemesini daha da genişletti ve bir kahkaha attı.

Minho: "Adını öğrenmek mi? Buna hiç gerek yok. ‘Kaçak’ sana çok yakışıyor, güzelim."

Seungyeon, Minho’nun arkasından bakarken karmaşık duygularını bastırmaya çalışıyordu. Minho’nun tavırları onu her seferinde sinirlendirirken, bir yandan da kalbinde farklı bir kıvılcım oluşuyordu. Ancak simülasyonda her şey bu kadar karmaşıkken, bu hislerinin nereye varacağını kestiremiyordu.

Simulasyon HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin