Karun ile ilk kez bebeğimizi görecektik. Ne kadar heyecanlı olduğumu istesem de saklayamıyordum. Üç aydır bunu iple çekiyordum ancak çok istesem de Karun olmadan bu ana tanık olmak istememiştim. Karun'un bebek konusundaki tutumunu bildiğim için çoğu zaman umutsuzluğa düşmüş, bugünün hiç gelmeyeceğini düşünmüştüm. Bir an Karun'un bebeği hiç istemeyeceğini düşünmüştüm ama son yaşananlardan sonra Karun ikimizi de kaybetme noktasına gelmiş ve sadece beni değil, bebeğimizi de istediğini anlamıştı.
Bebeğin üç aylık olmasına rağmen karnımda hiç büyüme olmaması Karun'u endişelendirdiği için soluğu hastanede almıştık. Gecenin bir yarısı beni hastaneye getirecek kadar korkmuştu. Bunun için sabahı bile bekleyememişti. Odasındaki her şeyi hazırlayan doktor uzanmam için bana sedyeyi gösterince derin bir nefes aldım. Umarım bebeğimiz iyidir.
Sedyeye uzanıp karnımı açtığımda Karun yanımda duruyordu. Gözleri sık sık karnımda geziniyor, yaşadığı heyecan ve stresi gizlemek için yanında duran elini sıkıp açıyordu. Doktor karnıma soğuk bir jel sıkınca irkildim. Bu sıktığı şey gerçekten çok soğuktu. Emel Hanım bize tebessüm ederek ultrason cihazını karnımın üzerine bastırıp sağa sola gezdirmeye başlamıştı. "Bakalım ufaklık nasılmış?" Esprili bir dille konuyu ele alan doktor gerginliğimizin farkındaydı.
Cihazı karnımda gezdirerek bebeği bulmaya çalıştıkça yanımda duran Karun'un nefes alışları sıklaşıyordu. "İşte burada." Emel Hanım gülümseyerek ekrandaki karaltının içinde bize bir yer gösterdi. "Orada."
Karun ile gözlerimizi kısarak siyah beyaz renklerden oluşan ekrana bakıyorduk. "Kocam sen bebeğimizi görebiliyor musun?" Kendi adıma konuşursak ben göremiyordum ya da gördüğüm şeyleri bir şeye benzetemiyordum.
Karun yanımda dururken kafasını iyice ekrana uzatıp mavilerini biraz daha kısmıştı. "Doktor sizin bu cihazlarda sıkıntı mı var?" Bunu sorarken ifadesi fazla ciddiydi. "Her yer siyah beyaz, biraz renklendirin de görelim çocuğu."
"Karun saçmalama bu ekranlar böyle oluyor." Onu kınayarak Emel Hanım'a döndüm. "Bebeğimiz nerede?"
Cihazı karnımın bir noktasına bastırıp işaret parmağıyla bana ekrandaki bir yeri gösterdi. "Orada." Tam olarak nerede?
Dikkatli bakınca onu görebilmiştim. Kalp atışlarım bir anda artmıştı. Henüz belirli şekli bile yoktu ama oradaydı. Hâlâ karnımda ve bizimle olduğunu gösterircesine ekrandaki yerini almıştı. Onu görmemizle ultrason odasında bir sessizlik yaşanmaya başlamıştı. Bebeğimizin görüntüsüne bizim hızlanan nefes seslerimiz eşlik ediyordu.
Karun'un gözlerinin büyüdüğünde içindeki tüm duygular mavilerinde taşmıştı. Bebeğimizin şekilsiz görüntüsü bile onu büyülemiş gibi dudakları titremişti. Onun gözlerinin içinde gördüğüm parlaklık benim gözlerimin dolmasını sağlıyordu. Soluksuz bir şekilde ekrana bakıyordu. "Merhaba," diye fısıldadığında ilk kez onunla yüz yüze konuşur gibiydi. "Merhaba küçük Saka," dediğinde onun kız olacağına tüm kalbiyle inanıyor gibiydi. Belki de kız olmasını istiyordu.
Karun yürüyüp ekrana yaklaştığında bakışları gördüğü küçük karaltıya kenetlenmişti. Beş saniye boyunca hiç kımıldamadan bebeğimizi izledi. Gözleri puslandığında ekran onun için bulanıklaşmış gibi boğazı düğümlenmişti. Elini kaldırdığında parmaklarının titrediğini gördüm. Parmak uçlarıyla ekrana dokunurken sanki onu karşısında görüyormuş gibi incitmekten korkarcasına ekrana dokunmuştu.
Yüzünde o kadar derin ve sarsıcı bir ifade vardı ki, titreşen kirpiklerinin arasında süzülen bir damla gözyaşıyla yandım. Mavi gözlerindeki anlamlı bakışlarla parmaklarını ekrandaki bebeğimizin üzerinde gezdirdi ve dudakları aralandı. İçli bir nefesten sonra, "Sen... Sen bizimsin," diyen fısıltısıyla hıçkırığımı güçlükle bastırdım. Onu daha şimdiden sahiplenmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Fiksi Umum"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Big...