Bölüm 7

7 2 0
                                    

Aradan 1 hafta geçmiş. Elbisenin galası vardı. Ayrıca şirkette bu elbise bahanesiyele daha bundan başka 9 tane elbise açık arttırmaya çıkarılacaktı.

Davetli olarak ben kendimden Selin'i bşrde inadına Defne ile Can'a davetiye gönderdim. Öğlen saat 3'te başlayan saç makyaj yapımım saat 19.30'da bitmişti. Yarım saattede elbiseyi giyip son rütuşlar yapıldıktan sonra gala başlamıştı.

(Sunucunun Ağzından)
"Siz değerli konuklarımız. Bugün toplanmamızın asıl amacı şirketimizin ünlü modacısı Deniz Yılmaz'ın tasarladığı elbisenin açık arttırımı ve galası. Ama tüm geceyi 1 elbiseyle geçirmek olmaz dedik ve Demiz Yılmaz'ın diğer 9 tasarımı sizlerle buluşacak. Veee baylar ve bayanlar karşınızda Deniz Yılmaz ve meşhur elbisesi.
(Deniz'in Ağzından)
Kalbim pıt pıt atıyor. Sahnede düşme korkusu içimde bir kabusa dönüşüyordu. Aklıma provaları getirip güzel olacağını düşünüyordum.

Deniz tüm endamı tüm ihtişamı ile sahneye çıkmıştı. Can'da daveti iyi niyetli düşünmüş ve davete ilk gelen konuk olmuştu. Selin'le Can hayran olmuş gözlerle Deniz'e bakıyorlardı. Can hayretler içerisinde Deniz'in bu kadar asil olmasına şaşıyordu. Elbisenin açık arttırması bitmiş elbise tam tamına 75 milyara verilmişti. Çok sevinmişti çünkü bu paranın yarısı Deniz'e verilecekti. Diğer elbiselerin toplamınında yarısı verilecekti. Çünkü diğer tüm elbiseleride kendisi tasarlamıştı. O diğer 9 elbisedende 90 milyar kazanmışlardı.

Gösteri bitmişti. Deniz buraya geldiği kıyafetlerini giyinmiş, çıkışa ilerliyordu ihtişamı ile. İnsanlar gösteriye geldiği kıyafete bile hayran kalmışlardı. Deniz'in üstündeki elbisesi; narçiçeği renginde, askılı mini bir elbiseydi altınada gene aynı renkten tülle uzun elbise görünümüne gelmişti. Ayakkabı olarak siyah bir stiletto giyinmişti. Can çıkışta Deniz'i yakalamıştı.

"Merhaba Deniz. Bugün çok güzeldin."

"Saol Can'cım."

"Ya davayı ne zaman açacaksın onu soracaktım."

Deniz itici bir gülüşten sonra "Hahaha Can güldürdün beni. Saf mısın? Salak mısın? Ben senden boşanacağım Defne'yi sana yediricem. Gerçekten çok komik bir çocuksun. Asıl işkence senin için şimdi başlıyor. Senden boşanmayacağım. Sende Defne'yle beraber olamayacaksın."

"Ya sen zaten Bora'yla.."

Tam o sırada Selin gelmişti. Gerçekten çok merak ediyordu Deniz ne Bora'yla? Allah seni kahretmesin diyordu Deniz içinden. Gerçekten zamanını bulmuştu. Selin geldi Deniz'i çekiştirip götürmüştü.

"Ya kızım mal mısın? 3 gündür geceleri uyuyamıyorum meraktan. Sen gel tam söyleyeceği sırada içeri dal."

"Ya nerden bilebilirim? Hadi eve gidelim. Taksiyi durdurup bindik Selin'le.

"Abicim Konak'a."

Birden telefonum titredi. Mesaj gelmişti.

*Kimden: Defne / Can'ın bana söyledikleri doğru mu? Boşanmayacak mısın?*

*Kime: Defne / Evet canım ne oldu? Bir problem mi var?*

*Kimden: Defne / Evet var. Boşanmazsan sana püsküllü bela olurum.*

*Kime: Defne / Senin tehditlerin bana işlemez. Aman neyse hiç parmaklarımı yoramayacağım senin gibi değersiz bir isan için. Öptüm canısı. Keep bye!!! <3 <3*

"Kimle mesajlaşıyon Deniz?"

"Defne Hanım mesaj atmışta ona haddini bildirdim."

Eve geldiklerinde ikisindede kanı zil çalıyordu. Üstlerini değiştirdikten sonra mutfağa geçip dünden kalan yemekleri çıkardılar. Birde Deniz acil durumlarda buzdolabında hazır hamburger eti bulundururdu. Eski yemekler az kaldığı
için onları tavada kızartıp ekmek arası yaptılar. Gece gece ikiside hepsini hüplediler. Sonrada çok yorgun oldukları için odalarına geçip yattılar.

Cumartesi gününün sabahına her zamankinden farklı bir enerjiyle uyandılar. Beraber el birliğiyle kahvaltıyı hazırlayıp bir güzel yediler. Can mesaj atmıştı kahvaltıdan sonra. Merakla mesaja baktı Deniz.

*Kimden: Can / Ne olur benden boşanda ikimizde muradımıza erelim. Ben Defne'yle evleneyim. Sende benden kurtul.*

Bu sefer gerçekten kararlıydı Deniz. Öksürükle sesini temizledikten sonra "Selin boşanıyorum. Bu sefer kararlıyım. Bu adam beni istemiyor belliki. Daha çok beni rahatsız ediyor."

"Aslında bunları süründüreceksin ama sn rahatsız oluyorsan diyecek lafım yok."

"Gereksiz bir fazlalıkla rahatsız oluyorum."

Aradan 3 gün geçmişti. Boşanma davası zamanı gelmiş 20 dakikada boşanmışlardı. Kurtulmuşlardı ikiside bu beladan. Son anda hellaleşip ayrıldılar. Defne zaferi kazanmışçasına göğsü kabarık bir şekilde yürüyordu. Deniz'in içinden bu kızı boğmak geçiyordu ama nafile. Deniz kendini toparladıktan sonra arabasına binip eve gitti.

"Kız ne oldu?"

"Ne olacak Selin. Boşandık. Dul başıma kaldım. Ama tahminimce artık evlenmem bitti. Allah'tan çocuğum yokta ona seviniyorum."

Akşam yemeğinde hazır şeyler pişirip yedim. Birazda televizyon seyrettikten sonra erkenden işe gideceğim için yatağıma gidip uyudum.

Sabah kalktığımda kendimi uyku sersemi hissetmiyordum. En güzel elbisesini giymişti. Elbisesi; siyah, dizinin üstünde dar bir elbiseydi. Altınada siyah topuklu ayakkabısını giyip evden alelacele çıktı.

İşe gittiğinde herkes ona ayrı işgi gösteriyordu. Nedenini bilmiyordu ama çok hoşuna gidiyordu. Odasını gitti. Televizyonunu açtığında Tv 8 açıktı. Tv 8'de de sabah olan magazin programı 'Aramızda Kalmasın' vardı. Açtığında kendini gördüğünde şok olmuştu. Duygulanıp ağlamaya başlamıştı Deniz. Telefonuna art arda mesajlar gelmeye başlamıştı. Hem whatsapp'tan hemde sms olarak toplamda 50 mesaj gelmiştir diye tahmin ediyordu. Aralarından biride çalıştığı yerden iş arkadaşı Ege'ydi. Gözünün ona çarpmasının sebebi mesajın çok uzun olmasıydı. Ege; çalıştığı yerde kendinden bir üst etaptaki kişi. Mesajı açtığında gözleri açılmış sanki ruhu çekilmişti.

*Kimden: Ege / Geldiğinden beri sırılsıklam aşık olduğum kadın bugün televizyonlara çıktı. Eminimki benden başka aşık olanda çok kişi vardır sana. Seni çok seviyorum. Seni tanıdığım günden beri sana aşığım. Ama sen bunu bir gün bile anlamadın. Deniz kadınım olmaya var mısın?*

Habersiz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin