Gülümse Adalet

~Kimsin Bilmiyorum :)

~Adil'den

Yine sensiz bir gün başlıyor be kızım. O gece hiç aklımdan çıkmıyor. Saçmaladıkların, söylediklerin, ağlamaların, yalvarmaların, inlemelerin. Çırpınışların. Çok incecikti bedenin be kızım. Altıma almaya bile kıyamamıştım. Çok tatlıydın, gülüşün hele. Beraber olmaya bile kıyamamıştım hatta. Canını yakmaktan korkmuştum. Hatırlamıyorsundur tabi, şaşırmadım. Tekrar gelmeni çok istedim. Doruk'a da söyledim çok takmadı. Kimse inanmıyor ki aşık olabileceğime. Bütün kızların tek gecelik olduğunu düşünüyorlar benim için. Oysa sen yıllardır benim hayatımdasın be kızım. Yıllardır varsın. Ama göremiyorum. Silik bir anı. İlkokul. Derse girdiğin gün. Herkesin toplanmış saçlarına inat senin omuzlarına bıraktığın kahve tadında saçların. Badem rengi, tahrik edici gözlerin. O zaman bile seksiymişsin be kızım. Ve ortaokul. Herkesin eteğine karşı, cesaret isteyen derecede kısa olan eteğin. Herkes örüyor olmasına rağmen senin yine omuzlarına teslim ettiğin saçların. Bembeyaz gömleğin. Bağlamadığın sadece boynuna attığın kravatın. Gri Converse'lerin. Yasak olmasına rağmen yaptığın göz makyajın. (o zamanlar bile profosyonel yapardın.) Ağzındaki sakızın. Bilekliklerin, hepsinin bir anlamı olduğunu söylerdin. Eski sevgilinin hediye ettiği bütün bileklikleri takardın. İçim acırdı gördükçe. O piç ve sen. Sarıldığı zaman içimde bir şeyler yanardı, hele öptüğü zamanlar. Sigara içerdiniz. O sigarayla yaptığınız şeyi seninle ben yapmak istiyordum. Ağzına alırdın dumanı, yarısını o piçin yüzüne karşı üflerdin, dudaklarını öpmeye başlardı şerefsiz, duman ikinizin ağzında da dolaşıp, sizden bir parça haline gelirdi, sonra birazını kendi ağzında tutardın, birazı da onun ağzında kalırdı. Birinizin yüzüne üflerdiniz. Çok zevk aldığın belliydi. Anlamazdım, bahçede yapardınız bunu ve hocalar bir şey demezdi. Belki de görmezlerdi. Yanardı sigara, yavaş yavaş. Yere atıp ezerdin sonra da. Ayağını üzerinde güçlüce çevirirdin sigaranın. İçim ezilirdi. O sigara gibi hissederdim kendimi. O eteğin. Saçların. Gözlerin. Yüzün. Yatmak isterdim seninle. Geceler boyunca yanında, sana sarılarak uyumak isterdim. O piçin seni sevdiği yoktu, güzelliğini kullanıyordu. Ama sen aşıktın sanırım. Gözlerinde bir ışık vardı. Canım yandı. Çok. Hep bu geceyi hayal etmiştim. Ve sen kızım, sen o barın yüksek amerikan mutfağının önüne çektiğimiz ; uzun, kırmızı sandalyede minicik siyah şortun ve sırt dekolteli, üstünde "KARMA" yazan tişörtünle o kadar seksi görünüyordun ki. Saçlarını yine omuzlarına teslim etmiştin. Durmak bilmeden içiyordun, bir elinde sigara, ettiğin küfürlerin haddi hesabı yoktu. Duyuyordum, Doruk'a yine o piçi anlatıyordun. Ayrıldığınızı, onun ne kadar şerefsiz olduğunu, İrem diye bir kızla yatakta bastığını anlatıyorsun. İntikam alacağını, bu gece yatacağın kişiye neler neler yapacağını anlatıyorsun. Ki benim bildiğim Gülse gibi davranarak dediğin her şeyi de yapıyorsun bana o yatakta. Bırakamıyorum seni. Ben, canın acıyacak diye yavaşladıkça -ki,hiçbir kıza bunu yapmam.- sen daha çok istiyorsun. Tanıyorum seni, nelerden hoşlandığını biliyorum. Sigara getiriyorum, o piçle yaptığınız gibi yapalım diye teklif ediyorum. Hayır diyorsun. Daha iyisini yapacağım. Sigaradan bir nefes çekiyorsun. Güçlü bir nefes. Kucağıma oturuyorsun, öpmeye başlıyorsun. Duman ikimizden bir parça haline geliyor. Ve bir anda dumanı kendi ağzına alıp geri çekiyorsun kendini. Dumanı ağzından yavaş yavaş bırakırken, aynı zamanda Seni Seviyorum diyorsun. Ellerin boynumda kenetli. Bacaklarınsa belime dolanmış halde. Bir nefes çekiyorum sigaradan. Öpmeye başlıyorum seni, altıma alıyorum sonra. Aynı anda bırakıyoruz dumanı. Acıyor diyorsun. Özür diliyorum senden. Hayır diyorsun, sen yapmadın. O çocuk. Canımı yaktı. Biliyorum diyorum. İçimden o çocuğu boğmak geliyor. Onunla da yatmıştım. Bak gerçekten nefret ediyorum bu çocuktan, diye geçiriyorum içimden. Sen, çok zevk veriyorsun. Sana aşığım sanırım. Ve dudaklarının tadı. Tanıdık geliyor. Unutamadığım bir tat. Hatırlıyor! Onu okulda, arka bahçede sırf susması için öptüğümü hatırlıyor. Dudaklarımın tadını almış olması ilginç geliyor, çünkü 8 saniye sürmüştü. Durmadan saçmalıyordu, susması için dudaklarını dudaklarıma kenetlemiştim. Bunu bir daha yapma deyip kaçmıştı, o gece de ağlamıştım. Çok ağlamıştım. Arkasından bakıp kalmıştım, gitme diyememiştim. Sen, Adil. Adil'sin değil mi. Ahahah. Adil. Hahahaha. Gerçekten kahkaha atıyordu, ah, gülüşü. Aşık ediciydi. Ahahah, Adil. Sen. Birtanem. Ömrüm. Herşeyim. Bunları neden söylüyorsun dedim. Sevgilim değilsin. Ahahah, Adil. Neden bu yataktayız peki, neden kucağındayım. Peki, neden sigarayla hayatımda yaşadığım en zevkli fanteziyi yaşattın bana? Sevgilim değil misin? Ne diyordu? Değildim. O şerefsiz onun sevgilisiydi, eskisi tabiki. Ama belki de fantezi olsun diye söylüyordu. Bozmadım. Aşkım, gel ve sarıl bana sevgilim. Uyuyalım ; dedim. Geldi. Sarıldı. Seni tekrar hissetmek istiyorum dedi. Hayır, uykulusun, sarhoşsun, sabah uyandığın zaman bunların hiçbirini hatırlamayacaksın dedim. İstiyorum dedi. Yapamam dedim. Uzatma dedi. Yuvarlandık. Ellerini saçlarımda gezdirdi. Yavaş yavaş aşağı indi ve ellerini ensemde kilitledi. Parmakları birbirine dolanıktı. Aramızda mesafe çok azdı, nefesinin hızlandığını duyuyordum. Benden bir hamle bekliyordu. Hayır, diğer kızlar gibi çaresiz değildi ama şu an resmen üzerimdeydi ve ağlıyordu. Bana yalvardığını hatırlıyorum, bana onu unutturacak kadar mükemmel bir gece yaşat. Unutamamış olması canımı yaktı, belki de şu an onu hayal ediyordu. Sinirlendim. Ama gözyaşları. Her damlası sanki içimde yanan o ateşin üzerine düşüyor ve 'cos' diye bir ses çıkarıyordu. Bilirsiniz, köz halindeki yeni sönmüş ateşe damlatılan küçük damlaların çıkardığı o ses gibi. Yıllardır hayalini kurduğum o kız. Şu an kucağımdaydı ve ona o piçi unutmasını sağlayacak bir gece yaşatmam konusunda yalvarıyordu. Ağlıyordu. İçten ağlıyordu. Sarhoş olabilirdi ama şu an gerçekten canı acıyor gibiydi. Konuştu. İstiyorum. Seni. Fazla konuşma çünkü konuşman zaten az olan zamanın ebesini sikmekten başka bir boka yaramıyor. Küfür ederken bile seksiydin be kızım. Köprücük kemiklerine kaydı gözüm, dirseklerinin üzerinde doğrulduğu için daha da belirginlerdi. Seksi. Çok. Mükemmel. Aşık olunası. Köprücük kemiklerinden öpmek istiyorum dedim. Bu gerçekten harika bir gece olacak gibi. Fantezilerine bayılıyorum sevgilim. Adil GÜVEN. Üzerine çıktım. Uzanıp köprücük kemiğini öpmeye başladım. Zevk veriyordu, harikaydı. İnliyordu, altımda acı çekmesini istemediğim için - ki, diğer kızların acı çekmesi umrumda bile olmazdı- yüklenmiyordum. Çok seviyordum ve ona zarar verecek her etken karşısında beni bulurdu. Mmmmmmmm. Öpmen gerçekten iyi hissettiriyor. Çikolata gibi. Çikolata mı? Evet, Gülse VAROL çikolata hastası. Seksi. Çikolata. Lezzetli. Gülse kadar değil ama. Uzandım ve boyununu öpmeye başladım. Hadi sevgilim.

Ve ona gerçekten mükemmel bir gece yaşattım. Hatta o şerefsizi unutturabilecek kadar müthiş bir gece olduğuna kalıbımı basabilirim. Ama yine de uyandığımda yoktu. Başucumda ise bir kağıt.
Kimsin bilmiyorum, ama sigara fantezisi konusunda uzmansın. :)  Gülse.
Demek ki ciddi değildi gece söyledikleri hakkında. Çekip gitmişti, onca yaşadığımız şeyden sonra. Belki de Gülse böyleydi, gece zevkin doruklarına varıp sabah ise hiçbir şey yaşanmamış gibi çekip gidebilirdi. Ama sigara bölümünü hatırlıyordu, kağıda yazmıştı. Öptüğümü de. Dudaklarımın tadını da. Bu kız. Tahrik edici bir tadı vardı dudaklarının. Hele köprücük kemikleri...