Multimedia: Emre
"Tamam o zaman prenses, 20 olan kazanacak. Sana 5 sayı avans vereyim ki maç 20-0 bitmesin" dedi pis egoist. Tabi tabi dercesine bakıp gözlerimi devirdim. Emre getirdiği topu aldı ve kimin başlayacağını belirlemek için yazı-tura attık. Ben her zamanki gibi tura dedim. O da haliyle yazı. Para ağır çekimde havada döndü, döndü, döndü ve Emre'nin eline düştü. Kahretsin... Maç başladı. Daha doğrusu bu bir maç değil bir meydan okumaydı. Benim meydan okumam... Score 13-9 du ve ben yeniliyordum. Hemen bir şeyler yapmazsam Emre'nin bana neler yaptıracağını hayal bile edemiyordum. Ama eğer ben kazanırsam o benden korkmalıydı. Sonunda scoru eşitleyebilmiştim. Artık kalbim bir yerimde attığı için mola istedim. Kenara geçip ayaklarımın üzerine çöktüm."Ne o çok mu yoruldun küçük prenses?" bana böyle söylemesine fena gıcık olduğumu bile bile 'prenses' deyip duruyordu.
"Şu an seninle hiç uğraşamayacağım Emre. Kes sesini"
"Peki kestim küçük prenses" dedi prensesi vurgulayarak. Sonra kafasını çevirdi. Galiba bana trip atıyordu. İçimden 'salak' diye geçirdim ve gözlerimi devirdim.
"Tamam tamam ergen triplerine girme. Hadi devam edelim" dedim."Tamam" Aradan beş dakika geçmişti ve score 19-18'di.
+"Son bir sayısı kaldı. Şimdi ne halt yiyeceksin acaba?" diye zırvalayan, benim güzeller güzeli(!) iç sesimdi. Olmadık yerlerde gelir, salak salak konuşur giderdi. (+ Masal'ın iç sesi - ise Masal'ın cevapları)
-Hıı sen konuş konuş. Görürsün birazdan nasıl yendiğimi
+Hıı deyip göz devirdi.
-Sen göz devirmeyi nerden biliyorsun ya?
+Ne sandıın. Ablan her şeyi bilir.
-Tamam tamam hadi git sen artık.
+Ok bb. Bu nasıl bir ergen ya?! Neyse şu an kazanmam gereken bir maç var. Emre tam basket atıyordu ki ona müthiş bir blok bastım. Nasıl oldu ya o öküz gibi boyu var ama ona blok bastım. Emre 4-5 saniye öyle kaldı ama sonra şaşkınlığını gizledi. Gelip topu elimden almaya çalıştı. Tam alıyordu ki topu kaçırdım ve iki puanlık müthiş bir basket attım. İnanmıyorum. Ben şimdi kazandım mı? Ben şu an okulun basketbol takımının kaptanını mı yendim? OMG!
"Bu mümkün değil" diye bağırıyordu. Ben ise o sırada mutluluk dansımı yapıyordum. "Beni bekle Emre Ulutaş. İki hafta sonra Gizem ve Yaren geliyor. Şaşkınlığını ve korkunu onlarla birlikte sana yaptıracağım şeylere sakla. Sinirden öyle bir hale gelmişti ki ağzından kız gibi bir çığlık kaçırdı. Kızlığımdan utandım be o nasıl bir çığlıktır? Emre bana çok kötü bakıyordu. Ona dönüp işaret parmağımı dudağıma götürdüm ve şöyle dedim:
Şşş...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
Teen Fiction"Kes artık ya gıcıklık yapmayı! Çık odamdan" diye bağırdı Masal. Ama bu gıcık ve aynı zamanda zeki kuzeni Emre'yi durdurmaya yetmemişti. "Korkuyorsun değil mi yenilirim diye ? Çünkü bu mükemmel kuzenin seni o basket sahasına gömer." "Tama...