Kurtuluş ( Final Part-1 )

543 36 29
                                    

'' Aslı! ''

Odadan çıkan ilk kişi Aslı'ydı. Yüzünü görmekte zorlanıyordum. Kanlarla kaplıydı. Vücudunda pek bir hasar yoktu. Zarar görmemiş olmasına rağmen üstünde bu kadar olmasına şaşırmıştım doğrusu.

'' Aslı! ''

Sanki ben orada yokmuşum gibi ilerliyordu. Ben de peşinden gidiyordum. Ta ki Selin odadan çıkana kadar.

'' Selin! ''

Aslı'nın peşinden gitmeyi bırakıp Selin'e doğru yöneldim.

'' Derin! Derin canım acıyor! ''

'' Ne oldu?! Esin nerede? ''

Selin soruma cevap vermeyip yere oturdu ve ağlamaya başladı. O an içimden bir şeyler koptu sanki. Cevabını duymak istemediğim ve istemeyeceğim bir soru sormuştum. Koşarak odanın kapısını açtım. İçerideki o korkunç manzarayı görmezden gelip Esin'i arıyordu gözlerim. Birden kapının arkasından çıkıp '' Böö! '' diye bağırarak beni korkutacakmış gibi geliyordu. İçimde kopan fırtınadan çıkan sesler '' Ne olur bir rüya olsun tüm bunlar! '' diye çığlık atıyordu. Tamam; dört dörtlük insanlar değildik hiçbirimiz. Az da olsa herkes gibi yaptığımız küçük kötülükler vardı belki. Ama bunların hiçbirini hak etmedik. Asla da hak etmeyeceğiz...

Bu düşüncelerden sıyrılıp odanın içine doğru ilerledim. O sırada ayağım bir şeye takıldı ve yere düştüm. Esin'di bu. Kalakaldım o an. Sadece Esin'in o güzel yüzüne odaklanmıştım. Gözleri açıktı. Deniz mavisi gözleri...

'' Esin. Esin kalk hadi. Biliyorum numara yapıyorsun. Küçükken de böyleydin sen. Hep kandırırdın bizi. Bak kurtulacağız yakında. Evimize gideceğiz. Ailemizin yanına. Okulumuza devam edeceğiz. Hem anlatabileceğimiz bir hikayemiz oldu. Sen anlatırsın, ben de bu olaylardan yola çıkarak bir hikaye yazarım. Ne dersin? ''

İstemsizce gülmüştüm o an. Dışarıdan her ne kadar Aslı'yla yakınmışız gibi görünsek de en büyük sırdaşım Esin'di.

'' Hadi kalk artık. Sıkıldım ben bu oyundan. Ciddiye alacağım artık. Üzülmemi istemezsin herhalde. Esin. Kalksana! ''

Birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Bir yandan Esin'i uyansın diye sarsıyor, bir yandan da onunla konuşmaya devam ediyordum.

'' Hani bırakmayacaktık birbirimizi? Tutmadın sözünü. Niye? Niye tutmuyorsun?! Birbirimize verdiğimiz tüm sözleri tutacağımıza yemin etmiştik. Sen tutmadın... Olsun. Uyanırsan unuturuz bunu. Ama uyan. Nolur uyan. Esin!!! ''

Esin'i sarsarken cebinden bir kağıt düşmüştü. Elime aldım. Bir mektuptu bu. Ama okumanın ne yeri ne sırasıydı. Esin'in gözlerini elimle kapatıp odadan çıktım.

'' Selin. Gel Esin'i taşıyalım. Orada kalmasın. ''

Selin bana cevap vermeyip sadece gözlerimin içine baktı. Sonra da gözlerini kaçırdı benden.

'' Hadi ama. Bana yardım etm... ''

O an fark ettiğim şey ile başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Selin'in sol kolu kopmuştu. Kolu... Kopmuştu...

'' Çok kan kaybediyorsun. İçeri gidelim, saralım orayı. ''

'' Gel yardım et bana. ''

Selin'i içeri götürüp kolunu - daha doğrusu omzunu – sıkıca sardım.

'' Aslı nerede? ''

'' Bilmiyorum. ''

'' Sen otur burada, ben gidip bir Aslı'ya bakayım. ''

PERİLİ KÖŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin