**
O günün ardından bir ay geçmişti.
Mahir eve gelmiyordu. Çünkü genellikle ormanda ki kulübesinde kalıyor tarla işlerini yapıyordu. Şerife ana öyle diyordu. Lakin tam olarak öyle değildi. Çünkü konağa gelip beni görmek istemediği aşikardı. Bu durum eskisi gibi canımı acıtmıyordu.
Alışmıştım.
İnsan yaşadığı her şeye alışıyordu.
Şerife ana bana her zaman mahçup olmuş bir eda ile bakıyordu. Oda rahatsızdı.Eskisi gibi hali yoktu.
Bu gün çamaşır günüydü. Ben de küçük sedirli odada sobanın yanında çamaşırları yıkıyordum. Ahraz ise elinde ki mandallar ile oynuyordu. Ara ara bana bakıp tebessüm ediyordu. O sırada Şerife ana gelmişti.
"Çok yoruluverdin kızım biraz bekleseydin Zeynepte gelir beraber yıkayıverirdiniz" dediğin de ona tebessüm ettim. "Yorulmadım ana" diyebildim. Zeynep arkadaşı Zilan a gitmişti. Zilan haftasonu evlenecekti onun çeyiz sermesine yardım ediyordu.
"Kızım ben Naciyegile gidiverem hem ahrazı da götürüverem de değişiklik oluversin sen de işini yapıver" elim de tuttuğum çamaşırı kenara koyup ayaklandım. Kapıya yaşlanmış kadına tebessüm ettim.
"Olur ana"
Ahrazı alıp beraber gitmişlerdi. Ben de sobanın içine biraz daha odun atıp yıkadıklarımı teline asmaya başladım. Onlar kururken en son ahrazın kıyafetlerini temiz suda yıkamaya başladım. İçerisi o kadar sıcak olmuştu ki eteğimi dizlerimin çok üzerine topladım. Saçlarımın alnıma yapışmıştı. Onları da geriye attım.
Dilime bir türkü yapıştı.
Bizim pencereler yele karşıdır
Muhabbet dediğin karşı karşıdırGirebilsen şu sinemde neler var
Gülüp oynadığım ele karşıdırSabahın seheri günden ileri
Ben kimi sevmişim senden ileriZiyaret olmuşsun kurban istersin
Kurban bulamadım candan ileriGözyaşım yanağımın kenarından akıp giderken içim ezildi. Canımdan ileri sevdiğim adamı unutamadığım için kendimi kötü hissediyordum. Mahir hiç bir vakit beni sevmeyecek hatta istemeyecekti.
Yerimden kalkacak iken gözlerim kapıda dikilen adamı buldu hemen. Bakışlarım bakışlarına düştüğü an içimde oluşan o pıhtı beni öldürecek bir kuvvette akmaya devam ediyordu. Dudaklarım kurudu hatta sesim kesildi. Oda girmek ve girmemek arasında kaldı lakin gözleri gözlerimden hiç çekilmedi.
"Anam nerde" tok sesi odanın içinde yankılandığın da bir ürperti geçip gitti dudaklarımdan hemen.
"Naciye ablaya gitti" diye mırıldandığım da hala gitmemiş olması tuhaf hissetmeme sebep verdim. "Karnım aç" derken eliyle alnını oksadı. İlk defa benimle konuşuyor olması şaşırmama sebep olmuştu. Mahir benimle hiç konuşmazdı ki.
"Ben hemen hazırlarım" derken bir şey demeden arkasını dönüp odadan çıkıp gitti. Elimi kalbimin üzerine koyduğum da şiddetle attığını gördüm. Hemen leğeni elime alıp sedirli odadan çıktım.
Tüm işleri acelece bitirip mutfağa girdim.Tepsiye koyduğum kahvaltılıkları itina ile dizip en sonda kavurmalı yumurtayı yaptım. İşte şimdi hazırdı. Kaynayan çay suyunu da ocaktan alıp bardağa boca ettim. Elime aldığım tepsiyle mutfaktan çıkarken Zeynep ile yüzyüze geldim. Gülen yüzü hemen soldu beni görünce tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarası Saklım
Roman d'amourMihrimah kitabında geçen yan karakterler olan Pınar ve Mahir için yazılmıştır.