7

322 59 28
                                    

O gün elimi tutmadı

Arkasından gittim.

Evim değdiğim yer evim değildi. Evim dediğim yer sevdiğim adamın tam yanıydı. O gece konağa gittiğimiz de Şerife ananın ağlayan yüzüyle karşı karşıya kaldım. Gittiğimi düşünmüş olacak ki beni tuttuğu gibi sarılmıştı. Mahir ise merdivenlerden çıkıyordu.

"Ah kızım bir anlık odadan ayrıldım o yere batacası sana neler dedi deyiver anana" derken beni çekip sedirli odaya götürdü. O denli üşümüş olacağım ki kendime gelmem uzun sürecek gibiydi.

"Bir önemi yok ana Ahraz nasıl?"

"Nasıl bir önemi yok yavrum. Mahir geldiğin de onların ağzının payını verdi emi için rahat oluversin bakim. Yapmadığı analığı yapacağı tuttu herhal" derken kaşlarım çatıldı hemen. Oda elimi tuttu ve anlatmaya başladı.

"Ayteni zorla verdi Mahir'e sinsi yılan. Neler çektirdi ikisine de oğlum çok sev..." demeye dili varmadı. Yüzümde bir tebessüm oluştu ve elinin üstüne elimi koydum hemen.

"Onların sevdasını ben de biliyorum ana çekinme ne olur" derken yüzüm gülse de içim kan ağlıyordu da kimseye göstermedim. Sevdiğim adamın başkasını sevmiş olma ihtimali beni yangına çeviriyordu. Eskiden böyle değildi lakin şimdi kanıma kadar çekiliyordu acı.

"Sen oğlumun karşısına çıkıveren en güzel şey oluverdin. Biliyom ben oğlum seni de sevecek belki de daha çok sevecek..." cümlesini tamamlamasına müsade etmedim çünkü inanmıyordum.

İnsan inanmak istemediği cümleyi duymakta istemiyordu.

"Ana yatalım mı artık hem ben Ahraz'a bakayım bi" diyince ayaklandım ve serife ananın odasına gidip kapıyı açtım. Kandil ışığı etrafı aydınlatıyordu. Beşiğinde doğru yürüdüm. Dudaklarına aldığı emziği emiyordu.

O kadar masumdu ki elimle yanağını okşadım. Uzun kirpikleri dahi anasına benzeyen bir kız çocuğunun yanında babasını seviyor olmak o kadar gücüme gidiyordu ki anlatamam. Gözümden yaş akacak gibi olsa da hemen engelledim.
Uyandırmamak için odadan çıktım. Merdivenlerden yukarıya çıkarken tütün içen Mahir ile karşılaştım.

Düşünceliydi.

Beni görünce bakışları kaçırdı hemen benden. Bende yanından geçip odama girdim hemen. Sıcaktı sobayı ne ara yakmıştı da sıcak olmuştu. Hemen üstümü değiştirip yatağın içine girdim. Mahir de odaya gelmiş ve üstünü değiştirip kandili kapatmıştı. O bir yanda ben diğer yanda aramızda kocaman bir boşluk kalmıştı

Hiçbir zaman dolmayacaktı

Yazardan

Mahir merdivenlerden aşağıya inerken duraksadı. Kibriti odada unutmuş olacak ki döndü hemen. Pınar gelmeden hemen yakmıştı sobayı. Yeniden tütün içmek için aşağıya inerken Aralık kapıdan gelen sesle duraksadı adam.

"Ayteni zorla verdi Mahir'e sinsi yılan. Neler çektirdi ikisine de oğlum çok sev..." Ayten ismini duyan adamın içi sızladı hemen. Karısının ismi ne zamandır duymuyordu.

O an bir ses daha duyuldu içeriden. Naif bir sesti.

"Onların aşkını ben de biliyorum ana çekinme ne olur"

Diyen yeni karısından başkası değildi. Mahir şaşırmıştı. Çünkü küçük kız bu durumu normal olarak görüyordu lakin Ayten olsa kıskançlıktan ortalığı yıkar ve geçerdi. Pınar öyle değildi o Ayten'in tam zıttı idi. Sessizdi bir defa Pınar. Ayten olsa kapıdan girer girmez bir konuşmaya başlar gece uyuyana kadar hiç susmazdı. Gerçi neden şaşırıyordu ki küçük kız onunla mecbur kaldığı için evlenmemiş miydi? Tıpkı onun evlendiği gibi.

Yarası SaklımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin