BÖLÜM 6:GÜNLÜK

55 11 0
                                    

Dakikalarca pencerede durup o gün yaşananaları düşündüm. Bartu'yu,Güneş'i, o iğrenç mahalledeki olayları ve doğum günü partisini.


Tüm olaylar birbirinin içine geçmiş bir vaziyette zihnimde canlanıyordu. Düşünmesi bile yorucuyken yaşaması kelimelerle ifade edilemeyecek gibiydi.

Kafamı kaldırıp koca salonun ortasına konumlandırılmış saate baktığımda. Yurda giriş saatine az kaldığını fark ettim. Gözüm Nihal'i ararken yanımda durup beni seyreden Bartu'yu sonradan fark ettim.


''Nihal'i mi arıyorsun ?'' sesinden sorduğu sorunun cevabını bildiği anlaşılıyordu.

''Evet Nihal'i arıyorum. Gitsek iyi olacak yoksa geç kalacağız.'' Sözümü tamamladığım anda Nihal yanımızda belirmişti.

''Hadi Nihal, artık gidelim. Geç kalacağız.''

''Bu senin partin biraz daha kalsak olmaz mı?'' Nihal bunu söylediğinde gözlerini kocaman kocaman açıp kafasını yan yatırmıştı.


''Nihal, ben çok yorgunum istersen sen kal. Bir de unutmadan çantam ve telefonum sende mi?'' sözlerim üzerine sevindiği çok belliydi.

''Çantanı alt kattaki askılığa astım telefonun da içinde. Tekrardan mutlu yıllar Defne.'' bana sarıldı ve el sallayıp yanımızdan uzaklaştı.

''Bartu, senin gelmene gerek kalmadı. Ben tek başıma da gidebilirim.''

''Hayır olmaz. Daha tam olarak nerde olduğumuzu bile bilmiyorsun. Hem de hava birazdan kararır. Bugün başına gelenleri hatırlatmak istemem.''


''Hatırlatmadığın için çok teşekkür ederim Bartu. Bu sefer zorlamıyorum o zaman.'' salonun çıkısına doğru yöneldim ve alt kata indim. Girişteki askıdan çantamı aldım. Banyonun önünde duran kıyafet poşetimi de bileğime geçirdikten sonra bahçede Bartu'yu beklemeye başladım.


Bahçeyi daha önce bu kadar ayrıntılı incelememiştim. Oldukça bakımlı gözüküyordu. Mevsime göre açan çiçekler karanlığın çökmesine rağmen çok hoşlardı. Bu evlerden daha kaç tane olduğunu düşünmeden edemedim.


''Hazır mısın?'' dalgın olduğum için Bartu'nun sesi irkilmeme sebep oldu.

''Evet hazırım.''


Ön koltuğun kapısını açtı. Tabiki de arkaya geçecektim ama bileğimi kavramasıyla ön koltuğa oturmam bir oldu.

Emniyet kemerini taktıktan sonra çantamı kurcalamaya başladım. Benim için önemli olan silahım ve telefonumdu.


Telefonumda şifre olduğu için pek bir sorun olmamıştı. Tek dileğim Nihal'in çantadaki silahı görmemiş olmasıydı.

Eğer ki görmüşse bir de onun için yalan söylemem gerekecekti. Hayatım yalan olmuştu. O yüzden pek zorlanmıyordum.


''Tedirgin görünüyorsun.'' sesi demir kadar sertti.

''Bugün yaşadıklarımdan sonra inan ki nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.''

HAZAN YELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin