3

40 5 2
                                    

bazı günler istiyorum gelmeni

yine sensizliğe uyandım sevgilim yine yoksun yanımda
güneş ısıtmıyor ruhumu sevginden vaz geçemiyorum seni unutmak istesemde yapamıyorum sana kendime aşkımıza ihanet ediyomuşum gibime geliyo sen bizi öldürdün beni öldürdün kendinden mahrum bıraktın sen gitdiğinden beri ellerim ısınmıyor gülemiyorum sevemiyorum bedenen yaşıyorum sadece ruhum sende kaldı...
kalbim sende kaldı...
umutlarım hayallerim sende kaldı...
gözlerimi yavaşca araladım gece hiç durmadan ağladığım için uyuyamamıştım ve gözlerim şişmişti sarsak hareketlerle kalktım yatağımdan yavaş adımlarla banyoya doğru ilerlerken gördüğüm şeyle tekrar gözlerim doldu bir fotoğraf insanın canını bu denli yakabilirmi? oysa sadece birbirine aşkla bakan bi çift var fotoğrafda birbirlerine hiç bırakmıyacak gibi sarılmış iki genç neden yakıyordu canımı bu kadar üstelik o gençlerden biri bendim diğeriyse o... aşkla bakan yeşiller giydiği yeşil kazakla daha bi yeşildi sanki taze açmış bi çiçeğin yeşiliydi sımsıkı sarmıştı kadını o yılbaşı gecesi arkada patlayan havai fişeklerin muazzam görüntüsüde gençlere eşlik ediyordu arkadaki kuru kalabalıkta herkez mutluydu gülüyordu yeni bir yıla girmenin sevincini yaşıyorlardı muhtemelen bu kadar mutlu bir fotoğrafın ağlatmasıda hayatın tezatlarından biriydi işte tekrar bi ağlama krizine girmemek için banyoya gidip soğuk suyu suratıma çarptım aynadaki yansımam benimle dalga geçiyordu resmen şu haline bak der gibiydi onu kendi haline bırakarak dolabımın karşısına geçtim krem mini eteğimi ve açık kahve gömleğimi giydim gözlerimin altlarındaki morlukları kapatmak için fondoteni yüzüme iyice yedirdim hafif kalem çekip rimelimi sürdüm dudağımada parlatıcımı sürdüm dün saçımı ördüğüm gecede o şekilde yatdığım için saçımın hafif ve hoş bi dalgası vardı ince tarakla dalgalarını bozmamaya dikkat ederek taradım iki omzuma pay edip çantamla beraber evden çıktım ayağıma açık kahve kısa çizmelerimi geçirip arabama bindim şirkete girdiğimde fidan hanım olduğunu tahmin etdiğim kadın beni çalışma odama yönlendirdi ve sekreterimle tanıştırdı nazikce fidan hanıma teşekkür edip odam girdim ve sekreterimden bi kahve istedim kafamı avuçlarımın arasına alıp bekledim sadece bekledim düşünmedim hiçbişey kapı hafifce tıklatıp içeri girdi sevcan kahvemi masaya bırakıp yapılacakları anlatdı fazla bir işim yoktu çizimlerdeki değişiklik yapılması gereken yerler değişicek ve inşaatın yapılacağı araziye gidilecekti öğlene kadar işim biterdi bende dinlenirdim teşekkür edip kahvemi yudumlamaya başladım ardından telefonum çaldı ve selim beyin beni odasına beklediğini söyledi derhal kalkıp selim beyin odasına gitdim odaya girdiğimde onu dikkatli bir şekilde projemi incelerken buldum kaşlarını hafif çatmış alt dudağını dişlerinin arasına almış hafif dişliyordu bir çok kadının ilgisini çekebilecek bi adamdı ama bende hiç bir etkisi yoktu nedeni zaten benim ilgimin bi sahibi oluşuydu 1 yada 2 saat sonra işimiz bitmişti hafif değişikler harici projenin özünü değiştirmedik ardından araziyi görmeye gitdik inşaatın kabası neredeyse bitmişti temel plan gayet güzeldi oda boyutları ve yerleşimleri çok güzeldi şuan elimde tamamen saf ve duru bi kadın vardı ona güzelliğini ve duruluğunu bozmayıp abartmadan hafif bir makyaj yapıcaktım ben sadece malzemelerim ve tekniğim projemdi geriye sadece uygulaması kaldı manzarada gayet hoştu irili ufaklı uzunlu kısalı yeşilin her tonunu barındıran bir orman vardı karşımda aynı aklıma gelip içimi burkan adamın gözleri gibi burda çalışmak çok zevkli olucaktı sevdiğim adamın ruhuyla bir süs armağan edicektim ormana...

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin