Günler hızla geçmiş, cumartesi günü gelmişti. Berra sabaha mutlu uyanmıştı. Hemen elini yüzünü yıkadı ve üstünü değiştirmek için odasına gelmişti. Üstüne siyah askılı bir crop ve gömlek giydi. Altına bol bir kot pantolan geçirdi. Saçlarını açıp taradı ve hafif bir makyaj yaptı. Hazır olduğunda çantasını alıp Arda'dan gelecek mesajı beklemeye başladı.
Bir kaç dakika sonra Arda'nın onu çaldırmasıyla ayağa kalkıp kapıya ilerledi. Evinin anahtarını aldı ve evden çıkıp kapıyı kilitledi. Asansörü beklemek istemediği için hızlı bir şekilde merdivenlerden indi. Kapının dışından gördüğü Arda ile gülümsedi. Arda'nın üstünde takım eşofmanları vardı. Ama her zaman ki gibi aşırı iyiydi.
Kapıyı açıp çıktı dışarı ve Arda'nın yanına ilerledi. Arda gelen sesle kafasını yerden kaldırdı. Gördüğü Berra'ya gülümsedi.
"Günaydın Ardakuş" diyerek sarıldı Arda'ya. Arda'da, Berra'ya belinden sarılıp konuştu.
"Günaydın güzelim, hadi gidelim antrenmana yetişmem lazım. Serdar hocadan azar işitmek istemem" dedi ayrıldı Berra' dan. Hızlıca arabaya geçtiler beraber. Berra aldığı parfüm kokusuyla konuştu.
"Parfümün çok iyi bu arada, söylemiş miydim? " dedi kemerini takarken. Arda kemerini takıp Berra'ya döndü.
"Yok söylemedin, teşekkür ederim bu arada. Parfüm konusunda çok bilgim yok, bu konuda Semih'ten yardım alıyorum. " dedi Arda. Berra kafasını sallayıp arabayı incelemeye başladı. Daha önce bu kadar incelememişti arabayı, bu kadar rahat değildi önceden. Şimdi kendisini Arda'ya karşı daha yakın hissediyordu. O yüzden bakıyordu bütün arabaya.
Dikiz aynasına baktı, bomboştu orda sallanan süs yoktu.
Merakla sordu Berra"Ardakuş neden süs asmadın buraya? "
"Bilmem, hiç aklıma gelmedi birşey asmak. " dedi Arda ve yoluna devam etti. Berra oraya daha çok takılmadan önüne döndü ve yolu izlemeye başladı. Heyecanlıydı, çünkü tesislere gidecek ve oyuncuları görecekti. Belki teknik ekibide görebilirdi neden olmasın?
Nevzat Demir'e geldiklerinde Arda, güvenliğe selam vererek girdi içeri ve arabayı park etti. Arabayı durdurup indiler beraber arabadan. Berra'nın heyecanı çok belli oluyordu, sürekli eliyle oynuyor ve dudaklarını dişliyordu. Arda çantasını alıp Berra'nın sakin olması için yanına gitti ve konuştu.
"Sakin ol Berrakuş, ne var heyecan yapacak. Gel hadi geçelim hava soğuk zaten. " deyip ilerlemeye başladı. Berra da onun arkasından yürümeye başladı. Buraya daha önceden gelmişti fakat dışından görmüştü, şimdi içine girecekti binanın. Bakalım neler yaşayacaktı...
Beraber tesis binasına girdiler. Girişte karşılarına çıkan kocaman takım fotoğrafı ile gülümsedi Berra.
"Ne güzelmiş burası, boş bir vaktinde burda benim fotoğrafımızı çekeceksin tamam? " dedi Berra fotoğrafı göstererek. Arda gülerek konuştu.
"Tamam tamam söz, hadi gel. Şimdi seni ortak alana götüreceğim orda oturan vardır bizimkilerden. Bende soyunma odasına gidicem antrenman kıyafetlerimi giyinmek lazım. Tamam mı? " dedi ilerlerken.
"Tamam, hemen gel ama" dedi Berra onun arkasından yürürken. Beraber ortak alana geldiler. Berra o meşhur yeri canlı bir şekilde görünce şoka girdi. Beklediğinden daha büyüktü burası. Birkaç Beşiktaş oyuncusu orda oturuyor, sohbet ediyordu. Bunlar; Tayfur, Salih, Muçi, Musrati ve Semih idi. Berra aralarından birtek Semih ile tanışıyordu. Arda Semih'e seslendiği nde Semih yanlarına geldi.
"Hoşgeldiniz kardeşim, birşeymi oldu? Antrenmanı sorcaksan 15 dakikaya başlayacak. " dedi Semih. Arda Berra'yı gösterip konuştu.
"Berra ile oturun siz, ben hemen üstümü değiştirip geliyorum. Şimdi tek seni tanıyor burda, yalnız kalmasın" Semih kafasını sallayıp Berra'ya döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/376757791-288-k580179.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐮𝐭𝐮𝐧 𝐒𝐞𝐧 𝐁𝐚𝐧𝐚 ʚ𝐘𝐚𝐤𝐮𝐩 𝐀𝐫𝐝𝐚 𝐊ı𝐥ı𝐜̧ɞ
FanficÜniversite sınavı süreci Berra için stresli bir dönemdi. O dönemde hayranı olduğu oyuncu Yakup Arda'nın dm kutusunu günlük gibi kullanıp dertlerini anlatıyordu. Aynı zamanda Arda'nın kendisine iyi geldiğini de söylüyordu. Arda zaten görmez diyerekte...