Deniz Selin'e haber vermediği 5 yıl boyunca süren geçtiğimiz ay ayrıldığım Bora evime geldi. "Benimle evleneceksin Deniz." diye bağırdı. Deniz çok korkmuştu ama korktuğunu belli etmemeye çalışıyordu. "Bora sakinleş ve kendine gel ben evliyim." Bora sinirden küplere binmişti. "Sen beni aldattın 1 ayda evlenilmez kızım." Deniz'in aklı hala Bora'daydı. Bora'ya çok aşıktı. Deniz Bora'ya ihanet etmediğini belli etmek için büyük bir yalan attı. "Senden 3 aylık hamileyim. Bebeği aldırabişirdim 1 aylıkken ama aldırmadım." Bu konuşulanları Can duymuştu. Çok üzülmüştü çünkü azda olsa Deniz'e ilgi duymaya başlamıştı. Bora inandı. Deniz o an birden "Bora ben bebeği aldırmadım ama bebek düştü." Bora küplere bindi. Deniz ne yapacığını bilemiyordu. Bora bir anda Deniz'e tokat attı. Can'da tam bu andada gördü. Koşarak Deniz'i kurtardı.
Bora'yla büyük bir kavgaya tutuştular. Bora'yı evden attı. Deniz içerisinde Bora'ya olan ilgisini yitirmiş Can'dan etkilenmeye başlamıştı. Ama belli etmiyorlardı. Deniz hem insanlar yanlış anlamasın diye hemde ilgi duymaya başladığı için "Can, bundan sonra benimle kalır mısın?" Can mutlu olmuştu çünkü Can'ın maaşı tek kişi için yetsede durumu çok iyi değildi. Evi kiraydı ve Şirinyer'de oturuyordu. Hiç tereddüt etmeden "Evet." dedi. Aşkları büyümeye başlamıştı. Deniz kendine yeni bir iş bulamamaya başlamıştı. Aklına küçüklükten beri hayali olan moda tasarımcılığını okumaya karar verdi. Sınavlara çalışmaya başladığı zamanlar sınava 1 hafta kalmıştı. Ama Deniz zeki olduğu için başarabileceğine güveniyordu. Bu süre zarfında kimseyle iletişim kurmamış yemeklerini odasında test çözerken yiyordu.
Sonunda sınav vakti gelmişti. Deniz sınava 2. Defa girdiği için her ne kadar az sürede çalışsada 1. Sınavda başarılı olduğu halde daha yüksek bir puan bekliyordu. Zaman hıphızlı geçmeye başladı ve sonunda sınav sonuçları açıklandı. Deniz 18 yaşında girdiği zaman 456 çekmişken 28 yaşında girdiğinde 470 çekti. İstese diş doktorluğu okuyabilirdi ama Deniz hayallerinin peşinden gitti ve sonucunda İzmir Ege Üniversitesi-Moda Tasarımcılığı'nı kazandı. Deniz'le Can bu son aylarda maddi sıkıntıya düşmeye başladılar. Çünkü Can'ın aldığı maaş sadece 2 milyardı.
Deniz maddi sıkınıdan çok rahatsız olmaya başladı ve ünlü bir giyim mağazasında işe başladı. Deniz psikolog olduğu için böyle zeki bir insanı kaçırmamak için ilk defa giyim mağazasında çalışmasına rağmen 2.5 milyar maaş almaya başlayacaktı. Can Deniz'in bu kadar çabuk ve çok maaş almasına şaşırmıştı. Beraber mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ama Can bir gün duş alırken saçları elinde tomar tomar kalınca şok içerisinde kalıp bağırmaya başladı. Deniz duşta olduğunu bile bile gözlerini kapatıp banyoya daldı sonra gözlerini açtığında Can bornozunu giyinmiş klozetin üstünde ağlıyordu. Deniz, Can'ın saçlarını elinde görünce o da ağlamaya başladı "Can git üstünü giyin hastaneye gideceğiz. Deniz hemen arabayı çalıştırdı hızlıca hastaneye yetiştirdi.
Olan olmuştu. İkimizinde tahmin ettiği şey olmuştu. Can kanserdi. Artık hayatımız allak bullak olmuştu. Birde geç teşhis olduğu için Can'ın hastalığı en son evredeydi. Doktor Can'ın sadece 1.5 ayı kaldığını söyledi. İkimizde yıkıldık.
Hastalığına çaba göstermeye çalışıyordu. Doktor Deniz'i özel konuşmak için yanına çağırdı. "Hanımefendi, anladığım kadarıyla siz evlisiniz. Can Bey'e yardım edebilecek en iyi insan sizsinizdir. Onu stresten uzak tutun. 1.5 ayını dolu dolu yaşatın en sevdiği yemekleri yapın. İşe gitmesine izin vermeyin. Maddi sıkıntıları dert etmeyin. Can Bey'in önünde bir derdiniz varsa bile belli ettirmeyip ölüm süresini öne çekmeyin." Ağlamaya başladım. Ama Can görmesin diye susana kadar içerde kaldım. Ve Can'ın yanına çok mutlu okarak döndüm.
Hastalığın geçebilirmiş doktor onu söyledi. Can bunu söyleyince çok sevindi. Can'ın yanına gidip "Can artık sen çalışmayacaksın. Çalışırsan hastalığın iyileşemeyebilir. Can senin çocukken hayallerin nelerdi?" Can karamsar düşünceye büründü "Birine aşık olup onunla evl.." Dudaklarımız temas etti birbirine. Aşkımızı itiraf etmiştik artık birbirimize. "Can seni çok seviyorum sen benim Can'ım, birtanemsin." Can'da benim bu itirafımla çok sevinmişti "Deniz, sende bana mı aşıktın?" Evet dercesine kafamı salladım. Yeniden birbirimizin dudaklarına yapışıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Aşk
Teen FictionKafa dağıtmak için bara giden Deniz ve Can. Hayatları bir geceyle allak bullak olur ne yapacaklarını bilemezler. -Emre Kuskiran