Sonunda

174 13 3
                                    

Sally'nin ağzından

" Sally? "

Cody'nin sesini duymamla birlikte hızla yerimdeb kalktım ve çadıra koştum. Fermuarını son hızla açtıktan sonra Cody'nin terlemiş vaziyette yerinden kalkmaya çalıştığını gördüm.

" Cody! Dur kalkma yaran yeni! Birşey olacak! " dedim ve dizlerimin üstüne çöküp Cody'yi yerine geri yatırdım. Ayağa kalkmaya çalışması yüzünden nefes nefese kalmıştı. Çadırın tepesine bakıyordu.

" Nasıl kurtuldum? Öleceğim sanmıştım. " dedi. Buna karşılık ona çatık gözlerle baktım.

" Saçmalama Cody. Neden öyle düşündün? " dedim. Sonra sorduğum sorunun çok saçma olduğunu farkettim.

" İnan bana seni nasıl bulduğumu bile hatırlamıyorum. Ama çok fazla gayret harcadığımı hatırlıyorum. Uzun bir zaman koştum. " dedi ve derin bir nefes aldı. Yüzünü bana çevirdi. " Bizi orada bırakıp gidenin o adi piç olduğunu da biliyorum. " deyince yutkundum. Evet, hepsi o pisliğin yüzünden olmuştu. Kendi canı pahasına herkesi bırakıp gidecek biriydi o. Cody'yi orada bırakmazdım asla. Keşke daha fazla diretseydim.

" Evet. Ona anlatmaya çalıştım. Ama o şerefsiz kendini düşündü işte. İnan bana, seni asla orada bırakmazdım. " dedim. O an yüzümde hüzün oluştu. Gözlerim dolmuştu, hissediyordum.

" Beni kandırdı işte. Sizi alacağımızı söyleyerek bindim ben arabaya. Ama geri dönmedi. " dedim. Gözyaşlarıma engel olamadım. Gözlerimi kapadım ve yaşların akmasına izin verdim. Arabadan atlamak niye aklıma gelmemişti ki o an. Gidip Cody'ye yardım edebilirdim. Benim suçumdu. Hepsi benim suçumdu. Kendimle beraber herkesi de battığım bu bataklığın içine sürüklüyor ve git gide dibe ilerliyordum.

" Sally! Ağlamayı kes! Senin suçunmuş gibi davranma! O köpek yüzünden oldu hepsi! " dedi ve elinin tersiyle yüzündeki yaşları sildi.

" Hayır Cody. Benim yüzümden. O an neden arabadan atlayıp sana yardım etmeye gelmedim ki? Aptal kafam. " dedim ve daha çok ağlamaya başladım. Cody benim yüzümden şu an ölmüş bile olabilirdi.

" Canını tehlikeye atsaydın o zaman ben suçlu hissederdim asıl. Sen yanlış birşey yapmadın. " dedi ve beni kendine çekti. Kollarını bana sardı. Bende ona sımsıkı sarıldım. Cody'yi gerçekten seviyordum. Kısa süre içinde çok yakın arkadaşım olmuştu.

" Neyse, sen biraz daha dinlen. Sonra gideriz. Tom'ları bulmamız gerekiyor. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir şekilde işte. Hadi sen yorma kendini. " dedim ve gülümseyerek çadırdan çıktım. Yüzümdeki kalan son gözyaşlarımı da sildikten sonra yüzümün kızarmış olması aklıma geldi. En çok da burnum pembeleşmişti kesin.

" Cody nasıl? İyi mi? " diyen Eric'e kafamı çevirdim.

" Evet. Biraz daha dinlenmesini söyledim. Tabi sakıncası yoksa? " dedim soran bakışlarımı ona yönlendirdim.

" Yok tabi de, sen ağladın mı? Burnun pembeleşmiş. " dedi ve burnuma dikti gözlerini. Baş parmağımın ucuyla burnumu siler gibi yaptım.

" Yok ya, hapşırdım da. Ondandır. " dedim. " Cody bir süre daha dinlendikten, ayağa kalkabilecek duruma geldikten sonra gideceğiz. Herşey için gerçekten teşekkür ederiz. " dedim ve minnettarca gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Onlara gerçekten de minnettardım. Onlar sayesinde Cody hayattaydı.

" Hemen gidecek misiniz? " dedi kaşlarını çatarak.

" Evet. " dedim. " Biliyorsun, bulmamız gereken arkadaşlarımız var. "

Zombi BaskınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin