1. Bölüm- Pişmanlık

79 7 1
                                    

3 haftadır yine her zamanki gibi uyandım, yalnız ve hissiz. 3 haftada unutmuştum ben hissetmeyi ya da kendime unutturmuştum.
Mırıldandım kendi kendime;

"Tam 3 hafta oldu."
Evet, o kahrolası kazanın ardından tam 3 hafta geçmişti.
Katildim ben hepsi benim yüzümden olmuştu. Neden bu kadar istemiştim ki bu tatili? Keşke hiç dinlemeselerdi beni. Keşke hiç ağzımı açmasaydım.

Keşke, keşke, keşke...
Buydu işte benim hayatım, hep 'keşke'lerle geçen. Hiç hatırlamıyorum 'iyi ki böyle yapmışım' dediğimi. Her yaptığımdan her şekilde pişman olurdum ben.

***
3 hafta önce..

"Ya baba gidelim işte, birkaç günlügüne bak söz başka bir şey istemeyeceğim."
Babam yavaşca yüzünü çevirip baktı bana. Yüzünde hiç bir mimik oynamamıştı . Ben tam geri çekilecekken sıcacık bir gülümseme oluştu, yaşlılıktan yeni yeni kırışmış yüzünde.
"Peki deli kız peki, gidelim bakalım."
Sevinçle boynuna atladım. Ve sımsıkı sarıldım.

"Babacığım şey.. acaba arabayı ben kullansam olur mu? lütfen, lütfen, lütfen."

"Kızım sen ehliyetini alalı 1 hafta bile olmadı nasıl süreceksin arabayı?"

"Ya süremediğim yerde hemen dururum, sen ya da abim geçersin benim yerime baba lütfen, lütfen,"

"O zaman anayolda abin sürecek, boş yerlede sen sürersin, tamam?"

"Tamam" dedim elimle zafer işareti yaparak.

Akşama doğru yola çıkmıştık sonunda, mükemmel bir tatil bizi bekliyordu.
İlk şehirlerarası yolda arabayı abimin elinden aldım. Yol bomboştu. Heyecanlıydım ilk defa ailemin gözünün önünde araba kullanıyordum. Bu benim için bir çeşit kendimi gösterme olayıydı. Abim her hareketimi kontrol ediyordu. Bu daha da fazla gerilmeme sebep oldu.

"Ya abi, bakma öyle dikkatım dağılıyor."

"Bana bakacağına yola bak sen, dön bakiyim önüne."
Son söylediğini gülerek söylediği için biraz da olsa rahatlamıştım. Gülüşüne küçük bir kahkaha ile cevap verdim.
Yarım saat boyunca arabayı ben kullanmıştım. Yolculuğumuz gayet eğlenceli geçiyordu. Kahkalarla, neşe saçan gülücüklerle..

Anayola yaklaşıyorduk arabayı abime vermem gerekiyordu.
Tam o anda annemin bağırışını duydum. " Cevdet kendine gel! Cevdet !"
Hemen arkaya döndüm babam bir çeşit astım krizi geçiriyordu sanırım.
"Anne ilaçlar nerede!? " Abimin bağırmasıyla daha çok panik oldum.
İlk defa böyle bir şey oluyordu.

"Abi bir şey yap, Abi! " Arabayı durdurmam gerekiyordu bunu biliyordum. Fakat o anda sanki bedenimin bütün uzuvları donmuştu.
Hareket edemiyordum.
Kulaklarım uğulduyordu korkudan.
Abim bağırınca kendime geldim.

"Başak yola bak, Başak kamyon geliyor, Başak ! "

Frene bastım hemde tüm gücümle fakat araba durmuyordu.
"Abi basıyorum durmuyor araba, Abi durmuyor!"
Kısık sesle bir küfür mırıldandığını duydum sanki o sırada.

Sonrasında hatırladığım tek şey acı bir çığlık gibi gelen arabanın fren sesi ve... Boşluk.

***
Uyandığımda bir hastahane odasındaydım. Başım çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Ve karşımda ağlayan bir teyzem vardı. Onu öyle görünce anlamıştım kötü bir şey olduğunu. İlk başta hatırlayamadım ne olduğunu fakat saniyeler geçtikçe bilincim ve hafızam yerine gelmeye başladı. Ne olmuştu, en son ben araba kullanıyordum, sonra, ah lanet olsun kaza, biz kaza yapmıştık.
Birden gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin