•1•

295 18 2
                                    

Görsel: Hazar

*

Bugün doğum günüm. 16 yaşıma veda ediyorum. Sanırım artık büyüyorum, ruhum ne kadar çocuk kalsada.

Babam bana hep yeni yaşımda kimseyi umursamadan yaşının tadını çıkar derdi. Yine bu sabah geleneğini bozmadı.

''Kızım kimseyi umursamadan yaşının ta-''

''Tadını çıkar, evet baba biliyorum ve seni seviyorum.''

Ona gülümsediğim de bana gülümseyerek karşılık verdi. Annemle ayrıldıktan sonra bana daha çok bağlandı. Alnıma öpücük kondurarak odadan çıktı. Çıkarken kapının ucundan tebessüm ederek '' Kutuya bak, eminim hoşuna gidecek.'' dedi ve göz kırptı.

Beyaz kutunun içine baktığımda geçen gün çok beğendiğim beyaz bir elbise duruyordu. Pahalı olduğu için babama söyleyememiştim. Akşam onu giyecektim.

Kahvaltı yapmak için aşağıya indim. Kardeşim ve babam kahvaltı yapıyorlardı. Aras'ın ve babamın yanağına öpücük kondurarak sandalyeye oturdum.

''Günaydın prenses. Özel hediye isteğin var mı?''

''Yok Aras'cık kafana ne eserse al işte.''

''Tamam ben o zaman çıkıyorum, Ceyda'yı alacağım alışverişe çıkacağız.''

''Çocuklar benim de çıkmam lazım. İş bittikten sonra akşam görüşürüz.''

Bütün iş bana kalmıştı. Babam ve Aras çıktıktan sonra Selen geldi. Selen'i on iki yıldır tanıyorum. Çocukluğumuz beraber geçti. Zor zamanlarımda, mutluluğumda, korktuğumda hep yanımda olurdu. Bugün de doğum günü hazırlıklarıma yardım için gelmiş.

''Elbise alışverişiyle mi başlayalım ya da kuaför mü?''

''Elbisem yukarıda çok güzel babam almış. Gel benimle.''

Elinden tuttuğum gibi üst kata çekiştirdim. Merdiven basamaklarından çıkarken topuklu ayakkabılarının sesi yankı yapıyordu, ben spor ve rahat bir ayakkabı giymiştim. Sanırım benimde bugün her kız gibi görünmem gerekiyor.

Kutuyu açıp gösterdiğimde yüzünü buruşturdu.

''Beğenmedin mi? Benim çok hoşuma gitmişti.''

''Bak ne diyeceğim, sen artık 17 oluyorsun ve olgun kızlar giyinmenin zamanı. Kimsenin ilgisini çekemezsin. Bugün için çok güzel olmalısın. Herkes sana bakmalı.''

Yüzüm düştü. Elbiseyi çok beğenmiştim ve babam bu yüzden aldı. Onu bugün giymekte kararlıydım.

''Asma şöyle suratını. Tamam o zaman elbiseyi gösterişli yaparız. Ayakkabı, makyaj falan. ''

''İyi, bence ayakkabıdan başlayalım. Topuklu ayakkabım hiç yok diyebilirim.''

''Tamam, ha bu arada dolabını tekrar gözden geçirdim ve daha çok elbise bulundurmalısın.''

*

Gözüm daha çok spor ayakkabılara takıldı. Hepsi birbirinden güzel ve rahat görünüyordu.

''Ya Selen ben giyemem o değişik ayakkabıları. Rahat edemem.''

''Birincisi onlar değişik değil topuklu ayakkabılar, ikincisi güzel görünmek istiyorsan rahat etmeyeceksin.''

Selen bana göre fazla süslü biri. Yani genç kızdan çok olgun iş kadınlarına benziyor.

''Bakma öyle canım, Tolga'yı başka kızlara mı kaptırmak istiyorsun. O sana aşık kızım. Eğer bugün de gözüne giremezsen başkasının olur.''

Tolga okulun havalı çocuklarından. Selenle araları benden daha iyi. Ondan hoşlanıyordum.

Yanımıza genç bir bayan geldi.

''Yardımcı olabilir miyim?''

Selen benim zevkimi düşünmeden kırmızı ayakkabıları eline aldı.

'' Bu ayakkabıyı alıyoruz.''

'' Şey, fiyatı nedir?''

'' Hazar bu ayakkabıları ben sana hediye olarak alıyorum, fiyatını düşünmene gerek yok.''

*

Kuaförden döndüğümüzde hava kararmıştı. Elbisemi giydim. Çok zarif ve hoş bir elbise. Ayakkabılarımı giydim. Makyajımı Selen yaptı.

Arkadaşlarım yavaş yavaş gelmeye başladılar. Herkesi Selen karşıladı. Babam, Aras ve Ceyda da gelmişti. En son Tolga geldi kapıyı açtığımda gülümsemesi suratına yayıldı.

'' Hazar bu sen misin? Vay be, şaşırdım.''

Elimden tutarak etrafında döndürdü. Yanaklarımın kızardığına eminim.

''Girsene içeri.''

*

Herkes bir yere dağılmıştı, pastayı kesme vakti gelmişti. Gözüm Tolga ve Selen'i aradı. İkisini de aradım ama telefonları kapalıydı. Odamın kapısından Selen'i gördüm. Tolga'da içerideydi. Benim hakkımda konuşuyorlardı.

Selen'in sesi yükseldikçe Tolga sinirleniyordu.

'' Hazar'ın çocuklardan farkı yok ve sen ondan hoşlandığını söylüyorsun. Cidden ne içtiğini söyle bana. Ayrıca Hazar'ın senden hoşlandığı falan yok. Baksana ben senin için neleri gözden çıkardım. Onu seçmek aptalca.''

Bir süre sessiz kaldılar. Tolga benim için ne diyecek. Benden gerçekten hoşlanıyor mu yoksa oyun mu oynuyor.

''Kızım ben Hazar'a bakar mıyım sen varken? Sadece eğleniyorum.O senden çok farklı, şu an onun için tartışmamız bile hata.''

Gözyaşlarımı tutamadım. Ağlayamaya başladım. Hıçkırıktan çok çığlık gibiydi. Beni en çok üzen Tolga değil Selen'di.

Selen beni fark edince koşarak basamaklardan indim. Dışarıya çıktım. Çok uzaklaşmıştım evden.

Ayakkabılarımı çıkarıp ağlaya ağlaya koşmaya başladım. O sırada bana yaklaşan bir ışıkla çığlık attım.

En son gördüğüm şey benim yaşıtlarımda esmer çocuktu. Arabasıyla bana çarptı. Gözlerim kapanmıştı.

Karanlık HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin