Confess it baby
-5.bolum-
Arabamla eve gelmiştik.
"Evini beğendim." Dedi
"Teşekkürler."
"Ee, beni neden buraya getirdin?" dedi
"Magazin ve hayransız kalabileceğini düşündüm. Yani iki saat için." Dedim.
"Pekala, iki saatte ne yapacağız?" dedi ve sırıttı
"Düşündüğün şeyi değil." Dedim ve gözlerimi devirdim.
"Bana kendini anlatmaya ne dersin?" dedi.
"Adımı biliyorsun. On sekiz yaşımdayım. Eskiden ajansta çalışıyordum şuan stilistlik yapıyorum. Paraşüt atlama, dalış, rüzgar sörfü ve voleybol seviyorum. Ayrıca gitar çalıyorum. Bunlar yeter mi?" dedim
"Ajans derken, manken. Manken olduğunu söylüyorsun. Öyle mi?" dedi
"Şaşırmış gibisin?"
"Aslında senin dışında herkes buna uygun bir vücudum olduğunu söylüyor ve belki yüzüm de güzel sayılabilir. Bana-" diyorken sözümü kesti,
"Uygun olmadığını söylemedim. Sadece manken gibi. Davranmıyorsun." Dedi
"O nasıl oluyormuş?"
"Yani şımarık veya kendini beğenmiş gibi görünmüyorsun." Dedi ve omuz silkti.
"Bu bir iltifattı, değil mi?" diye sordum.
"Kesinlikle öyleydi." Derken kapı çaldı.
Karşımdaki manzara ile afallamış haldeydim.
"Evelyn, bak açıklayabilirim." Elimi sus dercesine kaldırdım. Arkamdan Harry geldi, olanları anlamış olmalı ki
"Sevgilim, bir şey mi oldu?" dedi ve beni öptü. Öptü?
"Şey, fazla kalmayacağım. Kıyafetlerimi falan almaya geldim. Eşyalarımı sonra alırım." Dedi Nicole. Stark gözüme sokarcasına elini Nicole'ün beline dolamıştı. Neler oluyordu?
"Ah, Evy. Bana istediğini söyle, haklısın ama biz birbirimize aşığız." Dedi
"Ve nişanlı" diye ekledi Stark. Sadece yere bakıyordu, pislik.
"Defol" diyebildim. Sesimin ne kadar ifadesiz ve boğuk çıktığına inanamadım. Stark arabasına doğru yürümeye başladı.
"Bence sen de üstüne alınmalısın." Dedim ve Nicole'ü süzdüm. Gözleri mutluydu ama yaşlı. Her ne olursa olsun beni bu şekilde arkamdan bıçaklamaya hakkı yoktu. Zorlukla gülümsedi ve o da arabaya ilerlemeye başladı. Ne kadar orda öylece dikildim bilmiyorum ama bedenimi saran sıcaklık ve parfüm kokusuyla Harry'nin bana sarıldığını fark ettim. Sonrasında ayaklarım yerden kesildi. Hayır, tabiî ki de öpüşmüyorduk! Beni kucağına almıştı.
Uyandığımda yanımda Harry vardı. Beni yatağıma taşımıştı ve yanı başımda uzanıyordu. Birkaç saat öncesinde olsak buna kızabilirdim ama şuan birinin desteğine ihtiyacım vardı ve bu kişi kesinlikle Harry'di. Zaten tek kişi de belki oydu. Saat demişken. Saat...
"Zamanında avm ye gidemedik, ha?" dedim
"Boşver onu hallettim" dedi ve elini umursamazca salladı.
Ne yani? Başından beri halledebilecekken benim yardımımı istemişti. Bu da ayrı bir konu ama şuan ondan hesap soramayacağım.
"Neler olduğunu anlatmak ister misin?" dedi. Hafifçe başımı salladım ve anlattım. Daha sonra Carter'ı ve Emma'yı da.
Saat gerçekten geç olmuştu ve Harry hala buradaydı. Bir süre sonra içip kafayı bulmuştuk (evde içki arayıp da bulamadığımda almıştım!) ve sebepsiz yere gülmeye başladık. Taa ki o... Şey diyene kadar;
"Seni öpebilir miyim?"
Ben cevap veremeden dudakları dudaklarımı bulmuştu. İlk başta karşılık vermeyi ne kadar istesem de onu ittim. Bu... Yine olmuştu. Carter gibi. O da aynıydı. Hiçbir şey söylemeden yukarı çıktım ve kendimi odama kilitledim. Özür dileyen ve adımı bağıran sesini duyabiliyordum. Bir süre sonra bir kapı çarpma sesi daha duydum. Gitmişti.
Evet arkadaslar nasıl beğendiniz mi?Sizin icin hızlı yazmaya calisiyorum meleklerim umarım beğenirsiniz.Sizi seviyorum.Vote Vote Vote Vote :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Confess It Baby
Fanfiction"Bana üzgün olduğunu yolunu kaybettiğini söyledin,bana gözyaşlarının burada kalmak için olduğunu söyledin,ama sadece sakladığını biliyorum.Ve ben sadece seni görmek istiyorum.Bana incindiğini, ve acı içinde olduğunu söyledin.Ama ben sadece senin gül...