Multimedyada sırasıyla Hifa,Belinay,Melis
Evet zaman işliyor. Aradan iki hafta geçmişti. Sınıfta birçok kişiyle yakın arkadaş oldum . (tabi sadece bir tane en iyi arkadaşım var o da Hifa) Belinayla tanıştık . çok tatlı bir kız . iyi anlaştık. Belinayla , Melislerle beraber öğle aralarında hep okulun karşısındaki dürümcüye gidiyoduk. Öyle öyle birbirimize alıştık. Arkadaş olduk. Tabi Melis'in o çok önemli dedikodularıyla da tanışmıştık. Açıkçası pek sevmemiştim onları.
Bir de Mutlu var bu bir hafta boyunca benden 2 tane tokat yedi. Ne yapayım ama sinir ediyor beni. Bi tanesi sınıfta diğeri de sokağın ortasında herkesin içinde. Haketti ama .. Açıkçası sürekli benimle uğraşması sinirime gitmesiyle birlikte hoşuma gitmeye başlamıştı. Ve sürekli göz göze geldiğimizde bana o anlayamadığım bakışları atıyordu. Ben katıksız aptal olduğum için bunlar benim hoşuma gitmeye başlamıştı. Ama davranışlarımdan da taviz vermiyodum tabi.
*
Gözüme güneş vurduğu için yüzüne bakamiyodum birazda bakamadığımdan işte. Hayır o alışkın olabilir ama ben öyle birinin gözüne uzun süre bakamam.
- Anlamıyosan yapabilecek birşeyim yok Mutlu.
- Ya bak Esila çok bir şey istemiyorum sadece bana küçük bir sebep söyle çirkinsin de , başkasını seviyorum de , ya da ne bileyim seni sevmiyorum de ama bana bir sebep söyle.
Evet tam bu anda herkes evine gidiyordu. Birileri okulun önündeki servislerden ya da kaçamak bakışlarla bizim yaptığımız bu saçma ama sesli tartışmamızı izliyordu.- Bir sebep söylemeye gerek duymuyorum . İstemiyorum bu kadar ... Neden anlamıyosun yaa ..
Evet bağırarak konuşuyorum ama bu benim elimde olan birşey değil sinirlendiğim zaman sesli konuşan bi tipim . Herkesin bizi izlediğini hiç fark bile etmeden ikimizde sesli bir şekilde konuşuyorduk. O anda sanki dünya durmuş gibiydi. Sinirden heryerim titremeye başlamıştı. Birilerini bir şeye inandırmaya çalışırken titremeye başlarım ve avuçlarım terler. Çünkü çaresizlik boy gösterir. O kişi size inanmaz ve yapabileceğiniz tek şey konuşarak onu inandırmak. Iyykk...
- Evet Esila seni gerçekten anlamıyorum. Bunu bağırarak söylemişti. Sinirime gitti. Neden yaa neden bir insan bir sebep söyleyemez. Yaa sadece bir sebep fazla birşey istemiyorum ki ben.
- Bana bağırma! Ayrıca sana açıklama falan yapmak zorunda değilim. Rahat bırak beni .
- Seni rahat bırakmicam Esila . Bu aklında olsun hep anladın mı ? Seni seviyorum. Ve senden bi cevap bekliyorum.
Evet yüzüme karşı söylediği ilk SENİ SEVİYORUMM.. Ne hissetmem gerek ?- Tamam Mutlu bak şu iki gün ben düşünücem ve pazartesi günü sana söylicem , ne hissettiğimi ve ne istediğimi . Tamam mı?
Evet işte söz vermiştim bile ...- Tamam Esila umarım kararın beni mutlu eder.
- Görüşürüz .
Diyebildim sadece ve eve doğru gitmeye başladım . arkamdan o da görüşürüz demişti ama dönüp bakmamıştım bile. Ne saygısız bir insan oldum ben böyle. Ve servisteki ve yoldaki insanlar için de tiyatromuz sona erdi.
Eve geldim ve direk odama geçtim yatağıma yattım ve sevgili tavanıma bakarak düşünmeye başladım. Hala titriyodum. Ne yapmam gerek bilmiyorum. Neden sebep söylemiyorum onu da bilmiyorum. Belki de sonuçlarından korkuyorum. Kabul etsem üzülmekten korkuyorum . Kabul etmemek te istemiyorum. Yani ne bileyim bende sevmek istiyorum hatta belki de seviyorum . Bir kez de olsa lise aşkım olsun istiyorum. Hata yapmak istiyorum. Kıskanmak istiyorum. Bir şeyler yaşamak istiyorum. Belki de bunları düşünerek hata yapıyorum. Bilmiyorum . Hiçbirşey bilmiyorum. Ve bunlara bir son vermem için sadece iki günüm var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTSUZ
ChickLitBazen hayatımıza kimlerin girip çıktığına biz karar veremeyiz. Anlayamayız başrolünü oynadığımız hayatın bize yaşattırdıklarını. Ne ara sevmişiz , Ne ara güvenmişiz , Ne ara bağlanmışız , Ne ara alışmışız , Anlayamayız...