gözler herşeyi anlatır insanların sevgilerini anlatır yalanlarını anlatır özlemlerini anlatır en boş bakış bile çaresizliği anlatır renkleri , büyük yada küçük olmaları , çekik veya yuvarlak olmaları bişey değiştirmez. Gözler kalbin aynası olduğu gibi aklında aynasıdır , karşıdaki yansıma hiçbirzaman yanıltmaz sizi dil yalan söylesede gözler dili ele verir , yalan söylüyor diye bağırır avaz avaz dil git göz gel der dil bırak göz bırakma diye yalvarır adeta peki karşımdaki bu büyük yuvarlak yeşiller bana ne anlatıyor ne söylüyor o dolgun pembe dudakların arasından çıkan sözlerle o yeşillerin anlatdıkları aynı mı?
yada ben aynı olmasını istiyormuyum kesinlikle hayır "git geri gelme sevme unut aşkla bakma bana hayallerinde yer ayırma umutlarına süs yapma gözyaşlarına sebep yapma hıçkırıklar değil şuh kahkahalar dökülsün dudaklarından ben öldüm ben bitdim tükendim uçurumun sonundaki sivri kayalıklarla buluştu nacis bedenim gözlerimde fer kalmadı sebebim amacım benliğim kalmadı aklındaki ve kalbindeki yerimden sürgünlere gönder gerekirse dilin lal olsun söylemesin adımı gözlerin kör olsun görmesin bedenimi kulakların sağır olsun duymasın sesimi ruhun girmesin meskenime bitdi artık ne leyla kaldı ne mecnun ne ferhat kaldı ne şirin hepsi gitdi adı kaldı ben ne mecnun olabildim ne ferhat benim adım kalmasın hatıram kalmasın kalbinde sızım kalmasın sevgilim" bu sözleri destekliyormuydu gözleri her zaman büyük bir neşe barındıran o gözler şimdi çökmüş acıklı bakıyor gitmem lazım diyor çaresizlik var o yeşillerde bıkkınlık var tükenmişlik var ama umut yok bir parıltı yok gitme dedirtecek hiçbir kırıntı yok aksine git demem için zorlaştırmamam için yalvaran koca bir orman var karşımdaiçimdeki aşık nehir gitme yapma bırakma diye yalvarırken dudaklarımdan tek bir kelime döküldü git...
o gitdi ama ben bitdim o gitdi ama ben parçalandım ben yandım ben savruldum ben kavruldum o gitdi ve hiç dinmeyecek olan gözyaşlarım akmaya başladı hıçkırıklarım çığlıklara bıraktı yerini tebessümüm öldü sevincim mutluluğum öldü ben öldüm...