Confess It Baby

8.Bolum

Confess İt baby -8.bolum-

"Harry çok fazla içmişsin" dedim ona kahvesini içirmeye uğraşırken.

"Sen onu öptün. Otuz iki saniye sürdü. Düşünebiliyor musun? Otuz iki!" dedi ve eliyle iki yapmaya başladı.

"Harry, gözüme gelecek!"

"Neden ben seni öpünce iki yıl göremiyorum da o ikincisini alıyor?" dedi. Sonuna doğru sesi kısılmıştı.

"Görmemek kendi tercihindi, hatırla." dedim sesimin soğuk çıkmasına özen göstererek.

"Öpüştüğüm diğer kızlar senin gibi hissettirmiyor ve sen. Ee, çok güzel kokuyorsun." Dedi

Eğilmeye başlamıştı. Bu sefer, itmeyecektim. O da hissetmişti. Unutmamış ve belki de beni düşünmüştü? Öpüşmeye başladık. Biir dakika bunu yapamazdık. Sarhoştu ve bu haliyle yapmaya cesaret edemeyeceği şeyler yapıyordu. Yeterince itiraf almıştım zaten, yani bana göre yeterince. Sarhoşken değil, şimdi değil. Homurdanarak beni kendine bastırdığında içimde çalkalanan açlığa aldırmadan onu ittim.

"H-Harry. Sarhoşsun."

"Tamam hadi bunları geçelim" dedi ve tekrar öne atıldı. Hafifçe ittim.

"Son kez?" demesiyle gözlerimi büyülterek mutfağa gittim. İçerden,

"Hadi ama, iki saniye gibi geldi!" diye bağırdığını duyuyordum.

"Hı-hı." Diye dalga geçerek eline kahvesini verdim ve odama gittim. Gittimsede uyuyamadım. Ben tam bir sürtük gibi davranmıştım. Liam'la randevulaş ve öpüş, sarhoş Harry ile öpüş. Ama bir yandan da mutluydum. Ama bir dakika! O sarhoştu, hem de kör kütük. Sabaha hiçbir şey hatırlamayacaktı. Hem onunla yatmış olsam bile hatırlamayacaktı. Burada her gün farklı kızlarla sabahlayan birinden söz ediyoruz. Ki ben onunla yatmadım bile, bunu kesinlikle takmayacaktı. Evet sanırım rahatlamalıyım. Sanki ben çok unutacağım da. Ama artık ona karşı farklı duygular hissediyordum.Nefret gibi?

Tanrim.Hala aklima o geliyodu.Sanırım demişti. Sanırım! Odun kafalının önde gideniydi ama yine de onu seviyordum. Hayır, artık değil.

Kariyerim umurumda değildi. Aylarca onu görmeye dayanamazdım. 'Senin gibi hissettirmiyor' demişti. Bunun aşkla ilgisi yok, sadece ikimiz de iyi öpüşüyorduk; o kadar. Ve parfümüm bir harikaydı. Yani öyle. Kapı çaldı.Gelen Liam'di.Ve

"Berbat görünüyorsun." deyip

bana sarıldı.

"Ah saol, tam da bunu duymaya ihtiyacım vardı.." Dedim. Güldü,

"Bence senin bir dert ortağına ihtiyacın var ve şuan tam karşında" dedi

"Bu halde olduğumu nereden öğrendin?" diye sordum tereddütle,

"Harry aradı. Sahi ona da bir şeyler olmuş." Dedi kaşlarını çatarak.

Bunu demesiyle gözlerim doldu. Arsız bir damlanın yanağımda çizdiği yolu elimin tersiyle sildim.

"Neler olduğunu anlatacak mısın?" dedi. Hıçkırıklarımın arasında zar zor başımı hayır anlamında salladım.

Film izledik. Akşamın geç saatine kadar buradaydı, istersem benimle kalabileceğini söyledi ama ben gerek olmadığını söyledim. Belki de Liam doğru kişiydi, kim bilir?