Ders bitmişti.Günçiçek Hoca'nın peşinden sınıftan çıktım.Çekingen bir sesle, "Günçiçek Hocam"dedim."Efendim Selin?"dedi gülümsemeye çalışarak."Nasılsınız?"dedim.Bu soruyu sorduğuma gerçekten inanamıyorum.Sonuçta cool bir kızdan böyle soruları zor duyarsınız.O da şaşırmış olmalı ki "İ-iyiyim,sen?"dedi."İyi " dedim ve Uyuz Çetesi'ne görünmeden-onlara bu adı taktım- merdivenlere koştum.Aşağı kata indim.Ne de olsa bu kata gelmezler.Boş boş koridorda gezerken Ecem beni gördü.Bu arada Ecem farklı katta olduğu için geziler dışında pek fazla görüşmeyiz."Oo,hangi rüzgar attı seni buraya?"dedi."Sana ne?" "Şu atarlarını başka birine yap,Senanur'a falan"Senanur'la Ecem çok yakın arkadaştırlar.Zaten beni Ecem'le Senanur tanıştırmıştı.Yeteeeeeer diye bağırmak geldi içimden."Bak Ecem,Senanur söyledi mi bilmem ama,benim onlarla işim bitti."dedim sertçe.Hışımla dönüp merdivenlere yöneldim.Arkamdan seslenişini duymalıydınız."Git bakalım ne kadar kaçabileceksin bizden."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
Teen FictionSelin'in hikayesini keşfetmeye ne dersiniz? * ......"Bir an hiç düşünmeden yanında olduğum masanın üzerindeki dibinde azıcık su kalmış olan sürahiyi elime aldım. Tam yukarıya kaldırdığım anda Erden bileğimden kavradı."Ne yapıyorum ben? "diye düşündü...