Selin
Gözlerimi açtığımda rüzgardan uçuşan beyaz perdeyle karşılaştım. Üzerimdeki ince örtüyü hafifçe kenara ittirerek yataktan indim. Üstü bir yığın şey dolu olan şifonyerden dün akşam koymuş olduğum tarağımı aldım. Bir süre taradıktan sonra odadan çıktım ve hemen karşımda duran merdivenlerden aşağı indim.
Hilal ve Senanur, çoktan kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. "Günaydın!" demeden önce çok önemli bir şey unuttuğumu fark ettim ve gerisingeri odama döndüm. Üstümü değiştirmeyi unutmuştum! Bir dakikada elime geçen kıyafetleri giydikten sonra tekrar aşağı indim ve mutfağa girerek Hilal ve Senanur'a yardım etmeye koyuldum. Ben salatalıkları doğrarken onlar da yumurtayı hazırlıyorlardı. Bu sırada Ela esneye esneye yanımıza geldi ancak bize katılmak yerine koltuğa oturmayı tercih ettiğinde üçümüz de ona kötü bakışlarımızı gönderince yardım etmekten başka çaresi olmadığını anlayıp masayı hazırladı.Biraz sonra Ege, arkasında Erden ile birlikte göründü.Onlar da geldikten sonra hep birlikte masaya oturduk. "Denize gidelim mi?" dedi Ela ağzındaki siyah zeytin ile birlikte.
"Evet evet, lütfen!" diye ona katıldım ben de. Herkes kısa bir süre düşündü ve bize katıldı. Kahvaltıdan sonra mermer merdivenlerden koşarak odalarımıza çıktık. Yaklaşık yarım saat sonra, sitenin siyah demirli kapısından çıkmış, arabaların geçtiği yoldan denize doğru yürümeye başlamıştık. Denize hemen hemen herkes bisikletle gelmişti. Bizim siteden pek kişi yoktu. Uzun süren yer arayışımızdan sonra sonunda o buz gibi denize ulaştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
Teen FictionSelin'in hikayesini keşfetmeye ne dersiniz? * ......"Bir an hiç düşünmeden yanında olduğum masanın üzerindeki dibinde azıcık su kalmış olan sürahiyi elime aldım. Tam yukarıya kaldırdığım anda Erden bileğimden kavradı."Ne yapıyorum ben? "diye düşündü...
