12.Bolum

1.2K 44 14
                                    

Arkadaslar ilgi azaldı ve bu beni üzmüyor degil.Umarim ilk zamanlardaki gibi ilgi artar.Sizleri seviyorum.Bu bölüm kısa olmuş olabilir ama ilham perilerim benimle degil :)x

İYİ OKUMALAR /YORUM VE VOTEEEEEEEEE

Confess İt Baby -12.bolum-

"Evelyn." Dedi biri. Bu ses... Carter desem siz de benim kadar şaşırırsınız değil mi? Pekala. Carter.

Duymamış gibi yaparak az önce Niall'ın söylediği şeye güldüm ve o kolunu omzuma atarken ona yaslandım.

"Evelyn!" diye bağırdı ve yanımıza geldi. Daha sonra bana gülümsedi ve bir yere yürümeye başladı.

Niall'a gülümsedim ve kaşlarımı çatarak konuşmuşuz gibi Carter'ın ilerlediği yere doğru peşinden gittim. Nihayet bir yerde durdu.

"Efendim?" dedim bezgince.

"Konuşmak istiyorum." Dedi.

"Pekala, çabuk olsun." Dedim.

"Böyle davranmayı bırak."

"Nasıl davranmayı bırakayım?" diye yanıtladım onu.

"Bence nasıl olduğunu biliyorsun. Beni tanımıyormuş gibi." Dedi. "Bak, arkadaşlık nedir bilir misin?"

"Arkadaşlık nedir biliyorum Carter. Arkadaşlar. Birbiriyle öpüşmez." Dedim.

"Bak, o bir hataydı. Ben, kendime hakim olamadım... Küçük bir hatam yüzünden bütün arkadaşlığımızı çöpe mi atacaksın?"

"Bu konuşmayı yapmak iki yıl sonra mı aklına geldi? Bence çöpe atmaya değer bir arkadaşlığımız bile olamamış bizim." Dedim.

"Özür dilerim, Evelyn. Gerçekten üzgünüm" dedi.

"Evimi bilmiyor muydun sanki? Telefonumu? Pekala biliyordun. İstesen beni bulurdun ama yapmadın. Ben de istesem seni affedebilirim ama istemiyorum. İnsan her şeyi istemek zorunda mı sence Carter? Gördüğün gibi, hayır, insanlar her şeyi istemiyormuş. Şimdi ikile."

Aniden çekildi.

"Sen. Nasıl istersen." Dedi ve bar kalabalığının arasında gözden kayboldu.

Bu, beni sarsması gerektiği halde öyle olmamıştı. Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmıştı aksine. Ben, iki yıldır bir yerlerden çıkacak, gelip özür dileyecek tarzında türlü senaryolar planlamıştım. Ama hiç birinde barda beni sıkıştırırken söylemesi yoktu. Ve hiç birinde benim ona ikilemesini söylemem de yoktu. Boynuna atlayıp, 'Özledim seni, salak' demem dışında, ki o da şakasınaydı, olumsuz bir cümle yoktu.

"Nerde kaldın bebeğim?" dedi Niall.

"Gidelim" dedim gülümseyerek ve ona sarıldım.

***

Ertesi gün de provalar vardı. Bütün gidilecek ülkelere farklı jestler hazırlamıştı sevgili 'kareograf' yani, bu demek oluyordu ki, kıyafetler de değişecekti. Ki burada ben devreye giriyorum, selam.

Prova bitiminde,

"Bak beni sevmiyorsun, ben de seni sevmiyorum. Karşılıklı bir şey yani! Sadece sevgilime asılmamanı söylemek istedim. Niall'a. Diğerleriyle de burada yiyişmesen güzel olur aslında, otel odaları daha konforlu ve rahattır. Yani bence deneyecekseniz orda-"

"Tanrı aşkına biraz yavaş konuşur musun? Benim bir sevgilim var. Ayrıca küçük flörtleşmelerden kimseye zarar gelmez." Dedi ve omuz silkti. Sanırım ona 'yok artık' tarzında bir bakış atmış olmalıyım ki, ama lütfen kadının sevgilisi var ve Harry'e asılıyor!

"Bak, bugün beni almaya gelecek. Birazdan burada olur hatta. Kendin görmeye ne dersin?" dedi telefonunda bir şeyle ilgilenirken.

"Aslında buna o kadar da gere-"

"Aşkım," diyen ses ve Juliett'in dudaklarına bırakılan bir öpücük. Evet, sözlerimi kesmemi sağlayıp şaşkınlıktan donakalmam için oldukça yeterli bir sebep. Fazlasıyla. Yeterli. İnanın bana.

Confess It BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin