Bölüm 31 Amerika'dan

115 9 9
                                    

Medyada" Chen"

Sabah güne mutlu uyanmıştım, dün ki doğum günümü hatırlayınca gülümsemem daha da yayılıyor. Yatakda oturur pozisyona geldim ve geriye doğru gerildim, esnedim.
Yatakdan kalkıp banyoda yüzümü yıkadım aynaya doğru başımı kaldırıp yüzüme baktım, çok mutlu görünüyordum sanki mutluluk beni güzelleştirmiş 😀😆 :) :D

~~~~~~
Masanın başına geçip diz üstü bilgisayarımı açtım ve internete girip sosyal hesaplarıma girdim bakalım neler var neler yok??

Bir mesaj geldi. Baktım e-postamdan gelmiş. Girip hemen baktım bana oradan pek mesaj atan olmaz o yüzden heyecanlanarak açtım.

Messages:
"Hi Asya! Im miss you.♡ By the way happy birthday, Im not forget.😊
You'r my present. Im not forgeting you and I will not forget. This is your present. I hope, you will like :) I will send you 😀😀 Life is too short to wait! You not forgeting! !!"
#photo#
~Chen♡~

Okuyunca çok şaşırmıştım. Chen bana mesaj atmış kalbim güm diye attı.
Mesaj;
"Merhaba Asya! Seni özledim♡ Bu arada doğum günün kutlu olsun, unutmadım. :)😀 Sen benim hediyemsin. Seni unutmadım ve unutmayacağım. Bu senin hediyen, umarım beğenirsin. Sana göndereceğim. Hayat beklemek için çok kısa, unutma!!!!"
#fotoğraf var
Chen♡

 Hayat beklemek için çok kısa, unutma!!!!"#fotoğraf varChen♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben de onu özlemiştim. Üniversiteyi Amerika'da okumuştum. Okula ilk gün gittiğimde çok zor zamanların beni bekleyeceğini biliyordum çünkü İngilizcem çok da iyi sayılmazdı ve arkadaş bulamayacağımı düşünüyordum.

Kara kara düşünüyordum okulun kantinindeki masalardan birinde.
Etrafa bakındım herkes gülüşerek konuşuyorlar kahkaha atıyorlardı.
Onların konuşmalarını anlamaya çalışıyordum ama yarısını anlayabilmiltim konuşmalarının.

Benim oturduğum masaya doğru gelen kişiye dikkatlice baktım. Evet benim oturduğum masaya doğru geliyordu.
Ve masanın önüne gelerek bana
"Oturabilir miyim?" Demişti, anlamıştım konuşmasını.

Ben de evet demiştim ve karşımdaki sandalyeye oturdu.
"

Merhaba ben Chen" diyerek el uzattı.
Ben de " benim adım da Asya" demiştim.
Benim hakkında sorular sormuştu baya konuşmuştuk, ingilizcem de fena değilmiş.
Benimle ilgilenmesi, sohbet etmesi tüm endişelerimden kurtulmuştum.

İşte onunla Amerika'da çok güzel anılarımız oldu.
Daha sonra benim artık Türkiye'ye döneceğimi söylediğimde;
Üzülmüş ve de son anda bana aşkını itiraf etmişti.
Ondan bende hoşlanmıştım ama Türkiye'ye döneceğimden uzakda yapabileceğimizi sanmadığımdan teklifini yanıtsız bırakmıştım.

Herşey O Sabah DeğiştiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin