Bu bölumde "usher-Climax" sarkisini telefonunuza indirirseniz size bir bolumde bu sarkiyi oynatarak bolumu okumanizi rica edecegim. Umarim bu yenilik hoşunuza gider ;) iyi okumalar-----------------------------------------------------
Çalıntı araç Ateşin evinde şiddetle durdu. Ates araç koltuğundan iner inmez arka kapıyı alıp cereni kucakladı. Doğuş içinde biriktirdiklerini söylemek icin eve girmeyi bekliyorudu.
Doğuş kapıyı açıp cekildi. Ateş içeri girip Cereni odasına çıkartıp yatağa bıraktı. Ceren şu an kanatları kırılmış bir melek gibiydi. Ates onun başını okşadığında ona verdiği zararı detaylıca inceledi. Yumruğunu o kadar sıkmıştı ki eli kıpkırmızı kesilmişti.
Doğuş kapıyı kapatıp anahtarı masanın üstüne adeta fırlattı. Handeyi neden orda bırakmışlardı?
Ateş merdivenleri bir bir inerken gözünde Handeyi duvara yapıştırdığı anı hayal etmişti. Ona bu kadar ne yapmıştı? Onu sevmiyor olması ya da Cerenle bu kadar yakın olması -ki ortada böyle bir şey yoktu- onu bu kadar mı rahatsız etmişti. Kendisine düşman olmasını sağlayacak kadar. Kendisini öldürmeye çalışan insanlarla hareket ederek. Artık kime güveneceğini bilmiyordu Ateş.
Kaçıp gitme dürtüsü biraz daha alevleniyordu. Onlari yalnız bırakamazdı. Daha cok zarar görürlerdi. Yanlarinda durdukcada onları koruyamadığı aşikardı.
Yaralarından birine bir acı saplansada umursamadan merdivenleri indi.
Doğuş kafasını ellerinin arasına almış koltuklardan birinde oturuyordu. Ceketini çıkarıp gravatını gevşettiğinde Ateşi merdivenlerin başında farketti. Bir anda ayağa kalktı. Bir kaç saniye sonra dip dibeydiler.
Doğuş "Bana sadece tek bir sorunun cevabını ver Ateş," dedi Doğuş. Ateş sorunun ne olduğunun farkındaydı. Buna rağmen gözlerini ayırmadan dinledi. "Handeyi neden orda bıraktık?"
Doğuşun suratına vuran ay ışığı, mimiklerinin kararlılığını iyi bir şekilde belirtiyordu. Hem de ürkütücü bir şekilde.
Bir kaç saniye soruyu cevaplamayan Ateş, Doğuşun yanından geçip salona yürüdü. Masada duran JACK amcanın kapağını açtı. Bu viski ancak onu sakinleştirecekti.
Viskiyi bardağa doldururken Doğuşa göz attı. "Ne yapmamı bekliyordun? Ona bir şey olduğunu düşündüğümüzden beri neler olduğunu en iyi sen biliyorsun. Bu kadar cabama bu şekilde cevap veren birini tutup buraya mı getirseydim?"
"Aklına hiç tehtih edildiği ihtimali gelmiyor öyle değil mi?"
Ateş meşhur kahkahasını atınca Doğuş bir adım geriledi. "Gercekten Handenin tehtitlere aldırış edebileceğini düşünüyor musun?"
Ateşin hakli olduğunu biliyordu. Ama içindeki bir ses, Handeyi eve getirmeleri konusunda ölümüne ısrar etmişti. Diyecek bir şey bulamayan Doğuş, koltuğa bıraktığı ceketi alıp ickisini yudumlayan Ateşe son bir kez göz attı. Sonra çıkıp gitti.
Ateş bunu umursamayacak kadar sinirliydi. Viskisiyle birlikte bahçeye cıktı. Dolunaya baktı.
Beni şimdi bir kurt mu kapacak?
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ateş Dolunayı izleyip elindeki viskisini bitirene kadar kurduğu huzurlu hayallerin icindeyken, Doğuş ceketini alıp çıkmıştı.
Elindeki viskinin sadece buzlarının kaldığını fark eden Ateş, Cerenin iyi olup olmadığını merak etti.
Merdivenleri birer birer çıkıp odasına ilerledi. Cerenin yorgun vücudu Ateşin gozünde bir melek gibi görünmesine sebep oldu. Olayların tüm trajedisini ona komedi göstergesi haline getiren JACK amcaya icten bir teşekkür sunduktan sonra siyah çarşaflarına uzanmış bu beyaz meleğin yanına gidip diz çoktü. Parmağının tersi ile yanaklarını okşadıktan sonra yanağına bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Adamın Dansı
Teen FictionÖlü Adamlar gece dans eder. Peki ya Ateş? O ne zaman dans etmekten yana?