Five

5 3 0
                                        

Simülasyon Hatası
Bölüm 5: Gizli Yakınlaşmalar

Seungyeon, sabah sınıfa girdiğinde Minho’nun çoktan yerini almış olduğunu gördü. Gözleri istemsizce ona kayarken, içini garip bir duygu kapladı. Her ne kadar ona "Kaçak" diye seslenmesine sinir olsa da, Minho’nun ilgisi ona farklı bir his veriyordu. Kendini hızlıca toparladı ve sıraya oturdu. Ancak kısa süre sonra Minho yanına geldi, yine o alaycı gülümsemesiyle ona bakıyordu.

Minho: "Bugün biraz sessizsin, Kaçak. Yoksa dün akşam dediklerimden mi etkilendin?"

Seungyeon gözlerini ona dikerek kaşlarını çattı.

Seungyeon: "Etkilenmek? Senin saçma sapan yorumların beni etkileyemez, Minho."

Minho omuz silkti, ama gülümsemesi hiç kaybolmadı. Seungyeon’un kendini savunma çabasını fark etmişti ve bunu daha da kışkırtıcı buluyordu.

Minho: "Peki, tamam. Ama fark ettiysen her defasında sana takılmak hoşuma gidiyor, güzelim."

Seungyeon gözlerini devirdi ve dikkatini derse vermeye çalıştı, fakat Minho’nun bakışları üzerindeydi ve bu onu rahatsız etmekten çok fazlasını yapıyordu. Kalbi daha hızlı atmaya başladı, ama bu hisleri bastırmak için kendini zorladı.

Ders çıkışında Seungyeon hızlıca sınıfı terk etti ve bahçeye çıktı. Bir süre yalnız kalmak istiyordu. Ancak kısa bir süre sonra Minho’yu yine peşinde buldu. Onun bu inatçı halleri Seungyeon’un içten içe hoşuna gitmeye başlamıştı.

Minho: "Kaçak, benden kaçmakla pek başarılı olamayacaksın. Ama denemeye devam edebilirsin tabii."

Seungyeon, bu sözlere karşılık gülümsemekten kendini alamadı. İkili yan yana yürümeye devam etti, aralarındaki sessizlik Seungyeon için alışılmadık derecede rahatlatıcıydı. Tam o sırada Jisoo ve Chan’i uzakta bir şeyler konuşurken gördüler. Minho’nun gözleri Jisoo’ya kaydı, ardından Seungyeon’a baktı.

Minho: "Sen ve Jisoo yakınsınız, değil mi? Aranızda özel bir bağ var gibi."

Seungyeon başını salladı, Minho’ya ciddi bir bakışla karşılık verdi.

Seungyeon: "Jisoo benim en değerli dostum. Biz birbirimizi her koşulda koruruz."

Minho bu cevabı duyunca, Seungyeon’a biraz daha farklı bir gözle bakmaya başladı. Onun arkadaşlarına olan bağlılığına saygı duyduğunu hissediyordu, ama bunu açıkça dile getirmek istemedi.

Minho: "Güzelim, senin gibi birini dost olarak kazanmak gerçekten özel bir şey olmalı. Ama aynı zamanda seni sinirlendirmek de oldukça eğlenceli."

Seungyeon derin bir nefes aldı, ona karşı sabırlı olmaya çalıştı. Fakat Minho’nun bu karışık tavırları, ona karşı hissettiği duyguların karışmasına neden oluyordu. Bir an için ona bakarak kendini ifade etmeye çalıştı.

Seungyeon: "Minho, bazen beni gerçekten anlamadığını düşünüyorum. Ama anlamak zorunda da değilsin. Biz sadecMinho: "Belki de farklı dünyaların insanları olmamız seni bu kadar özel kılıyor. Ama bunu çözmek için daha fazla zamanım olacak gibi görünüyor, Kaçak."

Seungyeon, bu sözleri duyunca kalbi bir an için yerinden çıkacakmış gibi hissetti. Minho, kendisine karşı olan bu ilgiyi açıkça dile getirmişti ama bunu alayla örtbas etmeyi tercih ediyordu. Seungyeon, Minho’nun neden böyle davrandığını anlamasa da, içten içe onunla vakit geçirmekten hoşlandığını kabul etmek zorunda kaldı.
Bir süre sessizce yan yana yürüdüler, ama her iki taraf da artık bu sessizliğin ardında konuşulmamış hisler olduğunu biliyordu.

Simulasyon HatasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin