14.bölüm

199 14 19
                                    

Yazardan
İnsanların canı yanınca ne yapar?
Kimisi ağlar,kimisi canını yakan kişiyle konuşur veya kimisi derdini anlatırdı.
Tanya'nın bir sürü derdi vardı hatta bunlara dert demek bile az kalırdı.
Ama o ne olanların arkasından ağlamış,ne
yapan kişiyle konuşmuş,ne de derdini anlatmıştı.
İstesede anlatamazdı çünkü derdini anlatacağı biri yoktu.

Herkes canım yanıyor diyordu.
Canının yandığını söyleyenin mi canı yanmıştı yoksa bunu dile getiremeyecek kadar yorulanın mı?
Bence,canının yanmasına rağmen susanın  canı çok yanmıştı.
Bazı insanlar canının acısını,kalp kırıklığını hissederdi.
Tanya hissetmiyordu  6 yaşından beri kırılmıyordu kimseye.
Parktaki baba ve kız'ı gördüğünden beri üzülmüyor veya kırılmıyordu.
Evet ağlıyordu ama birisi vurduğunda canının acımasına ağlıyordu.
Siniri bozulunca ağlıyordu.
10 yaşında bırakmıştı ağlamayı.
6 yıldır ağlamıyordu.
Her acısı için birer damla yaş dökmesi gereken kız yoktu.
Umursamamaya çalışıyordu ve başarıyordu.
Onun yerinde bir başkası olsa Tanya gibi tepkiler vermez, ağlar belkide yaşanmışlıkların yüküyle intihar ederdi.
Tanya ölmek istediği kadarda ölmeyi istemiyordu.
Ölmesinin istemesinin sebebi çevresinde kimsesi yoktu ona göre.
O kadar şey yaşamış  kızın ölmek istemesinin sebebi bu olması garipti.
Ölmeyi istememesinin sebebi ise çevresinde birileri vardı ve onun  canına başkaları kıyıyordu zaten bunların ne kadar acı verici olduğunuda iliklerine kadar biliyordu.
Birde kendi canını kendisi yakmak istemiyordu.

Kalabalığın ortasında yalnız olmak?
Tanya'nın etrafında Ali abisi,semra ablası,Meryem ablası arkadaşları vardı.
Yeri geldiğinde ona kardeş yeri geldiğinde ona abi abla olan arkadaşları vardı.
Sevdiği adam da vardı hem.
Kendisi fark etmiyordu ama samimiliğini sahte sandığı amcası bile vardı.
Ama ışıkların kanını taşıdığı içindi bu güvensizliği.




Tanya uçurumdan korkardı neden mi?
Babası onu uçuruma getirip bir teröriste gecelik olarak satmıştı.
Adam kızı uçurumda tecavüz etmişti uçurum kızın çığlıklarıyla yankılanmıştı.
Her çığlığında toprak yerden sallanıyor,deprem oluyor gibi hissedilmemiş miydi?
Tanya uçurumun eşiğinde oturabilir ama asla atlayamazdı.
Uçurumların daha fazla katil olmasına gerek yoktu neden mi?
Kızın ruhu orada ölmüştü zaten.

Bazen insanların ölmesi için bedenler gerekmezdi.

Bir insanı ruhuylada öldürebilirdik.

Tanya'dan devam
Sabah uyandığımda saatin 7 olduğunu gördüm canım sıkıldığı için geçen tırmandığım ağaca tekrar tırmanacaktım.
Odadan kulaklığım ve telefonumla çıktım peşimden elvanda geliyordu.
Sessizce salona inip cam sürgülü kapıyı iteledim ve bahçeye çıktım.
Ağaca gittiğimde ise elvan benden önce oturacağım dala çıkmıştı.
Bende çok geçmeden ağaca tutunup tırmandığımda üstüm birazcık kirlenmişti ama sorun değildi.
Kulaklığımı boynumdan alıp taktım telefona bağlayınca da ağacın dalına bir bacağımı uzatmış diğerine ise kolumu yaslamış bir şekilde oturuyordum elvanda kucağıma gelince bir yandan onu sevip diğer yandan reels izlemeye başladım.
Hobimdi ağaca çıkıp reels izlemek.

DERKEN? (gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin