9

71 8 3
                                    

Haftanın ortasından yüzüme vuran güneşe selamlarımı iletiyordum, söverek. Birde arkadan 5 defa üst üste çalınan zile tabii. Bir öncekinde Helin olarak beklediğim kişi kızıl çıkmıştı, umarım yind böyle bir sebepten uyanıyorumdur. Yerimden kalkıp kapıya gidene kadar bir 5 defa daha çalmıştı zil, artık kulaklarımda çınlıyordu sesi.

Ve yine kızılım beni görmeye gelmişti.

"Sana da günaydın, kızıl."

"Günaydın, niye hazırlanmadın okula gelmiyormusun??"

"Yok, hastaneye gitmemi emrettin gittim bende bugün paydos."

Yüzünü buruşturduğun da bile tatlı olan kıza bakarak gülümsedim.

"Ne garip kelimeler kullanıyorsun ya, iyi o zaman ilaçlarını iç ben okula geç kalıyorum."

Tam dönüp gidecekken beynimi kullanmayarak hareket ettim. Kolundan tutup kendime çektiğimde gereğinden fazla güç uyguladığımı farkettim. Durdurmak için tuttuğum kolla onu içeri almıştım resmen.

"Ne oluyor be?! "

"Gitmesen?"

Kaşları çatık haliyle kollarımda bana bakarken kendimi tutmak çok zorluyordu gerçekten. Şuan öpseydim onu hatta öpücüklerle boğsaydım. Benden hayatı boyunca kaçarmıydı acaba?

"Diyorum ki gitmesen okula, birşeyler yaparız evde?"

"Ama o-"

"Hadi ama bir günden birşey olmaz."

10 dakikalık bir yalvarışın ardından ikna etmiştim kızılı. Sabah sabah bu benim aklıma nasıl gelmişti orasını bende bilmiyordum ama sorgulamadım. Sonuç olarak günüm yanlız ve boş geçmeyecekti.

"Çok yaklaşma bana hasta olurum. "

Oysa ne hayaller kurmuştum aşkla..

"Tamam ne yapalım şimdi?"

"Beni içeri çeken sensin bul birşeyler. Ayrıca normalde olsa asla kabul etmezdim hastasın diye ettim. "

"Üzüldüm bak şuan sen bana böyle bir teklif etsen, hatta sen etmesen bile ben kalırdım."

Sahte üzüntümü dil çıkararak karşılamıştı. Üzerini süzdüm okul eteğve gömleği vardı. Yine teklif etsemiydim rahat kıyafetler için karar verememiştim, ilerleyen dakikalarda düşünürdüm tekrar.

Çantasını bir kenara çıkarıp, saçlarınıda bileğindeki siyah tokayla topladı. Şuan saçını toplaması beni daha da fazla yükseltmişti.
Tabii beni hiç bir anda yanlız bırakmayam libidom buna yükselmezse şaşırmalıydık.

"Bana kıyafet versene sen yine?"

"Al dolabım senin olsun prenses."

Ellerimle odamı gösterdiğimde birlikte odaya girdik. Bende az önce söverek kalktığım yatağı düzeltiyordum o dolabın önüne geçerken.

Hiç çekinmek falan da yoktu bunda, dışarıdan görsem nazik çekingen bir tip olduğunu düşünürdüm şaşırtıyordu beni.

"Al istediğini dolap önünde."

"Hayır gel sen ver?"

Pardon sinyal kesildi de ne vereyim tam olarak?

"Neyi vereyim?"

Geç basan beyniyle biraz duraksayım gözlerinin büyümesini izledim. Evet tahminlwrime göre tam şuan üstüme atlayabilirdi. Pençeleriyle..

"İğrençsin ya, pislik insan! Kıyafet vereceksin sadece!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GİNGER - gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin