2

49 4 0
                                    

3 yıl sonra...
yeis sensura ~ bazı günler'le okuyun
3 yıl oldu koskoca 3 yıl beni bırakalı beni öldüreli tam tamına 3 yıl oldu eski nehir yok 3 yıldır umursamaz hırçın deli dolu olan nehir 3 yıl önce hayatın gel gitlerinde boğuldu...

penceremin önünde durmuş sigaramdan derin nefesler çekiyodum adını ağzıma almadım hiç hayaller kurmadım umutlanmadım onun için çünkü o gitdi nereye gitdiğini bile bilmiyorum o günden sonra bir kez bile görmedim onu bir kez bile duymadım sesini bir kez bile bakmadım fotoğrafına özledim çok özledim gözlerinde kaybolmayı sesinde erimeyi bedeninde yanmayı özledim sigaram dudaklarımı yakınca izmarite geldiğimi anlayıp söndürdüm yavaş ve aksak adımlarla indim aşşağıya mutfağa girip bişeyler atıştırdım bu gün bi iş görüşmem vardı ve depresif bi şekilde gitmemeliydim dolabımın karşısına geçip siyah bir kalem etek kırmızı bir gömlek giydim ayaklarımada siyah sitilettolarımı geçirdim gerekli olan bir kaç evrağıda çantama düzgünce yerleştirdim ardından aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yaptım normalde makyaj anlayışım sadece eyeliner dır ama bu gün tek tabaka fondoten ve kırmızı ruj la makyajımı destekledim dümdüz ve belime kadar olan saçlarımı tek omzumda toplayıp salaş bi örgü yaptım ardından perçemimi hafif kıvırıp hazırlığımı bitirdim çantamdaki evrakları kontrol edip çıktım mini cooper ıma binip çalışacağım binaya doğru ilerledim topuklarımın zeminde çıkardığı tok ses adımlarımın sertliğini bariz belli edip bana güç veriyodu iç mimarlık alanında gayet profesyoneldim bir çok başarılı projeye imza atmıştım işe alınacağıma hiç şüpem yoktu bu yüzden gayet rahatdım görüşme yapılacak odanın kapısına geldiğimde yavaş bi şekilde içeriye girdim sorumlu personel evraklarımı kontrol edip kriterleri sundu aslında çalışma şartlarım gayet iyi olucaktı şirket de gayet köklü bir şiketdi düşünmeye fazla gerek duymadan çalışmaya ne zaman başlıyacağımı sordum karşımda duran ufacık orta yaşlı kadın bu kadar kolay kabul etmeme şaşırdı şaşırması gayet normaldi çünkü ben başarılarımın yanı sıra otoritelerim ve seçiciliğimlede ün salmıştım kadın ince sesiyle

-ben sizi selim beye yönlendireyim
dedi başımla onaylayıp arkasından ilerledim uzun bir koridoru geçtikten sonra bir kapının önünde durduk kadın kapıyı hafif tıklatıp kafasını kapıdan uzatdı
-selim bey nehir hanım geldiler efendim
içerden tok bir ses
-içeri al dedi
yavaş ama kendinden emin adımlarla içeriye girip deri koltuklardan birine dik bir şekilde oturdum kadın bir isteğimiz olup olmadığını sordu adamın soran bakışlarına karşı başımla nazikce reddetdim kadın dışarıya çıktı adam mütevazi bir gülücük atıp projemi incelemeye başladı sunum gerektirmeyen gayet açık bir projeydi o yüzden hiç yerimden kımıldamadım adam bir süre daha inceleyip parıldayan gözlerini bana çevirdi
-gayet başarılı bir proje nehir hanım
gülümseyerek teşekkür etdim bir süre beni süzüp konuşmaya başladı
-henüz 27 yaşında bu kadar başarı elde etdiniz tebrik ederim

-teşekkürler

-sizinle çalışmak gerçekten bizim için çok değerli nehir hanım projeniz tam istediğimiz gibi 70 lerin çizgilerinin modernleşmiş hali geçmiş ve gelecek bir arada muazzam bir eser sizin gibi genç birinin 70 leri bu kadar güzel ve anlamlı bir şekilde günümüzle raks etdirmesi büyük başarı

sürekli genç olmamdan bahsetmesi sinirlerimi bozmuştu

-evet sizde bulunduğunuz mevkiye göre gayet gençsiniz aslında

-başarı yaşla değil yetenekle kazanılır nehir bunu bence sen gayet iyi biliyorsun ve tecrübe etmişsin ha bu arada nehir dememde bir sakınca yok dimi?

-hayır selim bey bir sakınca yok

-selim.....lütfen

-peki selim

-evet yetenek kadar samimiyetde bir başarı unsurudur dedi gülümseyerek

-peki işyerimizin mimarisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

-ben başkalarının projeleri hakkında yorum yapmam herkezin eseri kendince muazzamdır

-değişik bir bakış açısı
yorumuna karşı cevap olarak sadece gülümsedim
-sizcede bir sakıncası yoksa yarın işe başlamınız bizim için uygundur

-sizin için uygunsa benim içinde bir sakıncası yok

-peki nehir o zaman yarın saat 8 de gel fidan hanım seninle ilgilenicek

-peki iyi günler

-iyi günler
binadan çıkıp arabama bindim ve eve gitmeden önce markete uğrayıp bir kaç atıştırmalık aldım daha sonra eve gitdim müzik açıp kendime yemek hazırlamaya başladım tam salatamı bitirmiştimki birden donup kaldım gözlerim doldu ağzımdan bir hıçkırık koptu elimdeki bıçak yere düştü kendimi durduramadım gözyaşlarımın sel gibi aktığını bile yeni fark etdim yere çöktüm ve onunla şarkımızı dinleyerek sessizce ağladım şarkı bitince sessizliğimde bitmişti ve bağırarak ağlamaya başladım susturamıyodum kendimi durduramıyordum gözyaşlarımı
...
artık sesim kısılmıştı yaşlarım yüzümde kurumuştu oturduğum soğuk betondan dolayı kalçam ve bacaklarım uyuşmuştu yavaş ve aksak hareketlerle betondan kalkıp odama doğru ilerledim camın önündeki koltuğuma oturup bir sigara yaktım daha öğlen vaktiydi havada hafif bi burukluk vardı sanki yağmur yağıcaktı hala üstümü değiştirmemiştim yavaş ve sakin hareketlerle sigaramı içip onunla şarkımızı mırıldanmaya başladım

o... adı dudaklarıma çehresi gözlerime yasaklanmış adam nerdesin şimdi kiminlesin hangi kadınlasın kimi ısıtıyosun sıcaklığında kimin dudaklarına konduruyosun buselerini ben senden başkasını aklımın ucundan dahi geçirmezken sen kimlere açtın kapılarını kimleri sarıp sarmaladın söyle be adam bu hayaline sarılıp uyuduğum kaçıncı günüm sessizliğini dinlediğim yokluğuna şuh kahkahalar atdığım kaçıncı gecem...

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin