Sıra gecesinden döneli baya olmuştu. Zaten döndüğümüzde saat 1 e geliyordu. Şimdi ise saat 3'e çeyrek vardı. Regl sancımdan uyuyamıyordum. O şerefsiz adam her regl olduğumda beni soğuk odaya kapatırdı. Dolayısıyla rahmimi üşütmüştüm ve ne zaman regl olsam benim için dünyanın sonu gelmiş gibi oluyordu. Aklıma gelen anılarla gözlerim dolmaya fırsat kalmadan yaşlarım süzülmeye başlamıştı bile.
Flashback
"Ne yaptın lan sen! Bu üstünün hali ne her taraf kan. Beslediğimiz yetmiyor bir de evimi kirleteceksin pis kanınla!"
Oturduğu yerden kalkmış üstüme doğru geliyordu. O geldikçe ben geri kaçıyordum ama gelmeye devam ediyordu. Ben bir adım atarken o üç adım atıyordu.
"Baba, neden böyle oldu bilmiyorum gerçekten. Özür dilerim. Kirletmem hiçbir yeri söz veriyorum."
Her baba dediğimde gözü seğiriyor,gözlerinden öfke fışkırıyordu.
"Ne babası lan, ne babası!"
Daha az acısın diye bağladığım saçlarımı çekmeye başlamıştı. Ben merdiven tarafında yukarı adımlarken o beni aşağı çekiştiriyordu. Anlaşılan beni yine o odaya götürecekti. Ve daha 2 aydır pantolonuma anlamadığım şekilde bulaşan kan bacaklarımı sırılsıklam edecekti. Ve o kan üstümde kuruyup kalacaktı. Ve soğuk değdiğinde karnıma sürekli bıçak saplanıyormuş gibi giren sancıyı hiç söylemiyorum bile.
"Baba! Yalvarırım yapma. Elimde değil yemin ederim. Durduramıyorum. Söz veriyorum kirletmem etrafı. Lütfen."
"Kes lan sesini! Her ay olacak bu. Her ay kalacaksın burada. İğrenç kanını çekemem ben senin."
"Baba yalvarıyorum sana, lütfen yapma. Karnım çok ağrıyor baba. Lütfen."
Hiç dinlemeden arkasını dönüp gidiyordu. Bacaklarına yapışmıştım. O ise yüzünü kusacak gibi yapıp bacağını çekiştiriyordu.
"Çek lan elini üstüme bulaştıracaksın şimdi! "
"Ne istersen yaparım, babacığım. Lütfen bırakma beni burada. Yalvarırım."
Saçımdan çekip beni yere atmıştı. Daha ayağa kalkmadan karnıma saplanan sancı ve eş zamanlı gelen kapı çarpma sesi işin cabasıydı. Resmen hayat bana her fırsatta nah çekiyordu. Belki vicdanı sızlar amacıyla bağırıyordum.
"BABA!"
"LÜTFEN BENI BURADA BIRAKMA!"
"BABA NE OLURSUN. HER ŞEYİ YAP SÖZ VERİYORUM SESİMİ ÇIKARTMAYACAĞIM."
"Baba beni bırakma"
Son lafım fısıltı gibi çıkmıştı. Ve yine vicdanı sızlamamıştı. Oysa ki ben daha yeni ortaokula geçecektim. Bedenim küçüktü ama ben o zamanda intikam yemini etmeye devam ediyordum. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış.
...
Karnımın sancısıyla beraber ardı ardına akan gözyaşlarıma bir de hıçkırık eklenmişti. Kimse sesimi duymasın diye elimi ağzıma kapatıyordum. Umarım kimse duymazdı ve gecenin bu saati kimseyi rahatsız etmezdim. Birden kapının önünde adım seslerini duyunca hemen yorganın altına koydum kafamı. Sessizce kontrollü nefes almaya başladım. Her kimse lütfen hemen gitsin diye içimden sayıklıyordum. Birden yatağımın bir tarafı çöktü ve yorganın üstünden kafamda bir el hissettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif
Fiksi RemajaAdım gibiydim ben işte. Elif gibi. Yıkılmaz,dik,eğilmez. O kadar çok şey yaşadım ki. Her zaman ne oldum değil ne olacağım dedim kendime. Bu benim kurtuluş hikayem. Hep beraber görmeye ne dersiniz?