BÖLÜM 10
" Hassiktir amına koyim! "
Kübra bir anda ayağa fırlayıp göbek atmaya başlayınca Oya da ayağa kalktı ve ona eşlik etmeye başladı.
İzel kucağında minik Poyraz ile bunlar ne yapıyor dercesine bakıyordu ama Poyraz bir süre eğlenen ifadesi ile gülmeye başladı.Kübra ve Oya İzelin time geri döndüğünü duyunca çıldırmışlardı.
" Time şuan söylemeyin ama. "
Kübra ve Oya oturdu başını aşağı yukarı salladı. " Çok mutlu oldum" Dedi Oya. İzel yandan bir bakış atarak "farkettim" Dedi.
Kızlar çay ve atıştırmalıklar eşliğinde geceyi bitirirken İzel " Saat geç oldu artık Rüzgar'ı da eve çağır çocuk daha fazla kalmasın dışarda. Çıkalım artık biz " Diyerek ayaklandı. Oya'yı o bırakacaktı.
Kübra ile vedalaşıp çıktıklarında İzel bugün motorunu getirmediği için mutluluk duydu.
Siyah kurşun geçirmez range rover arabaya bindiler. Oya ve Urazın evine sürüyordu İzel." Neden bu kadar gerginsin? " Diye sordu Oya. İzel her zamanki ifadesi ile ona dönmeden " Sence? " Diye sordu.
" Bence de tedirgin olmakla haklısın. Akif hâlâ seni seviyor olabilir ama o çok değişti, eski yumuşak yüzünü göremeyebilirsin. "
İzel Oya'nın söyledikleri ile sertçe yutkunurken direksiyonu avuç içiyle çevirdi ve askeri lojmana giriş yaptı. Urazların evinin önünde durduğu zaman Oyaya döndü ve " Şuanlık aramızda " Dedi. Oya ona tamam diyerek indi. Arkasına bakmadan binaya giriş yapan 1.60 boylarında kıza yandan gülümseyerek baktı. Tam gazlayıp gidecekti ki Oyanın çantasını unuttuğunu gördü.
" Yüce Rabbim sen bu kullarına akıl veririken şemsiye tutmuş bu kızı benim azaplarımdan koru! " Diye sinirle üfleyerek çantayı aldı ve arabadan indi. Binaya girdi ve telefonunu çıkartıp Oyayı arayacakken ona doğru yaklaşmakta olan bedeni fark etti ama çok geçti.
Sert bir gövdeye çarptığı zaman burnunun direğini sızlatan bir koku soludu önce. Sonrası özlemle andığı o sesi işitti." Rüzgar, ben yanlış mı görüyorum yoksa bu da beynimin bir oyunu mu? "
Akif...
İzel başını kaldırıp iki senedir görmediği ama hasretiyle yanıp bittiği kehribar gözlere bakarken yutkunamadı.
Akif çivit mavisi gözlerle göz göze geldiği an iki senedir hissetmediği birşeyi hissetti.
İzel başını çevirdiği anda Rüzgarı gördü. Yakışıklı adam daha da olgunlaşmış, bir babanın verdiği o yaşanmışlık duygusunu taşıyordu. Sahi bir baba olmuştu o da ve kardeşi bildiği bu adamın o anki heyecanını birlikte yaşayamamıştı.
Sonra Enes'i gördü. Gözleri dolu dolu bakıyordu ama başı dikti. Bir hayalkırıklığı vardı oralarda bir yerlerde. Abla dediği bu kıza karşı hayalkırıklığı hissediyordu.
Demir ise şoka girmiş bir şekilde bakıyordu ona ağzı o şeklinde açılmış gözleri özlemle parlamıştı.
Akif'in kehribar harelerine geri döndüğü vakit ölmek üzereydi. Nefes alamıyordu. O daha Albayı gördüğü heyecanı atlatamazken ekibin hepsini görmek... İzel için ölümdü.
Dayanamadı. Hızla arkasını dönüp arabasına ilerlerken Akifin arkasından " Evet oymuş. Hâlâ kaçtığına göre... " Diyen sesini duydu. İki gözünden de yaşlar sicim sicim akmaya başlamıştı ama onlara geri dönemezdi. Arabasına bindi ve hızla gazlayarak lojmandan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFA KURT 2 " Yürek Mahşeri "
Action[ALFA KURT "aşık çiçekler " KİTABININ DEVAMIDIR. 2.KİTAPTIR ] Kıdemli Yüzbaşı Akif ve Yüzbaşı İzel yeni bir hayata yelken açmışlardı. Yeni insanlar, yeni şehir... Herşey bembeyaz bir sayfadan başladı ama bazı mürekkep balıkları o sayfaya mürekkep ka...