Hiç kapalı bir kutudaymışsınız gibi hissettiniz mi ? Hani sizi oradan kurtaracak tek bir kişi vardır, fakat o da Yanınızda değildir. Gelmesi için dua edersiniz, çırpınırsınız ama o sizi duymaz. Şuan tam o durumdaydım.
Bir hıçkırığın daha ağzımdan kaçmasına izin verdim. Sebepsiz yere yine terk edilmiştim. Üstelik aynı kişi tarafından. Bu çok bencilceydi. Ama Mert'e de bu yakışırdı tabii. O kendinden başkasını düşünmeyen, bencil herifin tekiydi. Ama ben bu adama aşıktım ve beni tek bir cümlesiyle ezip geçmesine izin veremezdim.
Bana taktığı ve şuan hala boynumda olan kolyeyi bir hışımla çektim ve yere atmaktan hiç çekinmedim. Bir de utanmadan boynuma kolyeyi takmış ve birşey dememe izin vermeden çekip gitmişti. Tescilli öküz ne olucak !
"Küçük kız ?" Arkamdan seslenilmesiyle arkama döndüm ve siyahlı çocuğu görmem bir oldu. "Birşey düşürdün sanırım." Dedi ve kolyeyi avucumu açıp içine koydu. "Hayır, yere attım." Dedim ve tekrar yere attım. Siyahlı çocuk Eğilip yerden kolyeyi aldı ve kaşlarını çattı. "Senin için bu kadar Önemsiz yani ?" Dedi sorarcasına. Kolyeyi incelememiştim bile !
"Evet, Önemsiz." Dedim ve burnumu çektim. Siyahlı çocuk yüzünü buruşturup beni kendine çekti ve sarıldı. Ilk önce ellerim asılı kalsa da sonra beline doladım. Bunu neden, kime güvenerek yaptım bilmiyorum. Tek bildiğim şuan Yardıma ihtiyacım olduğuydu.
"Kim üzdü bakalım seni bu kadar ?" Dedi hala bana Sarılı bir şekilde. "Önemsiz." Dedim ve omuz silktim. Siyahlı çocuk benden ayrıldığında kaşlarının çatık olduğunu gördüm. "Olsun sen anlat." Dedi. Omuz silkerek önden yürümeye başladım.
"Yardıma ihtiyacın var !" Dedi arkamdan bağırarak. Haklı olabilir miydi ? "Sana neden güveneyim ?" Dedim kollarımı göğsümde birleştirerek. "Bana yardım edebilecek arkadaşlarım var !" Dedim. "Mert'e güveniyorsan bana haliyle güvenebilirsin. O arkadaşlarını şuan yanında görmeyen ben mi varım, yoksa sen mi şizofrene bağladın ?" Dedi alay edercesine. Haklıydı aslında. Şuan arkadaşlarım yanımda değillerdi. Ama bu istersem yanımda olmayacakları anlamına gelmez.
"Acı çekiyorsun, bunu fark edebilmen için ne yapmam gerekiyor ?" Dedi kollarını göğsünde birleştirerek. "Hiç birşey. Hiç birşey yapma benim için." Dedim. "Senin için değil, sadece aile ilişkilerimi sağlam tutmaya çalışıyorum." Dediğinde alayla güldüm. "Benimle senin aile ilişkilerin ne alaka olabilir ki ?" Dedim ve omuz silktim.
"Bana yardım mı etmek istiyorsun ?" Dedim ve Başını evet olarak salladı. "O zaman Mert'in benden neden ayrıldığını Öğrenerek başlayabilirsin." Dedim. "Sen çok iyi bir kızsın Masal. Mert seni zaten hak etmiyordu. Etrafına bir göz at. Eğer Mert senden ayrıldıysa senin iyiliğin için yapmıştır."
"İstemiyorum ! Benim iyiliğim için benden ayrılmasın, benden hiç ayrılmasın. Bak ne oluyor, Mert yine ne işler çeviriyor inan hiç birşey bilmiyorum. Artık umurumda da değil zaten." Dedim ve yürümeye devam ettim.
Kolumdan tutulmasıyla tekrar siyahlı çocuğa döndüm. "Beni rahat bırakamaz mısın ?" Dediğimde başını hayır anlamında yana doğru salladı. "Neden ?" Diye bağırdım. Siyahlı çocuğun kaşları çatılırken beni kolumdan tutup kendine yapıştırdı.
"Bana sesini yükseltme küçük kız." Dediğinde Gözlerimi devirdim. "Mert'le yakın olduğun ne kadar belli !" Dedim ve kendimi siyahlı çocuktan çekmeye çalıştım. "Masal ?" Tanıdık gelen bir sesin bana seslenmesiyle siyahlı çocuk benden ayrılmıştı. "Ne oluyor lan orada ?"
"Berke ve Kağan şuan sizlik bir durum yok." Evet gelenler Berke ve Kağan'dan başkası değildi. Tabii ki Mert'in olabileceğini düşünmemiştim. "Tamam rahat bırak Masal'ı." Dedi Kağan ve beni kolumdan tutup kendi tarafına çekti. "Lan oğlum, bir karşıma çıkmayın lan!" Dedi siyahlı çocuk ve beni kendine doğru bileğimden tutup çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever
TeenfikceÇok tehlikeli, ama o kadar da ukala. Ne hissettiğini anlayamayacağın kadar gizemli, bir o kadar da sevilmeye Muhtaç... Geçmişin karanlığına sıkı bir duvar örüp, artık kimseye güvenmeyeceğine yemin eden küçük bir erkek çocuk büyüdüğünde tüm bunların...