Oğlum ? Amelia ablanın oğlu ? Benim için kavga edip hastanelik olan çocuk bu mu ? Ama nasıl olur ben hatırlamıyorum. Çok değil bazı buğulu görüntüler var aklımda ama hâlâ şaşkınlık içerisindeyim.
" Oğlum bu Marry teyzen eski komşumuz dün bahsetmiştim " dedi amelia abla. James yanımdan geçip annemin karşısında durdu " Merhaba Marry teyze hoşgeldiniz" dediktem sonra annem ona sarıldı.
Sonra Amelia abla bana donup koluma girdi " Ve buda senin herzaman kavga etme sebebin olan Laura hatırladın mı ? " dedi zorlukla tebessüm ettim. " Hatırladım tabi anne hatırladım Merhaba arkadaşım uzun zaman oldu " dedi yüzüne yapmacık gülümsemesi yayılırken.
" Merhaba arkadaşım " dedim "arkadaşım" kelimesini bastırarak söylemiştim. Sonra annem ve amelia teyze kahkaha atıp tekrar salona girdiler. Bende anneme odama çıkacağımı söyleyip oradan ayrıldım.
Odama girip aynanın karşısına oturdum. Kendi iç sesimle kavga zamanıydı. Ne yani şimdi o pislik havalı benim küçükken kahramanım dediğim kişi miydi ? Bu imkansız ! Hem o hiç havalı biri değildi birde böyle yakışıklı da değildi. Ne ! Yakışıklı mı demiştim ben ! Aptal mısın laura ! Neresi yakışıklı onun yani bir yerlerime kaş göz çizsem ondan yakışıklı olur. O sadece sinir bozusu birinin teki ! Neyse sakin ol Laura o şimdi değişti senin kahramanın eski de kaldı o bambaşka biri. İçimden düşüncelere dalmış aynada kendime dil çıkarırken odaya pat diye giren james'i görünce gözlerimi sonuna kadar açtım.
" insan kapıyı çalar nesin sen böyle pat diye nasıl girersin odama !" Diye sesimi çok yükseltmeden konuştum.
Yatağıma oturup güldü ve ardından ciddileşti " İstediğim gibi girerim " dedikten sonra yerimden kalkıp karşısına geçtim " giremezsin" Dedim sert ve net bir şekilde cevap vermeden yüzüme bakınca " kalk yatağımdan defol git " dedim sakin bir ses tonuyla.
Alayla gülümseyip kalktı ve tam karşımda durdu " kahramanını unutmuşsun Laura Wyrice. Ama hiç değişmemişsin önceden de beni istememiştin, ve sonra gittiğin zaman ağladığını hatırlıyorum" deyince ona biraz daha yaklaştım
" bu gözlere iyi bak eski Laura değilim eskisi gibi neşe dolu değilim eskisi gibi korkak değilim. Artık kendimi koruyabiliyorum, artık güçsüz ve aciz değilim artık sana ihtiyacım yok " dedikten sonra odadan çıkıp hızla merdivenlerden aşağı indim ve evden çıktım.
Koşmaya devam ettim nereye gittiğimi bilmeden koştum en son nefessiz kalıp bir dükkanın önünde durdum. İçeriye girip göz attım hediyelik eşyalar ve yiyecek İçecekler vardı. Koştuğum için susamıştım tezgaha yönelip bir şişe su aldım ve parasını ödemek için kasaya gittim.
" Acaba birisi bakabilir mi ?" Diye biraz bağırdım.
Sonra perdenin arkasından yaşlı bir adam çıktı. Omuzlarına kadar uzanan bembeyaz saçları ve bembeyaz bir teni vardı. Krem renginde bir gömlek giymisti. Yeşil ve donuk gözlerle bana baktı
" söyle güzel kız ne istemiştin " dedi biliyorum saçma ama bu adamı daha önce görmüş gibiyim. " Ben suyun parasını verecektim buyrun " deyip parayı uzattım. Adam elini uzatıp parayı alırken parmakları parmaklarıma değmişti anında ürküp geri çekildim
" güzel kızım sizi bir yerden tanıyor gibiyim adınız neydi " dedikten sonra kaşlarımı çatıp " sadece su aldım ismime gerek yok iyi günler " dedikten sonra oradan çıktım.
O kadar saf değilim ona adımı söylemedim çünkü kim olduğunu bilmiyorum güvenemezdim. İçimde bir huzursuzluk dolarken aklıma james gelmişti. Ona neden o kadar sert davrandığımı bilmiyorum. Ben geçmişimdeki herkesten vazgeçmiştim bütün arkadaşlarımı geride bırakmıştım. Tekrar onu görmek bana eski güçsüz halimi hatırlatmıştı. Başıma olay geldiğinde o koruyordu o sahip çıkıyordu bana. Ama benim yüzümden dövüldüğü zaman hep kendimden nefret etmiştim. İnsanlar bana yaklaştıkça ben onlara zarar veriyorum. Kendimden hep nefret ettim ama bununla savaşmayı da öğrendim. Bana yaklaşırsa tekrar zarar görürdü belki bundan korkuyorum belki de korkmuyorum ne yapacağımı da bilmiyorum sadece ona yakın olmamam gerekiyordu o zaman belki rahat olabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laura
FantasyKaranlık bir oda düşünün, nokta kadar ışık yok. Duvarlarında bazı isimler yazıyor, üstleri karalanmış. Yaşanmışlıkların çığlıkları bozuyor karanlığın sessizliğini. Burası işte tam burası benim içim. Çıkamadığım karanlık odam. Lise öğrencisi olan dör...