4. BÖLÜM "KÖTÜ ŞANS"

318 104 19
                                    

İyi okumalar :)
Multimedya: Atlas

Not: Bölüm düzenlenmiştir.

*******

"Bıraksana kızı be manyak!" dedi ve boşta olan kolumdan çekmeye çalıştı Meral. Ama ne fayda,bir gıdım bile oynamadım. Aslında oynayamadım.

"Atlas abi yeter bırak kızı çok korktu zaten."

Çaprazımdaki çocuğun sesini duyunca kalp atışlarım biraz düzene girse de nefes almada hala zorlanıyordum. Atlas o kadar sert bir şekilde yaslamıştı ki beni arabaya, posterimi çıkartmıştı resmen.

Ama bir dakika, bileğimi tutan elini gevşetip şimdi de kolumdan tutuğu gibi beni Meral'e ittirmişti.

"Bileğini morartmışsın kızın geri zekâlı! Hem suçlu hem güçlü şuna bak ya. Sen gel kızı ezmeye çalış sonra da dövmeye. Sen kimsin be kim?" Meral'in beni arkasına alıp Atlas'a söylediklerini şok olmuş bir şekilde izlerken aynı zamanda da Meral'in de dediği gibi Atlas'ın sıkmaktan morarttığı bileğimi ovuşturdum.

Atlas tıslayarak Meral'e doğru yöneldi ama yine o çocuk omzundan tuttu neyse ki. Atlas'ı durdurması iyi olmuştu. Meral'in benim yüzümden arada kalmasını istemezdim. Zaten yeterince beni savunmuştu.

"Ben kim miyim?..."diyerek tekrar kaskatı olmuş çenesiyle birlikte ve sinirden kısılmış gözlerini bize dikerek tısladı.

"Atlas Payidarım lan ben Atlas Payidar!" diye bağırdı ellerini etrafta savurarak. Bağırdı mı kükredi mi orası da meçhul tabii.

Atlas bağırdıktan sonra araya tekrar o çocuk girdi. Sanırım bu çocuğa borçlu kalmıştım. Yalnız olduğu bir ara gidip teşekkür etmeliydim. Atlas'ın kolundan çekip kenara götürdü. Bu kadar sinirlenmesine neden olan şey neydi hayret ettim doğrusu. Tamam biraz iğneleyici konuşmuş olabilirim ama kolumdan çekip tartaklaması çok fazlaydı.

Anlamıyorum onu sinir edecek ne yapmış olabilirdim. Benim sinirlenmem gerekirken neden o bu kadar sinirlenmişti. Ne zaman haklı olduğum halde haksız durumuna düşsem yine ben zarara uğruyordum. Acaba ben de bir gün haklı olduğumda kimsenin haklı olmadığımı düşünen tavırlar sergilemediği bir zamanı görebilecek miydim? Annem beni sanki ortalığa adaletsizlik saçayım diye doğurmuştu.

Belki de Atlas'a karşı arkadaşlarının yanında kullandığım kelimeler bu kadar sinirlenmesine sebep olmuştu. Tabii insanda ego tavan olunca kimsenin lafının altında kalmak itibarını falan zedeliyor olması lazım. Sonuçta ona kafa tutan ondan güçsüz bir kızın tekiydi.

"Araba benim. Neyden bahsettiğini de anlamadım. Bakın Atlas şimdi çok sinirli siz gidin sonra konuşuruz," dedi bizi ayıran çocuk.

"Senin mi?" dedim olanlara şaşırarak.

"Niye bunlara açıklama yapıyorsun Serhat," diye kükredi Atlas Serhat'a

Demek araba Atlas'ın değildi. Şimdi neden bu kadar sinirlendiğini anlamıştım. Atlas'a resmen iftira atmıştım. Ama ne yapayım arabanın sahibi gibi yanında durunca onun zannetmiştim. Sanırım geçen günden bana arkadaşlarıyla birlikte sergilediği küçümser tavrından dolayı sinirliydim ve hıncımı böyle çıkarmak istemiştim. Ama ben de şans ne gezer. Gidip bir egoiste bulaşmıştım.

Meral koluma girip yürümem için yardım ediyordu. Kampüsten uzaklaşmamız için gerekli uyarıyı zaten almıştık. Meral'in bana yardım etmesi bir yerime bir şey olduğundan değildi. Sadece yaşadığım şoku üzerimden atmam için bir nebze destek oluyordu.

RUH ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin