Sabah uyandığımda sırtımın sızlamasıyla birkaç saniye durmuştum sonra aklıma düştüğüm gelince umursamadan ayağa kalkıp banyoya girdim.
Yüzümü yıkayıp aynaya bakmaya başladım.
Ne kadar pürüzsüz bi yüzüm vardı suratımdaki benler ise çok güzel duruyordu. Yeryer vardı ve fazlaydı.
Bilerek suratıma ve kollarıma zarar vermiyordu.
Aynaya bakmayı kesip yüzümü kuruladım banyodan çıkıp çantama baktım kıyafet alacaktım ama fazla getirmediğim için üstümdekilerle idare etmem lazımdı.
Utana sıkıla odadaki giyinme odasına girdim renk renk ve şık kıyafetler,elbiseler hatta takımlar bile vardı. Pijamalar ise farklı bi taraftaydı.
Tişörtlerin olduğu yere gidip elime koyu gri bol bir tişört aldım.
Üstümdeki tişörtü çıkartıp yenisini giydim sırtımdaki yaralara dikkat etmiştim tabii.
Giyinme odasından çıktım elime telefonu alıp saate baktım 9:22.
Normalde bu kadar geç uyanmazdım aslında hafta içleri erken kalkar,hafta sonları geç uyanırdım.
Odadan çıkıp aşağıya inecekken bi odadan gelen seslerle durdum.
Kapısı aralıktı umursamadan aşağıya inecekken Elif'in ağlayan sesini duyunca olduğum yerde birkaç saniye bekledim sonrasında kapıya yaklaşıp dinlemeye başladım.
"Abi sırtındaki yaralar çok kötüydü" diyen elifle kaşlarımı çattım.
Söylememesi gerekiyordu ama söylemişti.
Gitme vaktiydi benim için.
Tek bir cümle yeterdi gerisi umurumda değildi ben bir tek sırtımdaki yaraları söyleyip söylememesiyle ilgileniyordum.
Sessizce odama girip kapıyı kapattım çantamı alıp kendi kıyafetlerimi içine koydum temiz kirli umurumda değildi eve gidince yıkardım.
Aslında eve gitmeyecektim oraya gelip bulma ihtimalle çok yüksekti zaten ilk oraya uğrarlardı.
Meryem ablada kalabilirdim aslında.
Çantamı sırtıma takıp kapıyı açtım yavaşça merdivenlerden inerek evin kapısına ulaştım şansıma kimse yoktu ortalıkta.
Kapıyı açıp dışarı baktım fazla koruma yoktu dünkü genç elemanla şeref abi ve 2-3 tane daha koruma vardı.
Kapıyı arkamdan yavaşça kapattım arka bahçeye doğru yürüdüm kapıdan çıkmama izin vermezlerdi.Arka bahçeye geldiğimde duvarların yüksekliğiyle ofladım.
Üstlerinden atlayabilirdim ama bu yorardı.
Duvardan biraz uzaklaştıktan sonra üstüne doğru koştum bir ayağımla duvara basıp kendimi yukarıya doğru sıçrattım.
Elimi havaya kaldırıp duvardan tutundum ve kendimi yukarıya doğru çektim yer yer demirler vardı ama sorun değildi geçerdim .
Duvarın üstünde ayağa kalktım yüksekliğe bakınca atlarsam ayağımı incitebilirdim.
Duvarın üstüne baktığımda hafif çıkıntılı bir taş olduğunu gördüm ayağımı oraya koyarsan rahatça inebilirdim.
Demirlere dikkat ederek eğilip arkamı döndüm yavaşça ayağımı aşağıya sarkıttığımda ayağımın taşa basmasıyla gülümsedim.
Şimdi atlabilirdim mesafe pek yoktu.
Derin bir nefes alıp tekrar etrafı kontrol ettim kimse yoktu bu yüzden rahatça aşağıya atlayıp koşmaya başladım.
.....
Meryem ablanın evinin önüne geldiğimde kapıyı tıklattım.
Kapının açılmasıyla beni gördü birkaç saniye donup kalsada hemen sarılmıştı.
Dövme için ona gidicektim ama gidememiştim malûm kaçırıldım ayrıca vazgeçmiştim dövmeden. İleride pişman olmak istemiyorum.
"Abla burda kalabilir miyim?" Diye sormamla "tabii geç içeriye" diyip beni kolumdan tutup içeriye çekti.
Çantamı kapının yanına koyup salona gidip koltuğa oturdum oda hemen yanıma oturdu.
"Noldu iyi misin?" Diye sormasıyla başımı aşağı yukarı sallamıştım.
Dövme için gitmemiştim merak etmişti sadece bunu bana yansıtmamaya çalışıyordu.
"İyiyim de benim bi süre görünmemem gerekiyor." Dedim hiç sorgulamadı "tamam istediğin kadar kal" dedi oturduğu yerden kalkıp " bende şimdi kahvaltı yapıcaktım açsan gel beraber yapalım?" Diye sormasıyla " bir süre uyusam iyi olur" dedim.
"Tamam gel" onun arkasından gittiğimde bi odaya girdik burda kalacaktım anlaşılan.
" Burda istediğin kadar kalabilirsin şuan sana birşey sormicam akşam konuşuruz olur mu?" Diye sormasıyla " tamam ve teşekkür ederim" diyip ona sarıldım.
İlk önce olanları düşünüp hazmetmemi istiyordu.
O odadan çıkınca direk yatıp uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERKEN? (gerçek Ailem)
Teen Fiction16 yaşında gerçek ailesine kavuşan bir kızın hikayesi. Fazla küfür vardır.