Bölüm 14

184 24 12
                                    

TAN : bana güvenmiyorsun ama Onura güveniyorsun neden acaba?

Asya düşünceli bir yandan da böyleyle bir soruyla karşılaşacağından habersiz şekilde dona kaldı çok mu belli ediyordum acaba diye düşündü.' Ama bir dakika dur gerçekten ben Onuru seviyor muyum yoksa hayranlık mı duyuyorum' Bir yandan kalbiyle konuşuyor bir yandan da hislerini kontrol ediyordu.
Sonuç: çözüm ve açıklama bulunamadı.

Tan: neden cevap vermiyorsun acaba yoksa sen....

Asya: yoksa ne? sevip sevmediğimi mi soruyorsun, evet bir sana bakıyorum bir de Onura bakıyorum cevap; Onur senden daha nazik ,tatlı, cool , yakışıklı ve çok iyi birisine benziyor senden daha çok ilgimi çekiyor tamam mı aldın mı cevabını.

Tan bozulmuşa benziyordu ve sinirlendi onurun kendisinden daha yakışıklı ve tatlı olduğunu söylüyoryor ne demeliydi ki bekle ya sanki kendisi çok güzelmiş gibi bir de karşıma çıkıp beni karşılaştırıyor pehhhhh

Tan '' haah sen hiç aynaya baktın mı canım bakmana da gerek yok tam karşındayım zaten bak bir incele güzel misin, tatlı mısın , efendi misin, kibar mısın ha? Birde yakın zamanda gidip şu gözlerime baktır gözlerimde sorun yoktur ama sen tarafından bakıldığı için belki bozulmuştur ha ne dersin?''

Asya söylediği sözleri düşündüve karşısındaki yani kendisine baktı yok be güzeldim ama bir erkek tarafından bakılırsa güzel değil miyim yani?

'' Hiç de bile ben güzelim nazik ve efendiliğime gelirsek ben karşımdaki bana nasıl davranırsa bende ona o şekilde davranırım tamam mı?''

'' ah öyle mi canım bacak kadar boyunla böyle sözler sana hiç yakışmıyor'' insanı dahada sinirlendiren bir yapısı vardı.

'' bacak kadar boy ha senin 1.83 boyun olabilir ama benim de boyum 1.70 bana kısa diyemezsin''

'' kendini övmeye çalışma canım gerek yok herşey ortada''

'' bak ya seninle konuşmaya ve ağzımı yoramam değmezsin. Kafanın içi boş olduğu kadar sözlerininde bundan pek bir farkı yok.Nu'est -- Face şarkısından medyada var) ''

''bak bak şu sözlere bak....'' daha konuşmasını bitiremeden onur nihayet araya girdi.

'' yeter! demekten bıktım ya ne çeneneniz varmış arkadaş''

onurun düşünceleri;

Asya ve Tan susmuştu ama birbirlerine karşı ser bakışlar atıyorlardı bunların sorunu neydi ki en büyük aşklar kavgalarla başlar derler ama bunlarınki büyü ile başladı şanslarına bak bak.

Telefonundan ortak arkadaşları var mı diye baktım ama ne yazık ki yoktu bunu böyle kolayca bulabileceğimizi sanmıyorum.

Onur : size kötü haberim var

Asya : yine ne oldu?
"Hiç ortak arkadaşınız yok"

"Off nasul bulacaız biz bunu"

"Hiç bir fikrim yok Tan yani Asyacım size hala alışamadım kız görünümlü birine nasıl Tan derim veya erkek görünümlü biribe nasıl Asya diyebilirim ki?"

Tan"Bizde alışmış sayılmayız yani "

Hepsi kara kara düşünüyorlardı umutları kalmamışcasınana ne yapacaklarını bilemeden. Asya ellerini çenesine yaslamış düşünüyordu. Tanda ellerini masaya koymuş ellerinin üzerinede çenesini koymuş yüzüne gelen saçlarını üfleyerek uzaklaştırmaya çalıişıyordu. Onur da bu ikisini izliyor onlara yardımcı olmak için düşünüyordu.

Asya " ee bunun bir çözüm de bulamadık kendi hayatımız ne olacak bir kaç gündür işlerimizede gitmiyoruz "

" izin aldıkya"

"Daha ne kadar izin almayı planlıyorsun ki sonsuza kadar süremez ki"

"O zamana belki bir çaresini bulabiliriz"

Onur " neyse arkadaşlar Asya doğru söylüyor böyle devam etmez hadi şimdi herkes evine ve yarında işlerinize"

Tan " haklısın er veya geç bir pot kıracağızz elbet işlerimizde artık ne olacaksa olsun umrumda bile değil"

"Of sen yine ingilizceden anlıyorsun ben ne yapacağım ki"

"Sana secreterim yardımcı olur senin sıkıntın yok"

" öyle mi dersin? inanayım mı?"

"Neye inanmak istiyorsan ona inan, duygularında özgürsün"

Onur ayağa kalktı
" hadi Asya seni bırakayım"

" Olur " diyerek güldüm

Tan " bakıyorumda dünyalar senin oldu?"

Onur " Tan lütfen yine başlamayın"

Onur motoruna bindi kaskını taktı Asya'da taktı ve motorun gürültülü sesi ile uzaklaştılar.

Tan" ee ben ne olacağım kız başıma asıl Onurun beni götürmesi lazımdı ah onur sende az değilsin ha kaç yıllık arkadaşının ruhunu burda bırak bedenini götür olacak iş değil"

diyerek kendi kendine söylendi. Yapacak bir şey yok tabana kuvvet yürüyeceğiz malum.

****sabah*****


Tan: Of ne çekilmez bir şekilde uyandırılır ya sabah sabah süpürge mi yapılır diyecektim ama bu seste yok hayret genelde olurdu alışkanlık olmuş süpürge sesini duymayınca uyanamıyor insan.

Evde kimse yok mu ki bu kadar sessiz gözlerim zaten 'ne olur açma gözleri ni geri yat gözlerini açarsan bak uykun kaçar' diyordu sanki.
Ama açmak zorundaydım
Gözlerimi yavaşça zorlayarak uykuya meydan okuyarak açmamla kapatmam bir oldu sonra geri açtım gözlerime inanamıyorum.

'Yaşasın be' pis uyku eğer gözlerimi hiç açmasaydım bu güzel haberi alamayacaktım."

EN UZUN BÖLÜMÜM BU OLDU GALİBA.....

BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDE OY VEREN Â feyzanurarslan7 A TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM SİZDE OY VERİP YORUM YAPARSANIZ SİZİEDE BURADA ADINIZI YAZIP TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM......



Herşey O Sabah DeğiştiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin