•3•

123 15 0
                                    

Sonunda buradan çıkıyorum. Hastaneleri sevmem. Babam sabah erkenden beni almaya gelecekti. Üstümü değiştirip babamı beklemeye başladım. O sırada telefonumu karıştırdım biraz. Mesaj veya bildirim yok. Kapı açıldığında babam içeri girdi, telefonu kapatıp cebime attım. Babam ayakta dikilmiş öylece gülümsüyordu. Bende ona hem gülümseyerek hem de 'ne oldu' der gibi baktım.

''Baba bir şey mi var? Neden gülüyorsun?''

Kapının aralığından biri geliyordu. Babamla kapıya doğru baktık. Babam sanki kimin geleceğini biliyordu. Annem! İçeri adımını atar atmaz küçük çocuklar gibi üstüne zıpladım. Kollarımı sımsıkı ona doladım.

''Hadi eve gidelim, orada giderirsiniz hasretinizi.''

*

Babam annemin valizini yukarı çıkarırken bende anneme uzun uzun baktım.

''Bir daha gitme. Temelli mi geldin? Lütfen bana tamamen burada kalacağını söyle.''

Ellerimi tuttu. Yüzü biraz düştü. Gitmesini istemiyordum. Yalvarır gözlerle baktım.

''Hazar'cım temelli gelmedim. Bir süre burada kalacağım. Sonra tekrar yurt dışına gitmem lazım. ''

''Neden gidiyorsun? Bak şu an çok mutluyuz. Hep böyle olsak güzel olmaz mı? Yeniden aile olsak.''

''Aslında hepinize açıklamam gereken bir şey var. Bunu size söylemem gerek. Aras nerede? Çok özledim onuda.''

Sanki söyleyeceği şey bizi çok üzecek gibi baktı. Sözünü bitirdiğinde aldığı kocaman nefesini bıraktı. Gözlerim doldu, tekrar gidecekti. Kim bilir bir daha ne zaman göreceğim. Bir annenin çocuğunu bırakıp gitmesi kadar kötü bir şey var mı? Tam ağzımı aralayıp konuşacakken Aras geldi. Annem ayağı kalktı. Aras annemi görünce şaşırdı. Annem bizi terk ettiği günden beri Aras anneme kin besledi. Aras'a 'sarıl hadi' der gibi baktım. O da duygusuzca gidip sarıldı. Babam yanımıza geldi hepimiz koltuklara oturduk.

''Size söylemem gereken bir şey var. Bunu size söylemeliyim.''

''Anne artık söyler misin şunu?''

''Benim yeni bir ailem var. Yani yurt dışında. Kocam ve üvey çocuklarım. Bir süre yalnız kaldıktan sonra aileye ihtiyacım var diye düşündüm ve yeniden evlendim.''

Aras gözleri resmen anneme öfkeyle bakıyordu. Bu konuda Aras'a hak verdim. Bende yıkılmıştım. Biz buradaydık, onun gerçek ailesi. Başkalarına ihtiyaç duyması canımı yaktı. Gözlerim doldu, ağlamamak için kısa bir süre tavanı öylece izledim. Babamın da canı yanmış gibiydi. Aşık olduğu kadın başka bir adama aşık olmuştu. Babamın güler yüzü düştü. Aras ayağı kalktı ve dişlerini sıkarken anneme ''Senden nefret ediyorum.'' dedikten sonra odasına çıktı. Bende ağlamamak için ayağa kalkıp ''Aras sana kin beslemekte haklıymış. Bu sefer sen haksızsın anne.''

Merdivenlerden hızlıca odama çıkarken gözlerimden yaşlar süzüldü. Kapıyı kilitleyip yatağa uzandım. Ben annemi onca sene bize evlendiğini anlatması için beklemedim. Birileriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. Selen beni hep böyle anlarımda teselli ederdi. Artık Selen de yok. Twitter'a girdim. Kiyan mesaj atmış iki saat önce.

''Mutluluk?''

Kesinlikle iki saat önce çok mutluydum. Bu çocuğun beni izlediğinden şüpheliydim. Etrafıma baktım odada sadece ben vardım ve karanlık. Telefona tekrar yöneldim mesajlara girip mesaj attım.

''Sanırım mutluluk artık bana çok uzak.''

''Mutluluk sana tek bir mesajla yakın. Buradayım.''

Tam bir asosyal, mesajıma anında cevap vermesi beni mutlu ediyordu.

''Seni buralarda görmem mümkün mü? Yani nerede yaşıyorsun?

''Sana yakın bir şekilde fotoğrafını çektim. Ne kadar uzak olabilirim ki? ;)''

Mesaja odaklandım. Kilitlenmiş bir şekilde ne dediğini anlamaya çalıştım. Dün gelen kutuyla bir alakası var mıydı acaba. Beni ne kadar süredir tanıdığını merak etmekle yetindim. Ne yazacağımı bilemedim.

''Dün gelen kutuyu yoksa sen mi... Hey bir dakika sende benim fotoğrafım ne arıyor? Sapık olduğundan şüphelenmeye başlayacağım.''

''Saçmalama sapık falan değilim. Sadece sizi öyle görünce hoşuma gitti çektim. Fotoğrafın orjinali bende. Sana sadece çıktısını yolladım. Lollipop nasıl?

Düşündüğü tek şeyin lollipop olmasına şaşırıyorum. Birde çıktısını yollamış, bak bak. Elimi tekrar cebime attığımda elim yapış yapış oldu. Galiba az önce sıcaktan erimiş lollipopa elimi sürdüm.

''Şey, lollipop cebimde erimiş.''

''Üzüldüm, mutlu olursun diye almıştım.''

''Aslında çok mutlu oldum. Yani fotoğrafı görünce. Teşekkür ederim.''

Şu an hiç tanımadığım birine teşekkür ediyorum. Gerçi tanıştık ama sesini, yüzünü merak ediyorum.

''Senin nasıl biri olduğunu merak ediyorum.''

''Merak ediyorsan yarın buluşalım, bence bu fırsatı kaçırma çünkü genelde dışarı çıkmam.''

''Tamam asosyal çocuk, yarın parkın yanındaki kafe de saat ikide.''

''Orada olacağım kaçak kız.''

Karanlık HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin