8. BÖLÜM

97 20 0
                                    

Selam arkadaşlar hepinizin tahmin edeceği gibi ben ILQ. Öncelikle bir önceki bölümde ÖZQ arkadaşım tüm yazdıklarımı bir rüya yapmasaydı iyiydi yani -,- şimdi dejavu oldu yeniden aynı şeyleri yazıcakmış gibi hissesiyorum. Yeniden Yaşam'ın Sonat'ın ilgisini çekmesini sağlamak zorunda kalacağım falan vesayre vesayre. Tam da evine kadar girmişti üstelik -,- neyse yeniden yazarım ben farklı bir kurguyla canım nolcak yani herneyse başlıyorum. İyi okumalar... ♡.♡

İşte şimdi gerçek dövüşe başlıyorduk. İlk önce bu da bir rüya olmasın eğer rüyaysa boşuna uğraşmıyım diye çimdikledim. Yok, hayır kesinlikle şuan uyanıktım. "Hazır mısın pikaçuğğ?" Diye karşımdaki bigboy Perry'ye bağırdım. "Bana 1 dakika ver lütfen hazır olmak için öncelikle bir şarkı söylemeliyim." Tamam diyerekten başımı salladım. O da şarkıyı söylemeye başladı.

".... saçlarım ipek gibi kokum bebek gibi cik cik cik tüm millet dalinci var mı dalik gibii DALİĞĞNNN!!..."

Opss, işte böyle bir şey beklemiyordum. "Hıh, ghonsons baby var biqerem.s.s" diye bağırdım. O da arkamdan küfür edercesine "ga ga ga ga ga." Dedi.

Şimdi kendi müthüş hareketlerimi göstermenin tam sırasıydı işte. Zaten ben kareteci kid olmak için doğmamış mıydım. Hah "Hadi gel bigboy! Nooldu korktum muu?" Tam benim üstüme üstüme koşarak gelip atlayacakken olduğum yerden çekildim ve Perry de yere oldukça sert bir biçimde kapaklandı.

O düştüğü anda ben de onun üzerine çıktım ve Barbie çizgi filmlerinde gördüğüm o zarif barbie selamından verdim. Hah, siz yapamıyonuz dimi eziqler. Herkes benim gibi bi hayvandan böyle zarif bir selam vermesini beklemediğinden dolayı önce bi afallasa da ardından alkışşladılar beni

Sonra ben de Sonat Yazılan tarafını tutan kız grubu tayfın yanına gidip yanaklarından makas aldım. "İstediğiniz zaman arayın bebeqler, ben hep boşum." Havalı bir şekilde böyle dedikten sonra onların tiksinircesine bakışları arasında Sonat'ın yanına gittim. Sanki ben size çoh bayılıyodum ölüp de bitiyodum bebe ırıspılar sizi.

Sonat'ın yanına gidip tam rüyamdaki gibi sırtına atlayıp "Götür beni top oynamaaaya!" Diye şarkı söyleyecekken Sonat 2 tane başka bodyguard'ını çağırıp "Atın bunu dışarı birdaha da girmesine izin vermeyin!" Demişti. Lanet girsin sana Lastpony!

"Çıkın şurdan lütfen hanımefendi, bize zorluk çıkartmayın lütfen." Onların dediği gibi yapıp dışarıya çıktım ve yaşları tutmadığından dolayı içeriye alınamayan bir grup gencin yanına geçip onlar gibi yere çömdüm. Mangal yapıyorlardı. "Ben de alabilir miyim acaba birazcık mangalınızdan?"

"Sanırım sen de bizim gibi içeriye alınamayan taraftansın." Evet anlamında başımı salladım. Onlar da etlerinden birazcık bana da uzattılar. Bir bardak da ayran uzattılar. "Hah, onların içkisi varsa bizim de milli içkimiz olan ayranımız var. Kıskananlar çatlasın, şerefe!" Diye bağırdı içlerinden biri. Hepimiz bardaklarımızı kaldırıp şerefe yapıp ağzımıza diktik hemen ardından.

Yaklaşık 1 saatimi falan öylece geçirdikten sonra Sonat Yazılan'ın dışarıya çıktığını görmemle hemen ayağa kalkıp yanına gidecekti ki, o benden önce davranıp biz mangal tayfın yanına geldi.

Bu arada benim şu arkiler var ya hani o Hayal ile Chocolate olan. Olmaz olsun onlar gibi arkadaşlar! Beni bardan attılar, neler neler çektim ve tam 1 saattir ortada yokum ama adamların umrunda bile değil. Hala içerde eğleniyolar şerefsizler cık cık cık...

"Ooo, şey merhaba acaba ben de etinizden bir parça alabilir miyim? Çok güzel koktu canım çekti de." Sonat'ın bu sözünün ardından içlerinden bir kız da hemen lafa atılıp "Sana yok sana yok!" Dedi. Ardından bana bardağı uzatan erkek de "Üzgünüm dostum, bu mangal sadece bara alınmayan eziqler için yani kısacası bizimle diilsin." Dedi.

Sonat bu duruma biraz üzülmüş olacak ki dudağını bükerek arabasına doğru ilerlemeye başladı. Bir dakika! Sonat'ın arabası var, traktörü değil. Yoye! Demekki o da Meriç, Ediz, Kıvanç, Rüzgar, Ayaz ve diğerleri gibi bi badboymuş. Anormal değilmiş yani.

"Hey, dostum! Sonat Yazılan, bekle bir saniye!" Sonat bana dönünce ben de mangal tayfa dönüp "Hepiniz eğlenceye hazır olun bebeler, şimdi ablanız Yaşam Çizilen showtime!" Diye bağırarak oturduğum yerden kalkıp Sonat'ın önüne geçtim.

"Sen, şu içeride ortalığı birbirine katıp bodyguardlarım tarafından dışarıya attırdığım kızsın. Ne var? Yoksa, yoksa... insafa gelip bana et parçası mı vermeye karar verdin?"

Başımı hayır anlamında sallayıp Sonat Yazılan'ın kolundan tutarak kendime çektim. "Ne yapıyorsun böyle?" İşaret parmağımı dudaklarına götürerek susmasını sağladım. Ardından da onun bileğinde duran siyah saatine dokunup onun da görebileceği şekilde tuttum ve devam ettim:

"Unutma! Tarih 17.06.2015. Saat 23:45
Sana aşık olduğum an."

Sonat'ın yüzünden acayip şaşırdığı belli oluyordu. Ama ben şuan oldukça mutluydum. Hatta içimden p*ç smile bile yapıyordum. Başka türlü senin ilgini çekip de hayatına girmemin bir yolu yoktu Sonat Yazılan. Kabul etmeliyim ki bu yöntem traktörünün tekerleğine işeyip de affedilmek için köpeğine dadılık yapmamdan çok daha iyi.

Hdkfdsj hepiniz Yaşam'ın bu davranışına şaşırdınız dimii? Goldmaster şaşırtır, şaşırtır goldmaster!

NOTE: Özq, gelecek bölümdede aynı rüya olayını yapmiycanı umuyorum inş...
Zaten yaparsan bir daha aynı şeyleri yazmam güloo hadi yb de görüşmek üzere bb.









İMKANSIZA DOĞRU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin