Gizem' den
"Çünkü ben... Seni seviyorum. Seni ilk gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsun. Her zaman her yerde yanımda olmasan da hep benimle berabersin. O güzel gözlerine her baktığımda içinde kayboluyorum. Bunu engelleyemiyorum. Sen benim içimdeki Gizem oldun. Masallara her geldiğinizde Emre de oraya giderdi. Seni tanımıyorum sanıyorsun ama 3 yıldır seni senden daha iyi tanıyorum. Ve artık bunu saklamak istemiyorum." bunları duyduktan sonra tepki veremeyecek kadar çok şaşırmıştım. Biraz fazla tepkisiz kalmış olacağım ki
"Bir şey söylemeyecek misin?" diye sordu. Cevap vermedim.
"Tamam. Sana düşünmen için fırsat vereceğim. Unutma seni seviyorum ve hep seveceğim." bunu söyledikten sonra benden uzaklaştı ve kapıdan çıkıp gitti. Yavaşça duvardan kayıp çömeldim. Ellerimi başıma koydum ve sessizce ağlamaya başladım. Benim tek amacım Emre'yi ve onu sinirlendirip bizi takip ettiklerine pişman etmekti. Ama neler olmuştu böyle? Berhan bana aşkını itiraf etmişti. Ondan hoşlanıyor muydum? Sanırım. Ama onu yeni tanımıştım. O ise beni 3 yıldır tanıdığını söylemişti. Ben ne yapacaktım? Eğer çıkarsak Emre'nin tepkisi ne olacaktı? Kafam gerçekten çok karışmıştı.
Masal' dan
Birden bire Berhan mağazanın ortasında bağırmaya başlamıştı. Ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Ama öğrenecektim. Emre de çok sinirlenmişti.
"Emre ne oldu size?" bana baktı ve tekrar önüne dündü. Bu sırada Gizem yanımıza gelmişti. Gözlerinden ağladığı belliydi. Emre yanına gitti ve "Kimdi o konuştuğun Gizem?" diye bağırdı.
İnsanlar bize bakıyorlardı. Ama onun umrunda gibi durmuyordu. "Emre bak çıkalım buradan öyle konuşun ne konuşacaksanız. İnsanlar bize bakıyor." Bunu söyledikten sonra hızla dışarı çıktık. "Al bak çıktık. Şimdi söyle, kimdi o?" Gizem ağlamaya başlamıştı. ''Kimse değildi Allah'ın cezası. Kimse değildi." dedi ağlarken. "Emre bağırma. Bir sakinleşsin öyle konuşun." dedim. Cevap vermedi. Niye kimse beni takmıyor acaba? Gizem'i omuzlarından tuttum ve kenardaki taşa oturttum.
"İyi misin?" olumlu anlamda kafasını salladı.
"Ne oldu hadi anlat."
"Tamam" dedi ve anlatmaya başladı. Her şeyi öğrendiğimde ağzım açık kalmıştı. Berhan Gizem'e aşkını itiraf etmiş, üstüne bir de onu öpmüştü. Ben bile 3 yıldır Berhan' ı tam tanımazken o Gizem hakkında her şeyi biliyordu. Gizem'e gerçekten aşık olmuş olmalıydı. Bunları duyduktan sonra şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım çünkü onu rahatlatmam gerekiyordu. İçimdeki sesle konuşmayı bırakıp ona döndüm.
"Peki şimdi ne yapmayı planlıyorsun?"
"Bilmiyorum. Ama sanırım ondan hoşlanıyorum. Daha yeni tanıştık ve emin değilim."
"Haklısın. Bu konuyu sonra yine konuşalım. Şimdi daha iyi misin?" dedim sakin bir sesle.
"Evet. Keyfimizi bozmayalım. Bunlar hiç yaşanmamış gibi davranalım."
"Tamam canım nasıl istersen." dedim ve ayağa kalktık. Emre ve Yaren de arkamızdan geliyordu. Anlaşılan Yaren onu sakinleştirmişti. Akıllı sarışınım benim! Dördümüz yan yana yürümeye başladığımızda Emre, Berhan'ın nerede olduğunu sordu. Bilmediğimizi söyledik. Onu aradı. Annesinin tansiyonunun yükseldiğini ve hemen gitmesi gerektiğini söylemiş. Sanırım bu yalanı duyunca neler olduğunu sormamıştı. Olanları unutup alışverişimize devam ettik. Bu sefer Emre gerçekten eve gitmişti. Birkaç mağazaya girdik ve elbiselerle kıyafetler aldık. Sonra da makyaj malzemeleri için M.A.C' e gittik.
"Gizo iyisin değil mi?"
"İyiyim tabi kızım."
"Oh iyi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
Teen Fiction"Kes artık ya gıcıklık yapmayı! Çık odamdan" diye bağırdı Masal. Ama bu gıcık ve aynı zamanda zeki kuzeni Emre'yi durdurmaya yetmemişti. "Korkuyorsun değil mi yenilirim diye ? Çünkü bu mükemmel kuzenin seni o basket sahasına gömer." "Tama...