Sanki onu görmemiş gibi sigarayı dudaklarımın arasına alıp derin bir nefes çektim sonrada tam babamın gözlerinin icine bakarak üfledim. Şaşkınlığı dahada artmıştı.
Artık bu hayattaki amacımı anlayamıyordum. Babamda yoksa kim vardı yanımda? Yalnızmıydım bu hayatta?
İç sesim tabikide öylesin Dünya s*ktir et şu adamı derken oturduğum yerden doğruldum. Babam kıpırdamadan bana bakıyordu. Babam benim ters yöne gittiğimi görünce konuştu. İç sesim bile dediklerine şaşırmış olacakki susmuştu. Uzun zamandır sesini duymadığım adam karşımda bir şeyler geveliyordu.
"Dünya dur bi konuşalım. "
Sesi tamamen yabancıydı. Gözlerinde korku vardı. Sesi kadar yüzü ve bakışlarıda yabancıydi bana. Annemin yüzünü hatırlamıyorum, o kadın annemden güzel olduğu içinmiydi babamın ihaneti yoksa babamın parası icinmiydi kadının cilveleri...
Arkama bile bakmadan koştum. İçimden gelen sadece koşmaktı. Uzaklara kosmak. Cok uzaklara koşmak..
Galiba şuan hayatımın "bilmiyorum" evresindeyim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Biraz yoruldum sanki. Böyle olmasında bir hayır vardır diye diye çürüdüm gitti artık burada. Kendimi hep bu noktada bulmakta sıkıldım.
Babam peşimden bağırıyordu. Ama koşmuyordu arkamdan, bana yetişmeye çalışmıyordu. Sadece çabalıyor gibi gözükmekten ibaretti onunkisi. Yarım saat boyunca koştum ve sonunda yorulup bir binanın merdivenlerine oturdum.
Telefonumu elime aldığımda konusabilecegim adam akıllı kimsenin olmadığını fark edip geri cebime soktum. Bu biraz canımı yakmadı değil.
Yine ağlamaya başladım. Hani gözlerin dolarda burnun sızlamaya başlarya işte o an cok boktan. Kalbinin ağrıdığını hissedersin. Sabaha kadar oturdum orda. Sırayla ard arda yaktığım sigaralar ağzımda acı tat bırakmıştı. Sabah 6 bucukta Sedef'i aradım.
"Sey Sedef size geliyorum. " sesimdeki utanç komikti
"Ne oldu Dünya bi sorunmu var sesin cok kötü geliyo? " yine telaşlara kapılmıştı.
"Gelince anlatırım."
"T.."
yüzüne kapatıp oturduğum yerden zorla kalktım. Migdem bulanıyor ve başım cok feci ağrıyordu. Biraz yürüyüp bi taksi çevirdim. Yaklaşık 15 dakika sonra Sedef'lerdeydim. Zile basmayıp kapıyı tıklattığımda Sedef kapıda hazır bekliyormus gibi saniyesinde açtı kapıyı. Once beni boydan süzdü sonrada gözlerime dikkatle bakıp gözaltlarıma dokundu.
"Gec içeri hemen koş odama!" Sesinden benim için korktuğu telaşlandığı belliydi. Peki Sedef'temi diğer herkes gibi yalandı? Yoksa tek gerçekmiydi o?
Sedef'in odasına geçip pembe barbieli yatağına oturdum. Yaa bu kız ne zaman büyüyecek amkkk. Sedef hemen arkamdan gelip kapıyı kapattı. Yanıma oturup ellerimi tuttu.
"Dünya ne oldu yine bebeğim. Ellerin yanıyor ateşin mi var senin? Sen nerdeydin? Eve gittin demi bak doğru söyle!"
Sedef anne gibiydi. Açıkcası anne nasıl olur bilmiyorum ama tahminimdeki anne Sedef'ti. Telaşlı, meraklı ve seni cok seven annendir hep. Benim annem yoktu ama Sedef vardı.
"Ya bişeyim yok. Sadece. Neyse boşver ya çok uykum var uyuyalım mı? " sesim gerçekten kısık ve bitkin çıkmıştı.
"Ya seni bi gün evire çevire dovucem kızım bi ne hal kalk bi banyoya girde öyle uyu."
Söylediklerini duyuyordum ama anlamıyordum. Anlamak icin çaba göstermiyorum. Salak salak Sedef'in yüzüne baktığımda
"Tamam ya yat şimdi ben halledicem uyu hadi" dedi.
Odadan hızlı hızlı çıktı ve kapıyı kapattı. Pembe barbieli yatak örtüsünün içine girip sarıldım. Çok üşüyordum ve icimden sürekli aglamak geliyordu.
*
Gözlerimi soğuktan uyuşmuş alnıma dokununca açtım. Bi bez vardı. Sulu ve iğrenç kokan bir bez. Sedef yanımda sandalyede uyuyordu. Düne göre kendimi iyi hissediyordum. Kalkıp yavasca Sedef'i kucağıma aldım. Kalktığım yatağa dönüp Sedef'i yatırdim. Üzerini örtüp alnına bi öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEKİ YA SONRA?
JugendliteraturDünya çevresinde pek dikkat çekmeyen varla yok arasında bir kiz üniversite de yeni bir başlangıç yapmak onun için zor gözüküyor. Hikayeyi okumanizi tavsiye ederim Dünya içimizden biri.