GİNGER - gxg

1

Kafamı koyduğum sıraya tak tak kalem vuruşları, etrafta itişip kakışanlar,yan taraftan gelen kahkaha sesleri.

Ve olmazsa olmaz baş ağrısı.

Son ve boş ders, boş dersleri ne kadar sevsemde baş ağrısıyla gitmiyordu.
Başımı yavaşca kaldırdım, benim kontrolüm dışında çatılmış olan kaşlarımla yanımdaki vücuda baktım. Masaya vurduğu kalem durduğunda dirseklerimi masaya yaslayıp kafamı ellerimin üstüne koydum. Önüme gelen saçlarımı elimle arkaya doğru taradım.

"Sonunda uyandın canım."

Derin nefes verdiğimde bıkkınca konuştum.

"Sen sus, bütün sinirimi senden çıkarıcam yoksa."

Eliyle ağzını kilitlediğinde gözlerimi devirdim.

"Giderken markete girilecek unutturma."

Çok uzun sürmüştü kilit.

"Tamam."

Zil çaldığında içimdeki rahatlamayla arkama yaslandım. Helin çantasını toplamaya başlamıştı. Sınıf hızlıca boşaldığında çantamı bir omuzuma geçirip kalktım ayağa.

Deli gibi uykum vardı ama eve gidip direkt kendimi yatağa atmak istiyordum. Sanki son 3 derstir aralıksız uyumuyormuş gibiNeyseki yarın okul yoktu, sabahlayabilirdim.

Arabanın önünde durduğumda elimi cebimi attım. Boştu, ne demek boştu anahtarım nerede?

Beynime gelen ufak bir flashbackle sıranın altına koyduğum gözlerimde canlandı.

"Hay sikeyim ya of."

Anlamayarak bana bakan Helin ufak bir bakış atıp sırıttım.

"Yok vallaha burada vermem."

Anladığı şeyle ikimizde gülmeye başlamıştık.

"Anahtar yukarıda kalmış koş alıp gel hadi aşkım."

"Unutan sensin neden ben gidiyorum?"

Kısa koyuyla çattığı kaşları oldukça komikti. Yanaklarını sıkıp saçlarını karıştırdım.

"Çünkü sen kısasın daha hızlı koşup gelirsin hadi güzelim."

Oflayarak kaderini kabullendiğinde kollarıma bıraktığı çantayı tuttum. Arabaya yaslanıp etrafı izlemeye başladım. Gözüme takılan kızılla gözlerimi kısıp izlemeye başladım. Yanında birkaç kız vardı onları tanıyordum tabii ki ama bu yeniydi muhtemelen. Bir köşede birini falan bekliyor olsa gidip selam verirdim. Dalmış şekilde kızılı izlerken kolumda hissettiğim küçük acıyla önüme döndüm. Helin gelmişti. Keşke biraz daha yavaş gelseydin Helin.

Baktığım yere doğru bakışlarını çevirdiğinde konuştu.

"Oo kimi süzüyorsun böyle.. Şu kızılımı yoksa?"

Tek kaşını kaldırıp garip bir yüz ifadesi yaptığında sorgularcasına baktım yüzüne.

"Tanıyormusun sen bunu?"

Egoyla saçlarını savurup iğrentiyle kızıla bakmaya devam etti.

"Sabah ufak bir meselemiz oldu sordum bir kaç kişiye, Aptalın teki ama. "

"Ve bana anlatmadın."

Bensizken ayağı takılsa anlatan kız bana bunu anlatmamışmıydı? Garipti.
Belkide yeni arkadaş yapmış ona anlatıyordur. Bunun düşüncesiyle triplendim.

"Tüm gün uyudun amk, nasıl anlatayım!"

Doğru, tüm gün uyudum. Yine olsa yine uyurum.

Hareketlenip aldığım anahtarın üzerindeki tuşa bastım. Arkaya çantaları attıktan sonra sürücü koltuğuna oturdum. Arabayı çalıştırırken Seren de binmişti.

Okuldan çıktığımızda telefonla oynayan Serene kısa bir bakış attım. Telefon bağımlısı orospu.

"Neymiş bakalım bu kızın adı?"

"Olayı sormada kızın adını sor sen anca."

Telefonu sinirle kapattığında çaktırmadan güldüm.

"Pardon güzelim, ben de tam onu soracaktım yanlış çıkmış."

Güzelim kelimesi Helin nin favorisiydi. Susturucu olarakta kullanabiliyordum bu sayede.
Güzelim demek yine işe yaramıştı ki aldırmadan anlatmaya başladı olayı.
Benim tek merak ettiğim kızıldı ama.

"Bak şimdi sabah lavaboya gidiyordum, zaten uykum var önümü göremiyorum salağın biri ayı gibi üstüme çıktı."

Salağın biri de kimmiş acaba.

"Geçiştirmek için pardon dedim, göz devirdi bana üstüme çıkan o özür falan da yok göz deviriyor amcık."

"Oo.."

Alt dudağımı dişlediğimde Helin derin bir nefes almıştı. Sabahki sinir tekrar yükleniyordu. En nefret ettiği olaydı bu başına gelen.

"Tam bağıracaktım karşıdan fizikçi kızdı. Sonrada ben bir kaç kişiye sordum işte."

"Yeni gelmiş okula yan sınıftan Alev."

Belliydi tipinden, yakıyordu ortalığı alev alev.

"İsmiylede pek uyumluymuş nazar değmesin."

"Doğru ya yanımda kızıl saç fetişli bir arkadaşım olduğunu unutmuşum."

Ayıp yani benim sembolüm olan bir şey unutulurmuydu hiç.

Yolda markete de uğramayı unutmayarak eve geçmiştik. Kendimi odaya atar atmaz derin bir oh çektim. Artık tahtalar olmadan uyuyacaktım.

Sadece 2 gün.

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin🙏