Karşılaşma

1.2K 47 4
                                    

Confess İt Baby -14.Bolum-

"Merhaba, ben Scarlett. Ve sen de Evelyn olmalısın. Harry bahsetmişti." Dedi ve içtenlik dolu bir gülümsemeyle elimi sıktı. Başımla onayladım. Demek benden bahsetti.

Arkadaşlarını sevgilisine anlatması fazlasıyla normal?

Ben yancı iç sesime çenesini kapamasını söylerken Niall,

"Ben de Niall, memnun oldum Scarlett." Dedi.

"Ah, Nialler tabii ki seni biliyorum! İkiniz de tekrar hoş geldiniz." Dedi ve bir elini Harry'e doladı. İtiraf etmem gerekirse kız iyi birine benziyordu. Ve, güzel. Ama itiraf etmek falan istemiyorum.

Harry kadehlerimize şarap doldururken ben de mutfağa Scarlett'a yardım etmeye gitmiştim.

"Niall ile gerçekten yakışıyorsunuz." Dedi ve uğraştığı şeyden başını birkaç saniyeliğine kaldırıp bana gülümsedi.

"Teşekkürler."

"Dinle Eve, sana Eve dememde bir sakınca olur mu? Her neyse, biz Harry'le daha yeni denemeye başladık ve ben onu gerçekten seviyorum. Sen onun iyi bir arkadaşıymışsın. Bana destek olmanı bekliyorum. Olursun, değil mi?" Dedi ve gözlerime baktı.

"Evet. Elbette. Biz.. İyi arkadaşızdır." Dedim ve içten olmaya çabalayan bir şekilde gülümsedim.

"Pekala, hadi içeri geçelim."

Harry ve Niall turne maceralarını anlatırken Scarlett gülmekten yarılmıştı, ben de ayak uydurmaya çalışıyordum işte. Anlattıkları komik olmadığından değil, sadece.. Bilirsiniz, sırf bu gece bile keyfimin kaçmasına bir sebepti.

Daha sonra Scarlett'ın turizm işinde çalıştığını ve rehberlik yaptığını öğrendim. Tanıdığım kadarıyla iyi birine benziyordu. Ne kadar inkar etmek istesem de. Yemek bitmiş ve biz şaraplarımızı yudumlarken,

"Ben, izninizle. Lavaboya gideyim." Dedim ve ayaklandım. Bunun sebebi tuvaletimin gelmesi gibi bir şey değildi. Gerçekten değildi! Sadece, onların mutlu görünen tablosundan biraz olsun uzaklaşabilmek istemiştim, kaçabilmek yani. Hem, yaşadıkları yeri merak ediyordum. Millet, bu Harry Styles, hani şu azgın kıvırcık. Büyük ihtimalle odası türlü türlü sürprizlerle doluydu.

"Yukarıda, soldan ilk oda." Dedi Harry ve eliyle bir yeri işaret etti.

"Pekala, teşekkürler." Dedim ve yukarı çıktım.

Tabii ki lavaboya girmedim. Tuvaletin hemen yanındaki oda ile şansımı denedim ancak tahmin ettiğiniz gibi burası Harry'nin odası değildi.

Hemen yanındaki odanın kesinlikle onun odası olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Manchester United'ın çerçevelenmiş bir fotoğrafı, dev ekran bir plazma ile bu odanın onun odası olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Ve odadaki parfüm kokusundan..

Burada, diye düşündüm. Tam burada yatıyorlardır, dedim ve kendimi 'onların' yatağına bıraktım. Tam anlamıyla Harry kokuyordu. Ben.. Sanırım ben ondan nefret etmeyi hiçbir zaman başaramayacaktım. Öyle olmasaydı şuan göz yaşlarım benden izinsiz yanaklarımı ıslatmazdı. Dokunabilmeyi çok istediğim kıvırcıklarına Scarlett'ın dokunuyor olması düşüncesi böylesine midemi bulandırmazdı. Şey, bunun sebebi fazla içmiş olmam da olabilir ama konumuz bu değil. İçimden akmayan makyaj yapmış olmama dair şükrederken aynada gördüğüm yansıma yerimde sıçramama neden olmuştu.

"Sen, burada ne arıyorsun?"

"Ben lavaboyu-"

"Evet. O yüzden yatağıma çökmüş ağlıyorsun." Dedi. "Ayrıca sağdan ilk oda dediğimi hatırlamıyorum?"

Confess It BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin