Bölüm 5

9 2 0
                                    

Aradan 4 ay geçmişti. Deniz'in doğumu ha oldu ha olacaktı. Bu zaman içerisinde de Deniz'in kitabı yayınlanmış, 'En Çok Satanlar' arasında 1. Olmuştu. Bu arada Deniz'in hastalığında hiçbir gelişme olmamış doğumun olmasından sonrada ameliyat gününü bekliyordu. Oturup bunları düşünürken midesinde çok pis bir ağrı hisseti. Elini midesine attığında bir baktı. Suyu gelmişti. Can'da karısı 9. Aya girdiğinden beri işe gitmiyordu. Deniz çığlığı bastıktan sonra anlmış, hemen yanına koşmuştu. İkisinde panik bir halde doğuma gittiler. İkiz bebeklerin doğumu daha zor olduğu için Deniz çok endişeleniyordu. Beneğini doğurmuştu, ağrısıda geçiyordu. Onu hemen acil bir bakım yaptılar.

Can hemen yanı başında Defne'yle dudaktan öpüşüp gülüşüyorlardı. Birden halüsilasyon olduğunu anlayınca bir çığlık basıp kafasını salladı Deniz. Korkuyordu hastalığından. Can'da çok endişelenmişti Deniz'in haline. "Ne oldu Deniz'im?" Deniz korkuyla "Hastalığımın belirtileri etkisini gösteriyor. Ameliyat olmak istemiyorum. Ama maalesef ameliyat olmazsam durumumun daha vahim olacağını biliyorum. Haftaya cuma inşallah şu an ameliyattan çıkmış olacağım." doktor bebekle içeri gelmişti. Ama sadece oğlan bebekle. "Benim kızım nerde?" diye sordu endişeyle Deniz. Doktor üzgün bir şekilde "Maalesef kızını kaybettik. Doğumdan sonra ağladı ama sonra öldü." dedi doktor. Deniz isyankar bir biçimde "Zaten benim bir daha hiç çocuğum olmayacak. Allah'ım neden bana bunu yapıyorsun? Madem bir daha çocuğum olmayacak. Niye canını alıyorsun?" Can'da ağlamaya başladı koltukta sessizce. "Ya şaka mı bu ya 8 saat acısını çek. Yaşamasın. Gerçi bu da Allah'ın bir hikmeti galiba. Benim için hayırlısı olan bu." diye ağlaya ağlaya konuştu. Aradan bir hafta geçti. Ameliyat zamanı doktor o sırada "Biz sizin ameliyata ihtiyacınız olmadığını düşünüyoruz. Sadece bu ilaçları bitene kadar üstündeki talimatlara göre kullanın yeter." Dediğinde Deniz sevinçten havalara uçmuştu. Ama Can o kadar sevinmemişti. Deniz başka bir zaman "Ben başka bir çocuk daha istiyorum." dediğinde Can gayet ciddi bir şekilde "Hayır. Ben istemiyorum." demişti. Defne zaten onda bu son 1 haftadır bir değişiklikler sezmişti. Bir gün evdeyken Can tuvalete gittiğinde tam telefonu eline alıp açmışken Can içeri gelip basmıştı. "Ya sen kimsin benim telefonumu karıştırıyorsun? Haddini bil. Kelleni uçururum seni." dediğinde Deniz şok olmuştu. Doğal olarak bir tepki bekliyordu. Ama bu tepkinin bu kadar büyük olacağını tahmin etmemişti. Deniz içerisinden 'Acaba benim kocamda diğer insanların kocası gibi dayakçı, kötü bir koca mı olacaktı?' diye düşüncelere dalmıştı. Aradan günler geçiyor, Can'la Deniz'in geçimsizliği başlıyordu. Ne oluyordu ya şimdi. İlk baştaki gibi birbirlerinden nefret ediyorlardı.

Bir gün Can Deniz'e "Arkadaşımın evine gidiyorum. 1-2 gün rda kalacağım." dedi Deniz hiç itiraz etmeden kabul etti. Can'ın gittiği günün akşamı kapı çaldı. Gelen kişi MNG Kargo'dan gelmişti. Deniz arkadaşı Buse'nin ona Ankara'dan hediye gönderdiğini düşündü. Gelen zarfı açtı. Hediye beklerken içinden bir kağıt çıktı. Can bana boşanma davası açmıştı. Bu gerçek olamazdı. Ben Can'dan boşanmak istemiyordum. Acaba çocuk olunca benden soğumaya mı başladı? düşünceleri içersine girmişti Deniz. Boşanma davasının olacağı yer ve tarih kağıdın em alt bölmesinde yazıyordu. Aradan 1 hafta geçti. Davanın nedeni soruldu. Cevabı Can verdi. Aonra hakim bana dönüp "Siz boşanmak istiyor musunuz?" Dediğinde Deniz gayet soğukkanlı bir biçimde "Tabikide hayır. Zaten o benden bir anda soğudu. Bir gün arkadaşımın evine gidiyorum diye çıktı. Akşamında boşanma tebligatı geldi zaten." derken dava yaklaşık 3 saat sürdü. Hakim bizin boşanmamızın uygun olmadığını bir dahaki en yakın açılabilecek boşanma davasının 1 ay sonra olduğunu söyleyince içim rahatlamıştı.

Habersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin