PERİLİ KÖŞK

Seçilmişler

Ben hala bu olanlara şaşkınlıkla bakarken Esin birden yere yığıldı.

'' Esin! Esin! ''

Uyanması için yanaklarına vuruyordum ama uyanmıyordu. Esin'i kaldıramayacağımı biliyordum çünkü benden daha iri bir kızdı. Diğerlerinden yardım istemenin iyi bir fikir olduğunu düşünerek onlara sesledim.

'' Aslı! Selin! '' Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Boğazım patlıyor, ses tellerim yırtılıyordu sanki. Merdivenlerden gelen ayak seslerini duyunca sustum

'' Noldu size? '' Selin hareketsiz bir şekilde bize bakıyor, Aslı yanımıza koşuyordu.

'' Derin ne olduğunu sordum! '' O an konuşmayı unutmuştum sanki. Cevap veremiyor sadece bakıyordum. Aslı ise bana bağırıyor bir yandan da Esin'i kucağına alıyordu.

Onlar aşağıya indikten sonra Selin yanıma geldi. Bana elini uzattı.

'' Gel. Üstünü temizleyelim. ''

Uzattığı eli tutarak ayağa kalktım. Yürümeye başladık. Arkama dönüp baktım. Her şey çok güzeldi. Masmavi duvarlarda çiçek resimleri vardı. Karşıdaki odanın kapısı açıktı. İçeride bir yatak vardı. Açık balkon kapısından içeri giren hava perdeyi açıyordu. Yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu ki birden kendimi merdivenlerden yuvarlanırken buldum.

'' Derin! '' Selin çığlık atarak merdivenlerden inip yerde yatan bana doğru koşmaya başladı. Ağzımda demirimsi bir tat vardı.

'' Derin iyi misin? '' Elini dudağıma götürüp kanayan yerine baktı.

'' Dudağın patlamış. '' Sesinde herhangi bir duygu yoktu.

Yerde öylece yatarken kahkaha atmaya başladım.

'' Dudağım mı patlamış?! Cidden çok inanılmaz bir olay bu. ''

'' Ay çok komiksin. Gülmeyi unuttum adeta. ''

'' Ya kesilmedik yerim kalmadı, bütün vücudum kan içinde; sen hala bana dudağın patlamış diyorsun! Canımın ne kadar acıdığını bir düşünür müsün? İstediğin kadar düşün anlayamazsın. Kan kaybından ölmezsem acıdan öleceğim büyük ihtimalle! ''

'' Derin sakin olur musun? Hadi gel banyoya gir yıka üstünü başını. ''

Haklıydı. Bağırsam, sinirimden delirsem ne olacaktı ki?

Kısa bir yürüyüşten sonra banyoya girdik.

'' Selin buradan su akacağına emin misin? '' dedim duş başlığını göstererek.

'' Su akacağına dair içimde küçücük bir şüphe bile yok. ''

'' Peki. '' diyerek suyu açtım. Üstümdekilerle birlikte bir duş aldım. Aslında pek duş denemezdi buna. Sadece üzerime su tuttum kollarıma elleyemiyordum.

Duştan çıktıktan sonra içeri gittik. Esin hala baygın bir şekilde koltukta yatıyordu.

'' Derin iyi misin? '' Aslı'nın gözlerindeki acıma duygusunu görebiliyordum.

'' Hayır. Canım acıyor. ''

'' Bu böyle olmaz. Mikrop kapar. Sarmak lazım kollarını. '' diyerek Selin aramıza girdi. Haklıydı.

'' Neyle saracağız? ''

'' Belki bir ecza dolabı vardır. Gel bakalım. ''

'' Selin sen Esin'in yanında kal biz gideriz Derin'le. ''

'' Tamam. ''

'' Hadi gel Derin. ''

Aslı'yla birlikte köşkü dolaşmaya başladık. Bacaklarım titriyordu. Çok yorulmuştum.